Neslihan Kardaş 

 

WAN – Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla başlayan çözüm sürecinde BDTG gerillalaları, silahlarını yakarak imha ederken, TJA aktivisti Şirvan Güçer, “Yıllardır acıların ortasında inşa edilmeye çalışılan barış umudu, bugün hiç olmadığı kadar yakınımızda duruyor” diyerek Meclis’te bir barış komisyonunun kurulması çağrısında bulundu.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile başlayan çözüm sürecinde kritik bir adım daha atıldı. Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Barış ve Demokratik Toplum Grubu (BDTG) gerillaları, Güney Kürdistan’ın Silêmanî kentinde düzenlenen törende silahlarını yakarak imha etti.

 

Töreni takip etmek üzere uluslararası gözlemciler ve heyetlerin katılımıyla Hewlêr’e gelen izleme heyeti, Güney Kürdistan Bölgesi yönetiminin sağladığı araçlarla Silêmanî’ye geçerek tören alanına götürüldü. Gerçekleştirilen tören, yıllardır süren çatışmaların sona erdirilmesi ve demokratik çözüm yolunda somut bir adım olarak kayıtlara geçti.

 

9 Temmuz’da Abdullah Öcalan, İmralı’dan ilk kez yayımladığı görüntülü mesajda PKK’nin silahlı mücadelesini resmen sonlandırdığını açıklamış ve Türkiye’ye demokratik çözüm çağrısı yapmıştı. Abdullah Öcalan’ın mesajı ve ardından yapılan bu silah bırakma töreni, yalnızca Türkiye’de değil uluslararası kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.

 

Devam eden süreç ve yaşanan gelişmelere dair Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Şirvan Güçer değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Ortadoğu ve dünya açısından yeni bir umut’

 

Abdullah Öcalan’ın yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı hatırlatan Şirvan Güçer, bu çağrı ile başlayan sürecin bütün Türkiye ve Ortadoğu halklarını kapsayacak bir süreç olduğunu vurguladı. 27 Şubat’ta başlayan sürecin yeni bir paradigma olduğunu ifade eden Şirvan Güçer, “Bu paradigma ile sadece Kürtler açısından değil, tüm Ortadoğu ve dünya açısından yeni bir umut, yeni bir başlangıç oldu. Kürtler açısından zaten bir umut vardı ama tüm dünyada da bir umut doğdu. Halkın talep ettiği barış bir lütuf değil, halkın iradesinin ve yıllardır verilen mücadelenin sonucudur” dedi.

 

‘Artık tek bir sesle barışın haykırılması gerekiyor’

 

Sayın Abdullah Öcalan’ın çözüm perspektifinin yalnızca Kürt halkı açısından değil, Türkiye açısından da barışın yolu olduğunu belirten Şirvan Güçer, “Barış, tüm Türkiye halkları için gerekliydi. Bu doğrultuda bizlerin de omuzlarına düşen sorumluluğu yerine getirmesi ve barışı inşa etmemiz gerekiyor. Sadece Kürtler değil, tüm Türkiye ve Ortadoğu halkları olarak omuzlarımıza ne görev düşüyorsa yapmalıyız ve artık gerekli adımların atılması gerekiyor. Hükümet de artık bu noktada adım atmalıdır. Hükümet artık somut adımlar atmalı ve umudu daha da yükseltmelidir. Kürt halkı için her zaman bir umut vardı. Eğer bugün Türk halkı için de bir umut yaratılmışsa, artık tek bir sesle barışın haykırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘PKK sorumluluk bilincinde hareket etti’

 

Yıllardır Kürtler tarafından barışın haykırıldığına dikkat çeken Şirvan Güçer, “Bu barış talebine ilişkin 27 Şubat’ta yapılan çağrı ile birlikte PKK kendini fesih etti. Bu karar, barışın yolunun açıldığının da simgesidir. PKK, kendi üzerine düşen sorumluluklar bilincinde hareket etti” şeklinde konuştu.

 

‘Komisyon kurulmalı’

 

Şirvan Güçer, son olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’da yayınlanan görüntülü çağrısını işaret ederek, “Çağrıda bir aşamayı geride bırakıp ikinci bir aşamaya geçildiğine dair bir açıklama yapıldı. Yapılan çağrıdan da anlayacağımız üzere artık mecliste bir komisyon kurulması ve gerekli adımların atılması gerekiyor. Hükümet üzerine düşen görevi ne kadar hızlandırırsa sürece o kadar cevap olacaktır. Atılacak olan adımları artık hızlandırmak gerekiyor. Çünkü yıllardır acıların, yıkımların ve kayıpların ortasında inşa edilmeye çalışılan barış umudu, bugün hiç olmadığı kadar yakınımızda duruyor” sözlerine yer verdi.