Öznur Değer 

 

WAN – Wan’da son bir ay içerisinde birçok kişinin, “sohbet” adı altında kendini polis olarak tanıtan kişiler tarafından şahsi numaralardan aranarak, dışarıda görüşmeye zorlandığı ve tehdit edildiği öğrenildi. 

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından başlayan süreçte önemli gelişmeler yaşanırken,  yurttaşları hedef alan politikalar ise sürüyor. Bu politikaların sürdürüldüğü kentlerden biri olan Wan’da Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından, 29 Temmuz’da “Arşiv soruşturmanız olumsuz çıktı, bu nedenle iş akdiniz feshedilmiştir” denilerek, 223 belediye çalışanının işine son verildi.Diğer yandan son bir ay içerisinde kentte özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenlerin ailelerinden birçoğunun, kendini polis olarak tanıtan kişiler tarafından aranarak tehdit edildiği öğrenildi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi’ne başvuruda bulunan üç kişi üzerinden açığa çıkan bu duruma, birçok kişinin maruz bırakıldığı bilgisi edinildi. 

 

Özel numaradan arayan polisler dışarıda görüşmek istedi

 

8 Ağustos’ta şahsi numaradan kendini polis olarak tanıtan kişi tarafından telefon ile aranan Ekoloji Derneği üyesi (Eko-Der) Sedat Alkan, İHD’ye yaptığı başvuruda, “Ben Van ilinde yaşamaktayım. Daha önce birkaç defa gözaltına alınıp tutuklandım. 8 Ağustos tarihinde kendini polis olarak tanıtan şahıs 0501…..38 numaralı hattan arayarak benimle dışarıda görüşmek istediğini söyledi. Hakkımda herhangi bir soruşturma olmadan, herhangi bir tebligat yapılmadan özel numaralı telefondan arayan kişilerin kim olduklarını bilmiyorum” ifadeleriyle yaşadıklarını özetledi. Öte yandan dijital medyada paylaşılan telefon görüşmesinde Sedat Alkan’ın kendisini arayan kişiler tarafından, “Biz sana yardımcı olmaya çalışıyoruz. Kendin gelmezsen o zaman biz resmi olarak yakalama kararı çıkarırız” şeklinde tehdit edildiği görüldü. 

 

Yaşamını yitiren oğlu üzerinden tehdit edildi 

 

Güvenliğinden ötürü ismini paylaşmadığımız başka bir başvurucu kadının da 8 Ağustos’ta kendini polis olarak tanıtan kişiler tarafından yine özel numaradan aranarak, oğlu üzerinden tehdit edildiği belirtildi.  Kadın başvuru dilekçesinde yaşadıklarını şu ifadelerle dile getirdi. “Ben Van ilinde yaşamaktayım. Benim oğlum 2014 yılında ortadan kayboldu. Kendini jandarma olarak tanıtan bir şahıs 0545…..76 numaralı telefondan beni aradı. Oğlum hakkında yakalama kararı olduğunu ve ifadeye çağırdıklarını söylediler. Ben ise oğlum hakkında 2014 yılında kayıp ilanı verdiğimi ve oğlumdan haber alamadığımı söyledim. Telefondaki şahıs oğlumun gelmemesi halinde benim gidip ifade vermem gerektiğini tehditvari bir dille söyledi. Hakkımda herhangi bir soruşturma olmadan, herhangi bir tebligat yapılmadan özel numaralı telefondan arayan kişilerin kim olduklarını bilmiyorum.”

 

30 yıllık tutsakla dışarıda görüşmek istediler 

 

Bir başka başvurucu ise 30 yıl cezaevinde kalıp tahliye edilmesinin ardından polisler tarafından rahatsız edildiğini belirtti. Başvurucu A.B., “Ben 30 yıl hapishanede kaldıktan sonra 2022’de tahliye oldum. Şu anda bir tekstil firmasında aşçı olarak çalışmaktayım. 1 Temmuz tarihinde işyerinde bulunduğum sırada kendilerini Ankara’dan gelen görevliler olarak tanıtan iki kişi 0551…..06 numaralı telefondan beni arayarak görüşmek istediler. İşyerime geldikleri sırada da polis olduklarını söylediler. Bu şahıslar ısrarla dışarıda benimle görüşmek istediler. Ben bu şahısları tanımıyorum. Can güvenliğimden şüphe ediyorum. Bu şahıslar hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde suç duyurusunda bulundum” ifadelerine yer verdi. 

 

İHD ilgili birimlerde bildirimde bulundu

 

İHD Wan Şubesi, aldıkları başvurular hakkında İçişleri Bakanlığı Kolluk Gözetim Komisyonu Başkanlığı’na ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na bildirimde bulundu.