Tülay Hatimoğulları: Doğa düşmanlarına geçit yok
- 15:33 16 Kasım 2025
- Güncel
DÊRSIM – Yaşanılan doğa katliamına karşı Dêrsim’deki mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP’nin yandaşlarına, inşaat şirketlerine alam açmaya devam ettiğini, leblebi dağıtırcasına ruhsat çıkardığını belirterek, “Maden değil, yaşam istiyoruz, doğa düşmanlarına geçit yok” dedi.
Doğasına, kültürüne kepçe vurmak istenen Dêrsimlilerin buna karşı örgütlenerek direndiğini ifade eden DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Ey iktidar, ey sermaye Dêrsim'den elini çek" dedi.
Dêrsim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu, Dêrsim'de yaşanan doğa katliamına karşı Seyîd Rıza Meydanı'nda miting düzenledi. "Talana ve ranta geçit vermeyeceğiz. Biz kazanacağız, yaşam kazanacak" şiarıyla gerçekleştirilen miting öncesi Sanat Sokağı'ndan Sêyid Rıza Meydanı'na kadar yürüyüş düzenlendi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları'nın da katıldığı mitinge il ve ilçelerden çok sayıda kişi katıldı.
Miting, Dêrsim Doğa, Yaşam ve Çevre Platformu'nun açıklamasıyla başladı. Kürtçenin Kirmançki lehçesiyle Türkçe yapılan açıklamada, Dêrsim'in kuşatma altında olduğunu belirtilerek, uluslararası ve yerel sermaye politikaları, AKP-MHP koalisyonu eliyle yürütülen projeler ve "kalkınma" adı altında dayatılan "yağma" planlarıyla Dêrsim'in alanen yok edilmek istendiği vurgulandı. Yeraltı ve yerüstü varlıkların yok edilmek, dağların vahşi madencilikle delik deşik edilmek ve nadir toprak elementlerinin uluslararası sermayeye peşkeş çekilmek istendiği vurgulanan açıklamada, "Dêrsim haritadan silinmek istiyor. Bu saldırılar yalnızca doğaya değil, halkın belleğine, kimliğine, geleceğine ve inancına yönelmiştir. Bu bir 'kalkınma' değil, açık bir ekolojik kıyım ve asimilasyon projesidir. Su kaynaklarımız ticarileştiriliyor, halkın yaşam hakkı şirketlerin kar hırsına teslim ediliyor. Kutsal mekanlarımız 'mesire alanı' adı altında metalaştırılıyor, inancımızın taşı, suyu, sesi bile satılmak isteniyor. Av turizmi adı altında, bu topraklarda can bildiğimiz hayvanlar parası olanlara hedef gösterilip vahşice katlediliyor. Tüm bunların üstü 'ekoturizm, doğa turizmi' ve istihdam yalanlarıyla örtülüyor" denildi.
‘AKP yandaşlarına alan açmaya devam ediyor’
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise "Maden değil, yaşam istiyoruz, doğa düşmanlarına geçit yok" dedi. Dêrsimliler için ağacın, kayanın, suyun, toprağın, doğanın, börtü böceğin sadece doğanın bir parçası değil, diğer canlıların yaşam alanı değil, Dêrsim için doğanın inanç, hafıza anlamına geldiğine dikkat çeken Tülay Hatimoğulları, "Sermaye sahipleri AKP gibi iktidarların arkasına saklanarak doğayı talan etmek için yasa üstüne yasa çıkartıyorlar. Vahşi kapitalizm her yerde doğamıza göz dikmiş, ağaca para gözüyle bakıyor. Suyumuza göz dikmiş, maden çıkartıp doğaya para olarak bakıyorlar. Maden şirketlerine alan açıyorlar. AKP yandaşlarına, inşaat şirketlerine, yandaş şirketlere alan açmaya devam ediyor. Bunun için yasa üzerine yasa çıkartarak, leblebi dağıtırcasına ruhsat çıkartıyorlar. Bizler bu ülkenin bütün muhalefet güçleri olarak doğa talanına hayır demeye devam edeceğiz. En son ki talan yasasını bütün muhalif partiler olarak, bu doğa talanı yasasının geri çekilmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Bununla yetinmedik, Muğla'da güçlü bir miting gerçekleştirdik, aynı muhalefet güçleriyle. Bu bilinsin ki bizler birleşe birleşe, örgütlene örgütlene, mücadele ede ede kazanacağız" ifadelerini kullandı.
‘Demokratik mücadelenin önü açılmalıdır’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'taki çağrısı sonrası başlayan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne işaret eden Tülay Hatimoğulları, "Bu süreçteki en büyük hedefimiz bu topraklarda barışı, demokrasiyi, adaleti tesis etmektir. Demokratik toplum derken tam da bunu kast etmekteyiz. Barışa en çok bizlerin ihtiyacı var. Toprağı talan edilen, ağacı kesilen, mezrası zorla boşaltılan, köyü boşaltılan, göçe zorlanan savaşın, çatışmanın silahın, tankın, topun, tüfeğin her türlü zalimliğini gören halklar olarak, barışa ihtiyacımız var. Dünyanın barışa ihtiyacı var. Bugün doğaya en çok zarar veren nükleer, biyolojik silahlar. Bu silahlar kullanılırsa sadece insanlar ölmeyecek, yeryüzü yaşanamaz hale gelecek. O yüzden bizler barışta her zamankinden daha fazla ısrarcı olmalıyız. Sayın Abdullah Öcalan bölgedeki gelişmeleri gören bir yerden çağrı yapmıştır. Barış bizim için bütün halkların, inançların, canlıların, bir arada, eşit, kendi rengiyle yaşaması demektir. Barış demek doğaya yaşama, diline, kültürüne, inancına sahip çıkmak demektir. Ve bizler toplumun özü olan bu anlayışla, barışta ısrarcı olmaya devam edeceğiz. İktidarın ve sermayenin oluşturmuş olduğu bu düzen barış ve demokrasi isteyenlere saldırmaya devam ediyor. Bugün CHP'ye baskıyı sürece sabote olarak görüyoruz. Süreci sabote etmektir. Muhalefete olan baskılarınıza artık son verin. Demokratik mücadelenin önü açılmalıdır" şeklinde konuştu.
Birçok yerde gerçekleşen doğa talanını hatırlatan Tülay Hatimoğlulları, halkın bu talana karşı direnişte olduğuna dikkat çekti. İktidarın işçi, emekçi, kadın, çocuk doğa için yasa çıkarmadığı gibi mevcut yasaları bile uygulamadığını vurgulayan Tülay Hatimoğulları, "Ama söz konusu talan olunca, yasa üstüne yasa çıkarıyor. Bizler bir arada oldukça onlara geri adım attırabiliriz. Akbelen'de, Besta'da, Kazdağları'nda, Dêrsim'de; direne direne kazanacağız" dedi.
Konuşmaların ardından sanatçılar Şevin ve Taylan Yıldız konser verdi. Miting uzun süre çekilen halayların ardından son buldu.







