Hakikat yitiminin Tik Tokları

  • 09:04 25 Temmuz 2021
  • Medya Kritik
 
Melike Aydın
 
HABER MERKEZİ - Yaşadığımız hiçbir duygu diğeriyle aynı değilken Tiktok videolarında birbirine yaklaşık tüm duygular genelde aynı fon müziği ile şekillendiriliyor. Nereyi açsak karşımıza çıkabilme özelliği ile gözlerimizi ve bilincimizi taciz eden videolar içerikleri açısından da erkek aklı yansıtır vaziyette.  
 
Özellikle pandemi sonrası kullanımı hızla artan Tik Tok iktidarlar için toplumu daha verimli kontrol edebilmenin aracı olarak değerlendirilebilir. Tik Tok erkekliği perçinleyerek yol alırken insanları kendi kendini iktidar adına sömüren gönüllü kölelere çeviriyor.  
 
1990’larda başlayan 2000’li yılların ortalarına kadar süren ve tüm dünyada yaygınlaşan Japonca Tamagotchi adı verilen oyuncak özellikle ergenlik çağındaki çocuklar arasında popülerleşmişti. Anahtarlık gibi her an yanında taşınabilen bu sanal hayvana belli periyodlarla beslenme, tuvalet ihtiyacı ve sosyalleşme gibi ihtiyacının karşılanması için kısa da olsa zaman harcanması gerekiyordu. O zamanlar orta sınıf ve üzerindeki ailelerin çocuklarının sahip olabildiği bu oyuncağın yerine bugün her sınıftan insanın sahip olabildiği, zamanımızın çoğunu harcadığımız cep telefonları var. Ancak kendisi dışındaki her canlıyı köleleştiren (başka bir tabirle eşyalaştıran) bu erk akıl şimdi icat ettiği sanal hayvanlar ile insanı köleleştirmenin, küçük kutulara hapsederek kolay kontrol edilebilir eşyalara dönüştürmenin yolunda ilerliyor.
 
Telefonlar insanların birbiriyle iletişimi sağlamak olan masum amacının çok ötesine geçerek çoğunlukla onları yaratan efendilerinin yani iktidarların kontrolüyle, onun isteği doğrultusunda üstelik toplumun kendi kendini şekillendirmesinin aracına dönüşüyor. Bu dünyayı cebimize sığdıracak kadar küçük bir nesneye dönüştüren ve toplumsallığı sanal uygulamaların sınırlarına hapseden son icatlardan biri Tick Tock. Uygulama adını anlamlandıramadan geçen zamanı temsil eden ‘tik-tok’larından alıyor. Sloganı ise “Make your day” yani “gününü renklendir”. Renklendirmek ya da eğlenceli hale getirmek üretmektir yani bize “gününü üret” diyor. Ancak bu başlığın işaret ettiği ürün de üreten ve tüketen de aynı kitledir.
 
Her ne kadar veri kullanımını insani değerlerin yitimi ve hakikatten uzaklaşmanın bir çeşidi olarak görsem de bu kitleyi anlamak için bazı verilere bakmakta yine de fayda var:
 
TikTok dünyanın en geniş 6. Sanal ağı, aylık olarak 800 milyon günlük aktif kullanıcı sayısı bulunuyor. 2020 yılında aktif kullanıcı sayısı Instagram uygulamasından sonra ikinci sırada ve aynı yıl 738 milyon ile en fazla indirme sayısına sahip. Bu rakam 2021 yılında 2 milyarı geçmiş durumda her geçen gün artıyor. Çin merkezli TikTok kullanıcı başına geçirilen sürede ABD merkezli Facebook, Instagram ve WhatsApp’ı yıllık yüzde 325’lik bir büyüme ile geçerek dünyada ilk sıraya yerleşti. Türkiye’de 2020’deki indirme sayıları en yüksek yıllık artış gösteren uygulamalarda ise EBA, Telegram’dan sonra TikTok geliyor. Pandemi ile telefon kullanımının televizyonu geçmesinin bu artışta önemli etkisi var elbette. Ancak TikTok’un bu denli rağbet görmesindeki asıl sır kullanımındaki kolaylık, içeriklerin WhatsApp, Facebook, Messenger, Twitter gibi uygulamalarda da kullanılabiliyor olması. Daha da önemli olan şey ise TikTok, en çok gelir elde edilen mobil uygulamalardan ikincisi.
 
İşsizlik ve TikTok
 
Bu kadar hızla yayılan bu uygulamayı kimler kullanıyor? ABD’de yapılan birçok araştırma uygulamanın yüzde 60 kadınlar yüzde 40 erkekler tarafından kullanıldığını gösteriyor. Yine bu veriler uygulamanın 10-19 yaş aralığında yüze 33, 20-29 yaş aralığında yüzde 30, 30-39 yaş aralığında yüzde 16, 40-49 yaş aralığında yüzde 14, 50 yaş üstünü ise yüzde 7 kullanıma sahip. Türkiye verileri nedir bilmiyoruz, belki de bir yerlerde vardır. Ancak kullanımın çocuk ve gençler arasında yaygın olduğu çekilen videolardan anlaşılabiliyor. Uygulamanın en çok kullanıldığı yaş aralığı olan 15-25 yaş aralığında Türkiye’deki işsizlik oranının TÜİK verilerine göre yüzde 24.7 olduğunu da eklemek isterim ve bu oranın ezici çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor. Yani TikTok genellikle işsiz işi.
 
'Mahrem ifşası'
 
İçerik olarak ‘başka işiniz yok muydu’ sorusunu sorduran, kahreden korkunçluktaki videolardan para da kazanabiliyor. İçerik üreticileri takipçilerini Youtube kanalına yönlendirip buradan reklam geliri elde edilebiliyor, canlı yayında takipçilerden hediyeler alabiliyor, ürün tanıtabiliyor ya da hesabını satabiliyor. Yeterince takipçi sayısına ulaşamayan ezici bir çoğunluk para kazanamıyor belki ama bu yolda kendilerini, ailelerini, arkadaşlarını mahremlerine dair her şeyi ifşa edebiliyorlar. İşte tam da bu hedefleniyor. TikTok’un verdiği narkoz çekilen acının toplumsallığının fark edilmesini geciktiren belki de engelleyen etkiye sahip. Çünkü TikTok sınıflı toplumun en altındakilere hitap etmek üzere geliştirilmiş ‘uygulamadır’.  
 
Sömürü ve kontrol altına alma
 
Sömürülen sınıfların hayatlarına dair en mahrem durumları bile pazarlanabilir bir malzemeye dönüştürmelerini sağlayan bu sanal ağ hayatı bir çeşit pornografiye çeviriyor. Bir yandan insana dair bütün değerleri karikatürize ederek hayata plastik tadı verdirirken, diğer yandan insanı hakikat arayışından uzaklaştırıyor, sığlaştırıyor. TikTok’un ideolojik esprisi kişilerin kendini pazarlayan ürünlere dönüştürmesinde saklı. İçerik üreterek, pazarlayarak ve yeni müşteriler bularak kendi yaşamını iktidar adına sömürür ve kontrol eder. İnsanı üretim aracına çeviren, eşyalaştıran bu yapay zekalı araçlar sahibinin sesini çıkarmayana kapatılır elbette. Ne de olsa egemenler gücünü kontrol mekanizmalarından alır.
 
Militarizme özendiren videolar
 
Gerçek ötesi çağın rahipleri olan influencerlar tek tip bir kültürün örgütleyicisidirler. Videolarda müziği neşeyi, hüznü, hezeyanı, kederi, kaygıyı genelde aynı fon müzikleri temsil ediyor. Yaşadığımız hiçbir duygu diğeriyle aynı değilken Tiktok videolarında birbirine yaklaşık tüm duygular genelde aynı fon müziği ile şekillendiriliyor. Nereyi açsak karşımıza çıkabilme özelliği ile gözlerimizi ve bilincimizi taciz eden videolar içerikleri açısından da erkek aklı yansıtır vaziyette.  Kadınıyla erkeğiyle cinsel tacizde bulunmayı meşrulaştıran videolar var. Yine toplumsal cinsiyet rollerine uyarak anneliği ve annelik rollerini dayatan videolar, ‘kadının yeri evidir’ mesajını veren videolar, gelin kaynana, elti hiyerarşisi üzerinden kadını kadının kurdu gibi gösteren videolar, kendini erkeği için yaratılmış zevk objesine çeviren kadınların videoları, standart güzellik dayatmasında bulunan spor salonları estetik uzmanları ve daha niceleri, militarizme özendiren videolar …
 
Bütün bu videolar insanların derinden derine hissettikleri hakikatlerini açıklayamaması demektir. Çünkü gerçeğin yittiği bu düzlemde tüketici konumundaki insan hakikat yitimini gündelik hayata da taşır, elbette erkekliği de. Hakikatini açıklayamamak kölelik asimilasyon ve soykırımı getirir. Kültürlerin ifade edilemediği gibi cinsiyetler de ifade edilemez. Bu her şeyi ifadesizliğe boğan, yaşamı tecrit altına alana sistem erkek aklın bir ürünüdür.
 
Bu sanal ağlar, her türlü sanal bilgiye ulaşabiliyor ve elde ettiği verilerle kullanıcılarını kişiliklerine kadar analiz edebiliyor.