25 Kasım’a giderken Jin jiyan azadî (5)

  • 09:01 21 Kasım 2023
  • Dosya
 
Bir gün değil özgürlüğe kadar mücadele…
 
Qeder Kar
 
MEXMÛR - 25 Kasım’a ilişkin değerlendirme yapan Mexmûr Kampın’da bulunan İştar Meclisi Koordinasyonu üyesi Nuran Sezgin, bir dizi etkinlik planladıklarını, mücadelelerinin sadece bu günle sınırlı kalmayacağını belirterek “Önderlik ve tüm kadınlar özgürleşinceye kadar mücadele sürecek” mesajı verdi. 
 
Mexmûr Kampı’nda kadınlar ilk günden bu yana her türlü saldırıya karşı direniyor. Kampta yaşayan kadınlar, meclisler, akademi, kooperatif ve tüm kurumlarda yer alarak emek ve direnişlerine sahip çıkıyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken kampta yaşayan kadınlar da çalışma, eylem ve etkinliklerine başladı. Kampta bu yıl etkinlikler (Bi qêrîna jin jiyan azadî dihunin tevna jiyanê” (Jin jiyan azadî haykırışı ile yaşamı örüyoruz) şiarı ile örgütleniyor. 
 
Dosyamızın bu bölümünde Mexmûr’daki 25 Kasım etkinliklerine ilişkin İştar Meclisi Koordinasyon üyesi Nuran Sezgin’in değerlendirmelerine yer veriyoruz. 
 
Diktatöryaya karşı mücadele
 
25 Kasım’ın tarihine dikkat çeken Nuran, “Önemli bir ayın içerisindeyiz. Bu ayı iki şekilde ele alıyoruz. Bir yanı kadına yönelik şiddete karşı mücadele diğeri ise PKK’nin kuruluşu. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde siyasi aktivist 3 kız kardeş, trajik bir şekilde katledildi. Bu 3 kız kardeş, önce kaçırıldı, tecavüz edildi ve ardından katledildiler. Ancak katledilmelerine kaza süsü verildi. Herkes bunun kaza olmadığını biliyordu. Kadınların mücadelesi ve araştırmaları sonucu bu ortaya çıktı. Kadınların mücadelesi sonucu diktatörlük yıkıldı. 20 yıl sonra da 3 kız kardeşin katledildiği gün bir tarih olarak kabul edildi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildi. Özellikle de 1980-1999 arası bu tarihi bir gün olarak karşılandı” dedi. 
 
Saldırılar sıradan ve tesadüf değil
 
Kadınların iktidarlara karşı mücadelesine dikkat çeken Nuran şunları belirtti: “3 kız kardeşin katledilmesinden bu yana bu kadar zaman geçmesine rağmen hala daha, erkek egemen zihniyet, sistem ve işgal değişmiş değil. Bizler özellikle 21’inci yüz yılı kadın özgürlük yüz yılı olarak ele alıyoruz. 21’inci yüz yılda bir kadın devrimi gerçekleşti, örgütlülüğü büyüdü, mücadeleleri gelişti. Ancak kadınların mücadelelerinin gelişmesine karşı düşman, işgal ve erkek saldırıları da arttı. Bu saldırılar sıradan ve tesadüf değil. Erkekler, kadınların direniş, başkaldırı, mücadele ve öfkelerinden korkuyor. Bu yüzden de saldırılarını arttırıyor. Kadınların iradelerini kırmak istiyorlar. Toplumun iradesini kırmak istediklerinde de ahlak dışı yaklaşıyorlar. İktidarlar için tecavüz toplumun iradesini kırma anlamına geliyor. Uyuşturucu ve fuhuşa sürükleme ile iktidar toplumu yok etmek istiyor. Ancak artık toplum bunun işgalci erkek egemen zihniyeti eliyle geliştirildiğinin de farkında.”
 
‘Destansı bir mücadele veriliyor’
 
Kurdistan’ın dört parçasındaki kadınların mücadelesine değinen Nuran, “Kürt Özgürlük Hareketi Kadın ordulaşmasının oluşturulması önemli. Kadın devrimi ile Rojava devrimi gelişti. Rojhilat’ta Jîna Emînî şahsında ‘jin jiyan azadî’ evrenselleşti. Kurdistan’ın dört parçasında diktatörlüğe, erkek egemen sisteme karşı kadınların muazzam bir direnişi var. Dağda destansı bir mücadele var alanlarda da öyle. Önderliğin özgürlüğü için, kadınların özgürlüğü için yine toplumların özgürlüğü için kadınların mücadelesi var. Düşman bu mücadeleden korkuyor ve toplumda da korku yaratmak istiyor. Kadınlar biz varız ve mücadele sürüyor diyor” ifadelerini kullandı.  
 
25 Kasım planlaması
 
25 Kasım’daki etkinliklere dikkat çeken Nuran, “Şehit Rüstem Cudi Mülteci Kampı’nda İştar Meclisi öncülüğünde 25 Kasım etkinliklerinin startını verdik. Etkinler kapsamında kadınlar hangi düzeyde olması, işgale karşı nasıl bir tutum almalı, kendilerini nasıl savunabilir, nasıl örgütlenebilirler gibi konularda seminerler verilecek. Öğrencilere de seminerler verilecek. Mahallelerde seminerler verilecek. Özgür platformlar oluşturulacak. 25 Kasım günü kitlesel bir yürüyüş yapılacak. Yine sadece 25 Kasım’da değil her gün direneceğiz ve çalışmalarımızı, mücadelemizi sürdüreceğiz. Önderliğimizi ve kadınların özgürlüğüne kadar da mücadelemiz sürecek” dedi. 
 
‘Kadınlar önderliği özgürleştirecek’
 
Kadınların birliğine ve ortaklaşmasına vurgu yapan Nuran son olarak şöyle dedi: “En önemli olan şey kadınların birliği, ortaklaşması. Eğer kadınlar birlik olursa, örgütlenirse erkek egemen sisteme, işgale ve sömürüye karşı güç olabilir. Artık kimse kadınlar gücüne karşı duramaz. Kadınlar ne kadar güçlenirse, sisteme karşı kendilerini ne kadar eğitirse ve mücadele ederse o kadar başarılı olur. Kadın devrimi ve mücadelesi ile önderliğin özgürlüğü sağlanacak.”
 
Yarın: Kadın özgürlüğünün temeli Önder Abdullah Öcalan’ın felsefesiyle inşa ediliyor