2020’de direnenler: Kadınlar 2021’de de sözünü söylemeye hazır
- 09:29 31 Aralık 2020
- Dünya
HABER MERKEZİ - 2020’yi kazanımlarını elde etmek ve erkek devlet şiddetine karşı mücadelesini yılın başından itibaren sürdüren kadınlar, 2021’e de aynı kararlılıkla girmeye hazır.
Kadınlar, 2020 yılı boyunca erkek devlet şiddetine karşı kazanılmış haklarını savunmak için birçok ülkede alanlardaydı. Kimi ülkelerde “Eşit işe eşit ücret” kimi ülkelerde “kürtaj hakkı” kimi ülkelerde ise tacize, tecavüze ve katliamlara karşı seslerini yükselten kadınlar, direnişlerini yılın son günlerine kadar sürdürdü. Pandemiyle beraber “Evde kal” uygulamasından dolayı şiddetin arttığı dünya genelinde kadınlar seslerini bu kez de sosyal medyadan duyurdu.
Yıl boyunca dünyada yaşanan gelişmelerden bazılarını okuyucularımız için derledik.
Ocak
Yılın ilk ayında Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan destekli Al-Hadath/Al Arabiya televizyonlarının deneyimli sunucusu Najwa Kassem (Necva Kasım), Dubai’deki evinde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Najwa, General Halife Hafter’in sözcüsü Mismari’ye sorduğu “Trablus’a neden giremiyorsunuz? Sorun ne?” sorusu ile dünya gündeminde girmişti.
Bu ayda yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Uluslararası Af Örgütü, insan hakları savunucusu Martin Ennalas onuruna 2020 finalistlerini üç kadın olarak belirlemesiydi. Bu kadınlardan Yemen’de yaşayan Hüda El Sarari, ülkedeki gizli cezaevlerini ve çok sayıda işkence vakasını ortaya çıkardı. Meksika’daki Norma Ledezma, kadın katliamlarına ve zorla kaybetmelere karşı savaştı. Güney Afrika’da ise Sizani Ngubane kadınların eğitime ve toprağa erişiminin sağlanması için mücadele etti. Kadınlar ödülünü 19 Şubat’ta aldı.
Kadınlar cinsiyet ayrımcılığına karşı bu ayda da mücadelesini sürdürdü. BBC kadın sunucularından Samira Ahmed’in meslektaşına oranla daha düşük ücret almasına dair dava açtı. Dava karara bağlanırken, BBC’nin erkek sunucu ile Samira’ya aynı ücretin verilmesi gerektiği belirtildi.
Ocak ayında yaşanan gelişmelerden biri de İran’ın Olimpiyat madalyalı tek kadın atleti Kimia Alizade’nin ülkesini terk etmesi oldu. Kimia, Instagram hesabından yaptığı açıklamada, İranlı yetkililer tarafından bir propaganda aracı olarak kullanılmaktan bıktığını söyledi.
İklim değişikliğinin gündemde olmaya devam ettiği yılın bu ayında kuraklık ve sel felaketlerinin yanı sıra bir de kötüye giden ekonomi yönetimi nedeniyle Güney Afrika’da 45 milyon insan açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP), bölgeye acil bir şekilde gıda yardımı yapılması gerektğini duyurdu.
ABD’de 2017’den bu yana kadınların her 20 Ocak’ta gerçekleştirdiği “Kadın Yürüyüşü” bu yıl da gerçekleşti. Başta Wahsington ve New York olmak üzere birçok kentte bir araya gelen kadınlar, pankartları ve sloganları ile göçmenlik ve cinsiyet eşitliğine dair Donald Trump’ın politikalarını eleştirdi.
Ocak ayının sonlarına doğru ise Çin’de ilk kez 2019 yılının aralık ayında görülen ve ülkenin büyük kentlerine yayılmış olan koronavirüs pandemisinin hızla yayılımı söz konusu oldu. Virüsün insandan insana bulaşabildiğinin açıklanması üzerine Dünya Sağlık Örgütü de (WHO) harekete geçti.
Şubat
İklim değişikliğine neden olan orman yangınları Şubat ayında da devam etti. Avustralya’nın başkenti Canberra’da başlayan yangın bir hafta boyunca sürdü. 18 bin 500 hektarlık alanı kaplayan yangın son 20 yılın en büyük yangını olurken, bölgede 33 insanla beraber binlerce canlı yaşamını yitirdi. Orman yangınlarından biri de Amazon Ormanları’nda yaşandı. Brezilya tarafında kalan Amazonlardaki yangının nedeni ise ağaç kıyımı olarak gösteriliyor. Dünyanın oksijen oranının büyük bir bölümünün karşılandığı ve Yağmur Ormanları olarak da anılan Amazonlar’daki yangın nedeniyle binlerce canlı türü yok oldu.
Erkek devlet şiddetine karşı Hollanda’da Amsterdam Belediyesi tarafından “Yalnız değilsin (Jij staat #nietalleen)” sloganıyla kampanya başlatıldı. Kampanyayı yaptıran ve kentin ilk kadın belediye başkanı Femke Halsema tarafından yapılan açıklamaya göre, kentte kadınların yüzde 51’i sözlü ya da fiziksel tacize uğruyor.
Çocuk istismarının önemli bir boyutu olan “sünnet” adı altında cinsel işkenceye maruz bırakılanların 500 bini bulduğu tahmin edilen Avrupa genelinde, bu duruma karşı Avrupa parlamenterleri, konuyla ilgili onayladıkları önerge ile Avrupa Komisyonu ve Avrupa ülkelerini harekete geçmeleri için çağrıda bulundu.
Birleşmiş Milletler dünya genelinde 200 milyon kız çocuğunun ve kadının “sünnete maruz bırakıldığını” tahmin ediyor.
Kadın katliamlarının en fazla yaşandığı ülkelerden biri de Meksika. Şubat ayında Ingrid Escamilla, evli olduğu erkek tarafından katledildi. Ingrid şahsında yüzlerce aktivist, Meksika Cumhurbaşkanlığı Sarayı önünde bir araya gelerek, kırmızı boyayla yazılmış “Kadın Cinayeti Devleti” pankartı taşıdı. Yine Şubat ayında bir kadın daha erkek arkadaşı tarafından işkence ile katledildi. Kadının cenazesinin bazı gazetelerde yayımlanması ise yüzlerce kişinin sokağa çıkmasına neden oldu.
Resmi rakamlara göre, Meksika’da 2019’da 3 bin 825 kadın katledildi. Kadın katliamları 2018 yılına göre yüzde 7 arttı. Çoğu kadın eylemci, kadın katliamlarına karşı çıkan ve “sorumlu gazetecilik” çağrısı yapan sloganlar attı. Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador’un ailesiyle birlikte kaldığı sarayın kapılarından birine kırmızı boya fırlattı.
Şili’de 2019 yılının aralık ayında toplu ulaşıma yapılan zamlardan sonra başlayan ve toplumsal direnişe dönüşen halk hareketinde en çok dikkat çeken kadınların Las Tesis dansıyla gerçekleştirdiği protestolar olmuştu. Birçok ülkeye yayılan “Las Tesis” dansıyla beraber kadınlar, feminist parti kurmaya hazırlandıklarını duyurdu. Parti adına temaslarda bulunmak için Şili'ye giden Milletvekili Lorena Delgado Varas, kadın, işçi ve sivil toplum örgütleriyle görüşmeler yaptı. Lorena, Şilili kadınların mücadelelerini radikalleştirerek feminist parti kurmak için hazırlık yaptıklarını söyledi.
Kadınlar kazanımlarını korumak için mücadelelerini sürdürürken diğer yandan da hak taleplerini dile getirmeye devam ediyor. Şubat ayının sonlarına doğru yaklaşırken, İskoçya da kadınlara ücretsiz ped uygulaması kararı aldı. Uzun süredir gündemde olan uygulama, İskoçya Parlamentosu’nda yapılan oylama ile hayata geçti.
Almanya’da ise Demokratik Alevi Kadınlar Birliği (YJAD), Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), 25 Şubat günü Dortmund kentinde Şengalli Olania Çendy’nin katledilmesini kınadı.
Bu yıl 70’incisi düzenlenen Berlin Film Festivali kapsamında Yaşam Boyu Başarı Ödülü, 74 yaşındaki oyuncu Helen Mirren’a verildi. Törende, Helen’e “En İyi Kadın Oyuncu” dalında Oscar Ödülü kazandıran 2006 yapımı “Kraliçe” filmi gösterildi.
Bir diğer ödül töreni de Fransa’da gerçekleşti. Fransa’nın Oscarları olarak bilinen 45. Cesar Ödülleri sahiplerini buldu. Ödül töreninde oyuncu Adèle Haenel, cinsel saldırı ile gündeme gelen Roman Polanski’nin En İyi Yönetmen ödülünü kazanmasının ardından 45. César ödül törenini terk etti. Adèle’nin ardından senarist ve film yapımcısı Céline Sciamma salonu terk etti. Adèle, Roman Polanski’nin aldığı adaylıkların cinsel saldırıya maruz kalanlara saygısızlık olduğunu söyledi.
Mart
Yılın üçüncü ayına girerken, kadınlar bu kez de Arjantin’de alanlardaydı. Kürtajın yasallaşması için yasa tasarısı sunacağını açıklayan Arjantin Devlet Başkanı Alberto Fernandez, ülkede kürtajın 100 yıl önce yasaklandığını, fakat bazı durumlarda kadınların hayatını riske atarak gizli yerlerde yaptırdığını söyledi. Kadınların kürtaj hakkı için eylemleri sürerken, ülkede, kürtaja sadece tecavüz vakalarında ve annelerin sağlık sorunu yaşadığı durumlarda izin veriliyor.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlar, BM ofisinin duvarına “Jin jiyan azasi” yazılaması yaptı. Öte yandan kadınlar, Avrupa, Amerika ve Ortadoğu ülkelerinin birçoğunda “Feminist Gece Yürüyüşü”nde bir araya geldi. Kdaınlar birçok ülkede engellemelere rağmen, meşaleleri ve sloganları ile eylemdeydi. Kadınlar eylemlerinde “Ataerkil salgına son verin” pankartı ile koronavirüs salgınında ülkelerin politikasını da eleştirdi. Fransa’da işçi sendikası CGT kadınları, II. Dünya Savaşı’nın feminist ikonu Rosie the Riveter (Perçinci Rosie) gibi giyinerek eşitlik talebinde bulunmak için sokaklara çıktı.
Pakistan'ın başkenti İslamabad'da binlerce kadın, radikallerin tehditlerine karşın "daha iyi yasalar" ve farkındalık için sokağa çıktı. Meksika'nın başkenti Mexico City'de de kadınlar 8 Mart dolayısıyla sokağa çıktı. Mor tişörtler giyen kadınlar, Benito Juarez anıtının çevresinde insan zinciri oluşturdu.
Meksika’da kadınlar, mart ayında da sokaklardaydı. Kadınlar, katliam ve çocuk istismarına ilişkin davalardaki cezasızlığa ve medyanın tavrına yönelik tepkisini, gerçekleştirdiği “Bizsiz bir gün” adlı grevle gösterdi. Ülke çapında sokağa çıkan milyonlarca kadın, hükümetten, erkek şiddetiyle mücadele edilmesini ve soruna çözüm bulunmasını istedi.
Kadınların kürtaj hakkı için mücadele ettiği ülkelerden biri de Yeni Zelanda oldu. Kürtajın “suç” olarak görüldüğü ülkede, parlamantoda yapılan oylama ile kürtaj artık bir “sağlık” sorunu olmaktan çıkarıldı. Parlamentoda yapılan oylama ile 40 yıla yakın bir süredir değiştirilmeyen kürtaja ilişkin yasalarda değişiklik kabul edildi.
Nisan
Nisan ayında bir açıklama da 100 sivil toplum örgütünden geldi. Ortak açıklamada, salgının etkileri nedeniyle kürtaja erişimin sağlanması için acil önlemler alınması istendi. Açıklamada, Polonya’da kürtaja erişimi daha da sınırlandırmayı amaçlayan baskıcı bir yasanın parlamentoda görüşülmeye hazırlanıldığı hatırlatılırken, Avrupa hükümetlerinin Covid-19’un sürdüğü dönemde Avrupa’daki kadınların ve kız çocukların kürtaj hizmetlerine güvenli ve zamanında erişimini acilen güvence altına alması gerektiği belirtildi.
UNFPA da Nisan ayının sonlarına doğru yaptığı açılamada, tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sonrası artan ev içi şiddete dikkat çekti. BM Nüfus Fonu, salgın sonrası karantina önlemleri ile yıl içinde ev içi şiddete en az 15 milyon vaka daha ekleneceğini duyurdu. UNFPA raporunda dikkat çeken bir diğer konu da milyonlarca kadının doğum kontrol ürünlerine erişemeyeceği ve milyonlarca kadının da ‘sünnet’ adı altında cinsel işkenceye maruz bırakılacağı konusu oldu.
Yılın başından bu yana “sünnet” adı altında cinsel işkencenin en fazla yaşandığı ülkelerin başında gelen Sudan’da geçici hükümet, söz konusu işkenceyi suç kapsamına alan özel bir madde ile Ceza Kanunu’nda değişiklik yaptı. İşkenceyi yapanların 3 yıl hapis ve para cezası almasını öngören Ceza Kanunu’nun 141.maddesinde yapılan değişiklikle onaylandı. UNICEF de, söz konusu işkencenin suç kapsamına alınmasını önemli bir karar olarak değerlendirdi.
BM'nin verilerine göre “sünnet” adı altında cinsel işkence, 31 ülkede yapılmaya devam ediyor. Şu an hayattaki 200 milyona yakın çocuk ve kadın bu uygulamaya maruz kaldı. Özellikle Sahraaltı Afrika'da yoğunlaşan işkence, Ortadoğu ve Asya'da birçok ülkede yasaklanmasına rağmen hala uygulanmaya devam ediliyor.
ABD Kadın Milli Takım oyuncuları, “Eşit ücret yasası” gereği federasyona açtığı davayı kaybetti. Kadınların talebini reddeden mahkeme mayıs ayında yayınladığı gerekçeli kararında, ücret eşitsizliği için sunulan gerekçelerin yetersiz olduğunu savundu.
Mayıs
Mayıs ayında kadınlar bir kez daha erkek şiddetine karşı alanlardaydı. Almanya’nın Frankfurt kentinde Avrupa Kadın Dayanışması’nın çağrısı üzerine çok sayıda kadın örgütü, erkek şiddetini protesto ederken, mücadeleyi büyütme çağrısı yaptı. İsveç’in başkenti Stockholm’de ise Kürt Kadın Hareketi (TJK) ve Amara Kadın Meclisi, pandemi sürecinde artan erkek şiddetine karşı eylemdeydi.
Arjantin’de aile içi şiddetin son on yılın en yüksek seviyesine ulaştığı duyuruldu. La Casa del Encuentro isimli insan hakları örgütü, ülkede pandemi sürecinde 50 kadının katledildiğini açıkladı. Örgüte göre, bu son 10 yılın en yüksek düzeyini ifade ediyor. La Casa del Encuentro, sadece son dört gün içerisinde 3 kadının erkek şiddetine maruz bırakıldığını kaydetti. İnsan hakları örgütü, bu artışı “Evde kal” uygulamalarına bağlıyor.
Toplumsal Hukuk üyesi avukat kadınlar, pandemi sürecinde artan şiddete dikkat çekmek için “Evdekal ama sessiz kalma, kadın mücadelesi yaşatır” hashtagıyla kampanya gerçekleştirdi. Kampanya kapsamında 30 farklı ülkeden sosyal medya hesapları üzerinden gelen mesajlar Youtube kanalında yayınlanırken, Türkiye, Fransa, Bulgaristan ve Arjantin’den, erkek şiddetine karşı “Birbirimize destek olalım” mesajı verildi.
Haziran
Kadın katliamları Meksika’da Haziran ayında da devam etti. Bir ay öncesinde kaçırılan Colima Milletvekili Anel Bueno, katledilmiş halde bulundu. Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador, Anel’in katledilmesiyle ilgili açıklamasında, “Çok üzücü ve talihsiz bir olay” sözlerini kullanmakla yetindi.
Erkek şiddeti yüzünü bu sefer de Kenya’da gösterdi. Üç polis, bir kadına işkence ederken görüntüsünü sossyal medyada yayınladı. Söz konusu işkence görüntülerine ülke çapında tepkiler yükselirken, üç polisin ise tutuklandığı duyuruldu. Pandemiyle beraber Kenya’da polis şiddeti artarken, sokağa çıkma yasakları süresince şimdiye kadar en az 15 kişi katledildi.
İsviçre’de kadınlar, eşitlik talebiyle ülkenin birçok kentinde sokaklara çıktı. Lozan, Cenevre, Zürich, Neuchatel ve Bern olmak üzere sokaklara akan kadınlar, “Eşit işe eşit ücret” talebini haykırdı. Koronavirüs (Covid-19) nedeniyle ülke çapında 300 kişiden fazla eylem ve etkinliklerin yasaklı olmasından kaynaklı, kadınlar bütün kentlerde olduğu gibi Lozan’da da 4 farklı meydanda eş zamanlı etkinlikler düzenledi.
Şili’de erkek şiddetine karşı gerçekleştirdikleri “Las Tesis” dansı ile dünya kadınlarına ilham olunan eylemin ardından kadınlar saldırıların hedefi oldu. Tecavüze ve polis şiddetine karşı geçtiğimiz ay hazırladıkları bir video nedeniyle Las Tesis üyelerine yönelik dava açıldı.
Haziran ayının son günlerine doğru ise müzik, sinema ve spor alanında siyahların onurlandırıldığı BET Ödülleri’nde İnsancılık Ödülü’nü alan şarkıcı Beyonce, aldığı ödülü ırkçılık karşıtı protestolara adayarak, dinleyicilerine oy verme çağrısında bulundu.
Temmuz
Yılın yedinci ayında da canlı kıyımı devam etti. Afrika ülkesi Botswana’da son iki ay içerisinde 350’den fazla fil şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiş halde bulundu. Filllerin şüpheli ölümüne dair ise herhangi bir bulguya rastlanmadı.
Peru’da ise Ulusal Su Kurumu (ANA) tarafından yapılan açıklamaya göre küresel ısınma nedeniyle son 50 yıl içerisinde ülkedeki buzul yüzeyin yüzde 51’i eridi. ANA, buzulların küresel ısınma karşısında çok hassas ekosistemler olduğunu duyurdu.
Fransa’da ise tecavüz suçundan yargılanan Gérald Darmanin’in İçişleri Bakanlığı’na atanması, kadınlar tarafından sokaklara çıkarak ülke genelinde protesto edildi. Gérald Darmanin’in yanısıra #MeToo hareketine karşıt söylemlerde bulunan Éric Dupond-Moretti’nin Adalet Bakanlığı’na getirilmesine karşı kadın hareketleri ülke genelinde protesto eylemleri düzenledi. Eylemde “Tecavüz kültürü sürüyor”, “Tecavüz Bakanlığı’na hoşgeldiniz”, “Tecavüzcü İçişleri’nde, işbirlikçisi Adalet’te” sloganlarını haykırdı.
Erkek devlet şiddetinin kendini gösterdiği ülkelerden Güney Afrika’nın apartheid rejimiyle mücadelesinde yer alan Winnie Madikizela-Mandela ile Nelson Mandela’nın kızları olan Zindzi Mandela şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Zindzi'nin ölüm sebebi ise henüz öğrenilemedi.
Şüpheli kadın ölümlerinden biri de Rusya’da yaşandı. Artistik buz pateni sporcusu 20 yaşındaki Ekaterina Alexandrovskaya, Moskova’da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Antrenörü Andrei Khekalo tarafından yapılan açıklamada Ekaterina’nın Moskova'da bir binanın altıncı katından düşerek yaşamını yitirdiği iddia edildi. Moskova’da ise psikolog ve cinsel sağlık uzmanı olan 26 yaşındaki Anna Ambartsumyan, kaldığı otelde şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu.
Ekoloji için mücadele eden İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg’e, Portekiz’in Lizbon kentinde bulunan Gulbenkian Vakfı tarafından İnsanlık Ödülü verildi. Greta ödülle birlikte verilen 1 milyon avroyu, iklim krizini durdurmak ve çevreyi korumak için mücadele eden örgütlere bağışladı.
Fransa Ulusal Meclisi’nin kadın katliamlarını önleme amacıyla daha önce kabul ettiği “Eş şiddetini önleme yasası, Senato’da yapılan oylama ile yürürlüğe girdi. Yeni yasaya göre, şiddete maruz bırakılan kadınların daha iyi korunması için sağlık çalışanlarının da sorumluluk üstlenmesi öngörülüyor.
Yasa ile ayrıca “yakın tehlike” halinde doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının “sır saklama ilkesinden” muaf tutulmasına imkan tanıyor.
ABD Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, Cumhuriyetçi Kongre üyesi Ted Yoho'nun kendisine yönelttiği cinsiyetçi söylemlere dönük genel kurulda bir konuşma yaptı. Alexandria, “Hayatımızın her alanında bu cinsiyetçi söylemlerle yüz yüze kalıyoruz” diyerek, Kongre'deki tüm kadınların böyle hakaretlere kariyerinin bir noktasında maruz kaldığını söyledi.
Temmuz ayının sonlarına doğru kadın kazanımlarından biri olan İstanbul Sözleşmesi, Polonya hükümeti tarafından hedef alındı. Kadına yönelik şiddetle mücadelede imzacı devletlere aktif rol yükleyen sözleşmeden çekileceğini duyuran Polonya Adalet Bakanı Zbigniew Ziobro, düzenlediği basın toplantısında, sözleşmenin “okullarda çocuklarda toplumsal cinsiyetin anlatılmasını öngörmesinin ailelerin haklarını ihlal ettiğini” öne sürdü.
Tarih 27 Temmuz’u gösterirken, "Gone with the Wind" (Rüzgar Gibi Geçti) filmiyle tanınan 104 yaşındaki oyuncu Olivia de Havilland, Paris'teki evinde yaşamını yitirdi. 1916 Tokyo doğumlu olan İngiliz aktris Olivia, 50 yıldan fazla süren sinema hayatına 50 film sığdırdı.
Pandemi nedeniyle evde kalma tedbirleri uygulanmadan önce günde ortalama 5 kadının kaybolduğu Peru’da bu sayı üç buçuk aylık dönemde günde 8’e kadar yükseldi.
Kadın hakları için uzun yıllar mücadele eden Fransız avukat Gisèle Halimi 28 Temmuz’da hayatını kaybetti. Yaşamını kadın hakları mücadelesine adayan, avukat, politikacı ve yazar Gisèle, 2019 yılında Le Monde Gazetesi'ne verdiği bir röportajında "Hâlâ kadınlara yapılan adaletsizliklerin genel bir isyana neden olmamasına şaşırıyorum" demişti.
Ağustos
Ağustos ayında da kadınların kürtaj hakkı mücadelesi sürdü. İtalya Sağlık Bakanı Roberto Speranza, kadın örgütlerinin uzun süredir talep ettiği, kürtaj yasasındaki değişikliğin yapıldığını açıkladı. Kadınlar, pandemi nedeniyle hastanelerin yatak sıkıntısı yaşamasının ve olası risklerin artması nedeniyle “kürtaj hapı” olarak bilinen “RU486” ilacının kullanım şartlarının gevşetilmesini talep ediyordu. Yasada yapılan değişiklikle bu hap, hastaneye yatırılma gereği olmadan ve gebeliğin 9. haftasına kadar yasal olarak kullanılabilecek.
Yeni Zelanda Parlamentosu, çalışanlara cinsiyetleri nedeniyle daha az ücret ödenmemesini güvence altına alan “Ücret Eşitliğinin Düzenlenmesi Yasası”nı oybirliğiyle kabul etti. Eşit ücret yasası, 1972’den beri Yeni Zelanda’da yürürlükte olan “eşit işe eşit ücret” yasasını daha da ileri bir noktaya taşıma hedefi taşıyor.
Eylül
Erkek devlet şiddetine karşı kadınlar yıl boyunca özsavunmanın önemine dikkat çekti. Özbekistan’da, haziran ayında kaydedilen bir videoda kendisine sözlü tacizde bulunan iki erkeğe karşı özsavunma hakkını kullanan Gulsanam Alijanova hakkında, görüntülerin ortaya çıkmasından sonra 8 Eylül tarihinde İçişleri Bakanlığı tarafından soruşturma başlatılmıştı. Karate ve tekvando eğitimi almış olan Gulsanam hakkındaki soruşturmanın ardından, tepkiler yükseldi. Tepkiler üzerine bakanlık, Gulsanam hakkında başlattığı soruşturmayı kapatmak zorunda kaldı.
Aurora Uyanan İnsanlık Ödülü”nün bu yılki sahipleri belli oldu. Ödül bu yıl insan hakları alanında çalışan Somalili anne -kız Fartuun Adan ve Ilwad Elman’a verildi. Somali’de insan hakları alanında çalışan Elman Barış ve İnsan Hakları Merkezi’nde yöneticilik yapan Fartuun Adan ve Ilwad Elman, merkezde yıllardır kadın hakları, barışın inşası ve çocuk askerleri rehabilite etmek için mücadele veriyor.
Kadın hakları savunucusu olarak tanınan ve cinsiyet eşitliği konusundaki mücadelesiyle bilinen ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Ruth Bader Ginsburg, 19 Eylül’de pankreas kanseri nedeniyle 83 yaşında yaşamını yitirdi.
Fransız şarkıcı ve aktris Juliette Greco, 24 Eylül’de, 93 yaşında evinde hayatını kaybetti. 7 Şubat 1927 tarihinde Montpellier'de doğan Greco çocukluğunu büyükannesinin yanında ve daha sonra da bir manastırda geçirdi. Ailesi İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerin işgaline karşı Fransız Direnişi'ne katılan Juliette’in hem annesi hem de ablası Ravensbrück Toplama Kampı'na gönderilmişti.
Ekim
İran'da 2015 yılından bu yana cezaevinde tutulan İnsan Hakları Savunucuları Merkezi Başkan Yardımcısı aktivist gazeteci Nergis Muhammedi serbest bırakıldı. Zincan eyaleti Başyargıcı Sadık Niyareki, hapis cezalarının kısaltılmasına dair bir yasanın yürürlüğe girmesinin ardından Nergis’in tahliye edildiğini duyurdu. Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi ile gerçekleştirdiği çalışmalarıyla tanınan Nergis, "Ulusal güvenliğe karşı eylemde bulunmak ve rejime karşı propaganda yapmak" gibi suçlamalarla Eylül 2011'de 6 yıl hapis cezası verilmişti.
Polonya’da iktidardaki muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi (PiS), kadınların hakkı olan kürtajın yasaklanması yönünde Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaptı. Mahkemenin “kalıtım bozukluğu olan fetüsü aldırmanın anayasanın ihlali olduğuna” karar vermesi ardından kürtajın tümden yasak hale gelmesi, kadınlar tarafından protesto edildi. Başbakan Yardımcısı Jaroslaw Kaçinski’nin evine yürüyen protestocular ellerinde “işkence” yazılı posterler taşıdı. Kent merkezinde gerçekleşen protestolara katılan on binlerce kişiye polis saldırdı. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı eylemi düzenleyen kadın hakları aktivistlerinin soruşturmalara maruz kalabileceği belirtiliyor. Varşova’nın yanı sıra Krakow, Lodz, Katowice veya Wroclaw ile Barselona ve Viyana gibi kentlerde de kadınlar eylemdeydi.
Ülkede kürtaj yasasına dair Anayasa Mahkemesi’nin aldığı “kürtaj yasağı” kararına karşı kadınların protestoları sonuç verdi. Birgün’de yer alan The Guardian’ın haberine göre, Polonya’nın sağcı yönetimi Milliyetçi Hukuk ve Adalet Partisi (PİS) yüksek mahkeme kararının resmi olarak yayınlanmasını ve yürürlüğe girmesini ertelediği belirtildi.
Kasım
Kasım ayında yaşanan bir gelişmede Yeni Zelanda’da yapılan seçimlerdi. 17 Ekim’de yapılan seçimlerin sonucunun netleşmesiyle beraber, İşçi Partisi Lideri Jacinda Ardern yeniden başbakan seçilmişti. 120 sandalyenin 64'ünü alan parti, ülkenin mevcut siyasi sisteminin 1996 yılında uygulamaya konulmasından bu yana çoğunluğu kazanan ilk parti oldu. Jacinde kabinesini belirledi.
ABD’de 3 Kasım’da gerçekleşen başkanlık seçimleri sonuçlarına göre ilk kez bir trans kadın Sarah McBride, eyalet senatosuna seçildi. “Siyahların Hayatı Önemlidir” aktivisti Demokrat Partili aday Cori Bush da birinci bölgeden katıldığı seçimleri kazanarak eyaletin Temsilciler Meclisi’ne şimdiye kadar seçilen ilk siyah üye oldu.
İranlı insan hakları aktivisti hukukçu Nasrin Sotoudeh, sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine tutulduğu Tahran dışındaki Qarchak kadın cezaevinden geçici olarak serbest bırakıldı
2020’de yaşanan ilginç bir gelişmede bilinen en eski tek yumurta ikizlerinin kalıntılarının bulunmasıydı. Avusturya'da Krems-Wachtberg bölgesinde kazı yapan arkeologlar, Üst Paleolitik döneme ait bir mezarda yaptıkları incelemede, birlikte gömülmüş iki erkek bebeğin kemiklerini tespit etti. DNA’ları incelenen bebeklerin ikiz kardeş oldukları ortaya çıktı.
İtalya’da Artissima Ödülü 2014 yılından bu yana İtalyan sanatçı Carol Rama’nın ruhunu ve karakterini, sıra dışı kadın yaratıcılığı ve sanatsal özgürlük idealini en iyi yorumlayan kadın sanatçıya veriliyor. Bu yıl özel ödül ressam gazeteci Zehra Doğan’a verildi.
Hindistan’da kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde kadın düşmanı yeni bir yasayla karşı karşıya kaldı. Uttar Pradeş eyaletinde çıkarılan yeni yasayla kadınların, başka dinden bir erkekle evlenmesi yasaklandı. Hindistan Halk Partisinin (BJP) iktidarda olduğu eyalette kabul edilen yeni yasaya göre başka dinden bir erkekle evlenen kadınlara 10 yıla kadar hapis cezası verilecek.
Pakistan’da ise Başbakan İmran Han, ülkede tecavüz faillerinin kimyasal olarak kısırlaştırılması ve cinsel saldırıların daha hızlı takibiyle ilgili bir yasayı prensipte onayladı. Yasa parlamentoya getirilecek ve onaylanacak. Başbakan İmran Han ayrıca, tecavüze uğrayan kadınların şikayetlerini korkusuzca dile getirebileceklerini belirterek, hükümetin kadınların kimliklerini koruyacağı sözünü verdi.
Aralık
Kadınlar yılın son ayı olan Aralık’ta da alanlardaydı. Meksika’da yıl boyunca erkek şiddeti sonucunda onlarca kadın katledilirken, ülkenin en kitlesel eylemleriyle protesto gösterileri gerçekleştirdi. Ülkede kadınlar, İnsan Hakları Komisyonu binasından devlet çalışanlarını kovan ve binanın duvarlarına katledilen kadınların fotoğraflarının yer aldığı posterleri astı. Kadınlar ayrıca binayı sığınma evine dönüştürdü.
Ülkede geçen 2019 yılında yetkililer 3 bin 142 kadın katliamı bildirdi. Bu sayı Meksika için rekor bir sayıydı. Aktivistler, Meksika toplumunun her kesiminin (aileler, topluluklar, iktidar) günde ortalama 10 kadın katleden failler kadar suçlu olduğunu söylüyorlar.
Aralık ayında Afganistan’da gazetecilik yapan ve kadın hakları savunucusu olan Malalai Meyvand, katledildi. Nangarhar Valiliği Sözcüsü Ataullah Hogyani, basına yaptığı açıklamada, Nangarhar'da yayın yapan Enikaas televizyonunda çalışan Malalai’nin Celalabad şehrinde kimliği bilinmeyen kişilerin silahlı saldırısına uğradığını aktardı.
Yıl boyunca kürtaj hakkı için eylemde olan Polonyalı binlerce kadın, kürtajı bazı istisnalar dışında tümüyle yasaklayan Anayasa Mahkemesi kararını protesto etmek için alanlara çıktı. Polislerin kurduğu barikatlara karşın kadınlar, Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) lideri ve Başbakan Yardımcısı Yaroslav Kaçinski'nin evinin yakınına kadar yürüdü.
Yılın son günlerine yaklaşırken Arjantin’in Mendoza kentinde 12 Aralık’ta kaybolan ve 17 Aralık’ta işkence ile katledilmiş olarak bulunan 14 yaşındaki Florencia Romano için eylemler sürüyor. Florencia’nın yaşadığı Mendoza başta olmak üzere, Arjantin’in birçok yerinde kadınlar alanlara çıkarak katliamı protesto etti. 10 binden fazla kadın 18 Aralık akşamı toplanarak Hükümet Konağı’na yürüdü. Kadınlar daha sonra adliye binasını ateşe verdi.
Yıl boyunca kürtaj hakkı için eylemde olan kadınların mücadelesi sonuç verdi. Arjantin’de kürtaj yasası Katolik Kilisesi’nin itirazlarına rağmen Senato’dan geçti.
2020’de yaşanan ve tarihteki yerini alan gelişmelerden bazıları şunlar:
*Yunanistan Parlamantosu’nda yapılan seçimlerde Ekaterini Sakellaropoulou ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı seçildi. Ülkede kısa süre önce değişiklik yapılan Anayasa maddesine göre, parlamantoda yapılan seçimde Ekaterini Sakellaropoulou 261 oy alarak cumhurbaşkanı seçildi.
*Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'nde (NASA) görevli Amerikalı astronot Christina Koch, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda 328 gün kalarak rekor kırdı. Christina, tek bir seferde uzayda en fazla kalan astronot kadın unvanını kazandı.
*İngiltere’nin Chelsea Kadın Futbol Takımı, futbol tarihinde bir ilke imza atarak futbolcuların regl dönemine göre antrenman programı hazırladı. Kadın oyuncuların performansını arttırmak ve yaralanmaların önünü almak isteyen kadın takımı, bu yöntemle bir ilke imza atmış oldu.
* Danıştay Başkanı olarak görev yapmış olan 63 yaşındaki Katerina Sakelaropulu, Yunanistan’ın ilk kadın Cumhurbaşkanı oldu. Katerina, 5 yıl boyunca Yunanistan’ı yönetecek.
*Fransa’da yapılan yerel seçimlerde Tilloy-lez-Marchiennes belediyesi başkanlığına trans kadın Marie Cau seçildi. Fransa’nın ilk trans belediye başkanı olan Marie, seçim kampanyasının merkezine ekolojik çalışmaları ve yerel ekonomiyi koymuştu. Marie Cau yaptığı konuşmada seçim programına dikkat çekerek, “İnsanlar beni trans olduğum için seçmedi, onlar bir seçim programını seçti” dedi.
*İngiltere’de 17 yıldır Aile ve Ceza hukuku konusunda çalışma yürüten avukat Raffia Arshad, Midlands bölgesine hakim olarak atandı. Raffia, İngiltere’nin ilk başörtülü hakimi oldu. Raffia, atamayla çoğu insanın kafasındaki “hakim görüntüsü” klişesini kırdığını belirtti. Ailesinde üniversite okuyan ilk kişi olan 40 yaşındaki Raffia, “Neye benzediğiniz konusunda endişe etmeyin, kalıba sığma konusunda endişe etmeyin, o kalıbı kırın ve ihtiyacınız olanı elde edin”dedi.
*Bolivya'da Kültürler, Dekolonizasyon ve Erkek Egemenliğin Ortadan Kaldırılması Bakanlığı kuruldu. Dünya tarihinde ilk olan bu bakanlığa Sabina Orellana atandı. Sabina, Bolivya'da kadın, yerli ve çiftçi hareketlerinin önemli isimlerinden biri olarak biliniyor. Kadınların başka dinden biriyle evlenmesi yasaklandı.