‘Nerede olursanız olun Hasankeyf’i, Dicle’yi söyleyin, çizin’

  • 14:39 29 Ağustos 2019
  • Ekoloji
HABER MERKEZİ - Hasankeyf Koordinasyonu 14 Eylül için yazılı bir açıklama yaparak, “Dünyanın neresinde olursanız olun, enstrümanlarınızı alıp çalın ve/veya şarkı ile türkülerinizi tehdit altındaki Dicle Vadisi için söyleyin. Fırça, kalem veya ellerinizi kullanarak tuvale, kâğıda, duvara veya yere Hasankeyf’i, Dicle’yi ve tehdit altındaki diğer doğa ve yaşam alanlarını çizin” çağrısında bulundu
 
Hasankeyf Koordinasyonu, “Hasankeyf için geç değil” şiarıyla 14 Eylül’de gerçekleştireceği “Hasankeyf İçin Bir Şey Yap/Çiz/Söyle Eylem Günü” için çağrı yaptı. Yazılı bir açıklama ile Hasankeyf’teki doğa ve tarih yıkımının kritik bir aşamada olduğuna dikkat çeken Koordinasyon, “Temmuz ortasında su tutmaya başlayan Ilısu Barajı ve HES Projesi, Dicle Nehri’nin içinden geçtiği vadiyi doğasıyla, canlılarıyla, insanlarıyla ve kültürüyle tehdit ediyor” dedi.
 
‘Yok olmakla karşı karşıya’
 
“Türkiye’nin son özgür akan büyük nehri Dicle ve birçok yan kolunun barındırdığı eşsiz zengin biyoçeşitliliği yok edilirse bölgenin iklimi de daha büyük bir hızla değişecek” diyen Koordinasyon, açıklamasını şöyle sürdürdü: “12 bin yıldır aralıksız insan topluluklarına mekân olmuş antik kent Hasankeyf yok olmakla karşı karşıya. Açık hava müzesi olan Hasankeyf’le birlikte kazısı bile daha yapılmamış en az 300 höyük de aynı tehdit altında. 200 yerleşim yerinde 80 binden fazla insanın yaşam kaynakları ellerinden alınmak isteniyor. Bunun gerçekleşmesi, derin bir hafızayı da kaybetmek demektir. Dicle, Irak’a devamlı aktığı için binlerce yıldır oradaki halklar da özellikle bu suya dayanarak yaşam kurmuşlardır. Onun için Ilısu Barajı orada da facia diyebileceğimiz etkilere gebe olacaktır.
 
‘Kurtarabileceğimiz çok değer var’
 
14 Eylül günü ve öncesi üreteceğimiz ve ortaya koyacağımız sanatla bir yıkım ve sömürü projesi olan Ilısu’ya karşı sesimizi hep birlikte yükseltelim. Tüm protestolara rağmen 23 Temmuz 2019’da fark ettik ki hükümet sessiz sedasız su tutmayı başlattı ve bizi bir oldubittiyle karşı karşıya bırakmak istiyor. Ancak bunu şimdi de sonraki bir aşamada da asla kabul etmiyoruz. Dicle Vadisi henüz kaybedilmemiştir, kurtarabileceğimiz daha çok değer var. Her şeyden önce doğa, kültür ve yaşam alanları için kazanılacak bir umut var. 
 
‘Projeyi durdurabiliriz’
 
14 Eylül’de dünyanın neresinde olursanız olun, enstrümanlarınızı alıp dışarıda veya evinizde çalın ve/veya şarkı ile türkülerinizi tehdit altındaki Dicle Vadisi’nin kültürel ve doğal mirası için söyleyin. Fırça, kalem veya ellerinizi kullanarak tuvale, kâğıda, duvara veya yere Hasankeyf’i, Dicle’yi ve tehdit altındaki diğer doğa ve yaşam alanlarını çizin. Kimlikler üstü bir değere sahip Hasankeyf için illaki yapacağımız bir şey var. Hasankeyf ve Dicle seni ve beni bekliyor. Birkaç şirketin daha fazla para kazanması uğruna ve hükümetin tahakküm politikalarını geliştirmesi için coğrafyamızın kalbini söküp atmalarına izin vermeyelim. Yaptığımız çalışmalarla ilgili fotoğraf ve videoları şimdiden #HasankeyfİçinGeçDeğil  hashtag'i ile ya da kampanya günü ve saati olan 14 Eylül günü saat 20.00’de Hasankeyf Koordinasyonu’nun sosyal medya hesapları üzerinden duyurulacak hashtag ile paylaşarak, kampanya aracılığıyla kamuoyunun dikkatini Hasankeyf ve Dicle’nin çığlığına çevirebilir ve projeyi durdurabiliriz.”