Dîcle Demhat

 

KOBANÊ - Türkiye’nin Fırat Nehri’nin debisini düşürmesi ile birlikte Özerk Yönetim önlemler almaya başladı. Halka su ve elektrik tüketimi noktasında uyarıda bulunan eşbaşkanlar, halkın mağdur olmaması için her türlü desteği sunacaklarını belirtti.  

 

Türkiye, Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına da geçen Fırat Nehri’nin debisini düşürmeye devam ediyor. Debi düşmesi ile birlikte bölgede içme suyu, elektrik üretimi ve tarım arazilerinin sulanmasında ciddi sorunlar baş gösterdi. Türkiye, 2014 yılından bu yana bölge üzerinde bu politikayı izlerken, bu yılın Nisan ayından itibaren çiftçiler gereken mahsulü elde edemedi. Yine bölgeye günlük verilmesi gereken elektrik 10 saate düştü. İçme suyu ihtiyacı da giderilemediği için su kirliliği baş göstermeye başladı. Kobanê Kantonu Enerji ve Ziraat Bakanlığı ile Su Müdürlüğü suyun debisinin düşürülmesi akabinde bir dizi önlem almaya başladı.          

 

‘Bir gün arayla bölge halkının su ihtiyacını karşılıyoruz’

 

Kobanê Kantonu Su Müdürlüğü Eşbaşkanı Xalise Abdulkadir, Fırat suyunda geçen seneye oranla ciddi bir düşüşün yaşandığını söyleyerek, Türkiye’nin psikolojik savaş yürüttüğünün altını çizdi. Xalise, “2017’den beri Fırat suyu üzerinde savaş yürüten Türkiye, son zamanlarda Elok bölgesinden Hesekê’ye akan suyu da dönem dönem kesiyor. Bu sene de tarım mevsiminin başlamasıyla beraber Fırat suyunu da kesti. Su yoluyla bölgede yaşayan halkı zor koşullar altında bırakıyor.  Bölge halkının içme suyunu Fırat Nehri’nden karşılamaktayız. Fırat suyu azalınca nehirdeki suda daha fazla kirlilik oluyor. Bunun için de suyun dezenfektesini eskiye oranla daha iyi yapmak lazım. Biz de halka daha temiz ve içilir bir su vermek için çabalıyoruz. Eskiden günlük 8 veya 9 saat  bölge halkına su veriyorduk. Fakat suyun azalmasıyla beraber şuan Kobanê Kantonunu iki bölüme ayırıp bir gün arayla 4 saat su verebiliyoruz. 4 saatte halk ihtiyaçlarını tamamlayamıyor. Fazla su tasarrufu yapmasınlar diye halkımızı uyarıyoruz. Türk devletinin bütün saldırılarına karşı alternatiflerimizi geliştiriyoruz, geliştireceğiz” diye belirtti. 

 

‘Bölge halkına 10 saat elektrik verebiliyoruz’

 

Kobanê Kantonu Enerji Bakanlığı Eşbaşkanı Nesrin Kenan da Özerk Yönetim’e bağlı bölgelerin su ihtiyacını Fırat Nehri’nden karşılandığını hatırlattı. Türkiye’nin bölge halkının yaşam koşullarını zorlaştırdığını belirten Nesrin, “Elektrik ve enerji üretimimizi sudan karşıladığımız için Türkiye devleti su üzerinden baskı oluşturuyor. Suyun kesilmesiyle beraber bölge halkına verdiğimiz elektrikte kesiliyor. Suyun kesilmesi bütün Kuzey ve Doğu Suriye halkını etkiliyor. Biz Kobanê Kantonu olarak bunun tedbirlerini aldık. Eskiden bütün bölgelere 18 ve 20 saat arasında halka elektrik veriyorduk. Şuan 10 saat veriyoruz. Tabi köylere daha az elektrik veriyoruz. Suyun debisinin yükseldiği dönemlere göre bölge halkına verdiğimiz elektrik saatleri de değişiyor. Bölge halkımızın elektriği kullanmada dikkatli olmaları gerekiyor. Evlerinde fazladan lamba ve ya elektrikle çalışan makinelerini açmamaları lazım. Halkımız şunun bilincinde olmalı ki karşımızdaki Türk devleti bütün koşullar altında bize saldırmaktadır” dedi. 

 

Çiftçilere 50 litre mazot dağıtıldı

 

Kobanê Ziraat Bakanlığı Eşbaşkanı Sewsem  Daban, bölge halkının geçim kaynağının tarım olduğunu vurguladı. Sewsem, en fazla tarımın ise Fırat Nehri’ne yakın bölgelerde yapıldığını söyleyerek, şunları belirtti: “Türk devleti Fırat suyunu kestiğinden beri topraktan elde edilen ürün azalmış durumda. Mahsullerin yanmaması ve ürün azalmasın diye halk Fırat kenarında döşediği hortumlardan tarım bahçelerinin suyunu karşılıyor. Tarlaların su ihtiyacını karşılamak için mecbur jeneratör kullanmak zorunda kalıyorlar. Jeneratörün mazotunu ve yağını almak için de bir bütçe gerekiyor. Bu bütçeyi karşılayacak durumda olmayan çiftçilerimizde var ve buda tarım üretimini azaltıyor. Bunun için komite olarak tedbir aldık. Jeneratör kullanan çiftçilerimizin 50 litre mazot ihtiyacını karşıladık. Tabi 50 litre mazot az olabilir, bunun için de Petrol Komitesi’yle görüştük çiftçilerimize destek olalım diye. Şuan susam ekme vakti olduğu için suyun az olması bütün susam tarlalarını ve diğer tarım mahsullerini olumsuz etkiliyor. Çiftçiler zarar görmesin diye elimizden geldiği kadarıyla yardım edeceğiz.”