DERSİM - Mazgirt'te yapılması planlanan taş ocağına tepki gösteren köylüler, "İnancımız yok edilmek isteniyor" derken, bu karardan dönülene kadar mücadele edeceklerini ifade etti.

 

Türkiye’de ve bölgede doğanın ranta açılmasının sonucunda hem kültürel hem de tarihi miras niteliğindeki alanlar yok edilirken, doğa da talan ediliyor. Doğasına ve inanç merkezlerine dönük saldırılarla sık sık gündeme gelen kentlerden biri de Dersim. Geçtiğimiz günlerde Dersimliler için kutsal sayılan dağ keçilerinin katledilmesi için ihale açılırken, bu ihale halkın tepkisi sonucu geri çekildi. Dersimlilerin şimdilerde gündeminde olan ise taş ocağı.

 

Dersim’in Mazgirt ilçesine bağlı Kızılkale (Dırban) ile Peri beldesine bağlı olan Karabulut (Sorek), Güneyharman (Koderiç) ve Obrukbaşı (Lemk) köylerinin arasında bulunan İndere (Xırebe) bölgesi, Erzurum Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından birinci derece sit alanı ilan edilmesine rağmen taş ocakları yapılmak üzere Karayolları 8’inci Genel Müdürlüğü’ne ruhsat verildi. 2011’de aynı bölgede yapılmaya başlanan taş ocağı, köy sakinlerinin tepkisi üzerine durdurulmuştu. Ancak tekrar gündeme gelen ve yapılması planlanan taş ocaklarının, bölgede bulunan tarihi yapıtların yanı sıra ziyaretgahlara, tarım arazilerine, su kaynaklarına ve hayvancılığa da zarar vereceği ifade ediliyor.

 

Yapılacak taş ocağından etkilenecek olan Güneyharman ve Karabulut köylerinde yaşayan yurttaşlar, taş ocağının yapımına tepki göstererek, bir an önce durdurulması gerektiğini ifade etti.

 

‘Sonuna kadar direneceğiz’

 

Taş ocağı yapılması halinde tarımsal faaliyetlerinin sekteye uğrayacağını dile getiren Karabulut köyünden Güzel Sönmez, “Tüm arazilerimiz, bağ bahçelerimiz tahrip edilecek.  Hepsi toz toprak içinde kalacak. Taş ocağının yapılmasını istemiyoruz ve bir an önce bu kararın durdurulmasını istiyoruz. Taş ocağının yapılacağı bölgede dergahlarımız var. Onlara zarar gelmesini istemiyoruz. Yine su kaynaklarımız da taş ocağından zarar görecek yerler arasında. Bizi yerimizden etmeye çalışıyorlar ama sonuna kadar direneceğiz” sözlerine yer verdi.

 

‘Doğamız tahrip edilecek’

 

Aynı köyden Nesriye Bulgan ise taş ocağının tüm canlılara zarar vereceğini vurguladı. “Doğamız tahrip edilecek” diyen Nesriye, “Bizim için kutsal olan Karahızır türbemiz var orada. Eğer taş ocağı yapılırsa o da yok olacak. İnancımız yok edilmek isteniyor. Bunun yaşanmasını istemiyoruz. Köyde taş ocağı yapımına karşı imza kampanyası da başlattık. Tüm köylüler bu kampanyaya destek verdi. Biz köyümüzde taş ocağı yapılmasını, doğamızın tahrip edilmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Direneceğiz ama taş ocağını yaptırmayacağız’

 

Güneyharman köyünden Nurcan Bingöl de taş ocağı yapımına karşı çıkarak, şunları söyledi: “Biz kesinlikle köyümüzde taş ocağının yapılmasını istemiyoruz. Önceki yıllarda yine taş ocağı yapımına başlanmıştı ancak bizim tepkilerimiz sonucu durdurulmuştu. Şimdi yine aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. Doğamızın, kültürümüzün tahrip edilmesini istemiyoruz. Sonuna kadar karşı çıkacağız. Gereken her şeyi yapacağız, direneceğiz ama taş ocağını yaptırmayacağız.”