‘Birçok canlı türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya’
- 15:25 19 Mart 2021
- Ekoloji
ANKARA - Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, iklim krizleri ve doğa talanına ilişkin yaptığı açıklamada, birçok canlı türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu uyarısını yaptı.
Ekoloji Birliği Gençlik Meclisi, iklim krizleri ve doğa talaına ilişkin Ankara’da Kuğulu Park girişinde basın açıklaması yaptı. "İklimi değil sistemi değiştir" ve "Ekolojik yıkıma ve savaşa hayır" pankartlarının yer aldığı açıklamada, "Karbonu da kayyımı da yeneceğiz" ve "Para puldur orman candır" dövizleri taşındı. kitle adına açıklamayı aktivist Su Sezer yaptı.
Artan sıcaklık, birçok zarara yol açan fırtınalar, buzullarda meydana gelen güncel kırılmalar ve yükselen deniz seviyesinin yaşamı tehlikeye attığını söyleyen Su, şartlara uyum sağlayamayan birçok canlı türünün önümüzdeki yıllarda yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
‘Krizler yüzünden insanlar göç ediyor’
Ormanların talan edilmesinin herkes için büyük bir tehdit oluşturduğunu vurgulayan Su, "Salgın, yangınlar, kuraklık, iklim adaletsizliği ve sel gibi özellikle 2020 ve 2021’de ülkemizde ve dünyada gündem olmuş felaketler iklim krizi ile bağlantılı" dedi. İklim krizinin iklim mültecilerinin ortaya çıkmasına neden olduğuna değinen Su, "Kriz altında kalan ülkelerde üretim araçlarının azlığı sebebiyle iş gücünün değersizleşmesine ve potansiyel savaşlara yol açıyor. Bu krizin getirdiği ağır sonuçlar yüzünden insanlar yaşadıkları yerden göç etmek zorunda kalmaya başladı" diye belirtti.
‘İklim adaleti sosyal adalettir’
Yeni normal haline gelen aşırı hava olaylarının sadece çevreyi değil ekonomiyi, sosyal yaşamı, kültürü ve siyaseti de etkilediğine dikkat çeken Su, "Bu da bize gösteriyor ki iklim krizi sadece bir çevre meselesi değildir. İklim kriziyle birlikte hali hazırda sistemimizde var olan eşitsizlikler ve adaletsizlikler de derinleşiyor. İklim adaletsizliği ile birlikte ortaya sosyal adaletsizlik de çıkıyor. Bu yüzden de bizler tüm canlılar adına hak savunuculuğu yapıyor, her zaman iklim adaleti sosyal adalettir diyoruz" ifadelerini kullandı.
‘Karar alıcılardan boş vaatler istemiyoruz’
Salgın döneminde yaşanan adaletsizliğin arttığına işaret eden Su, devamında şunları söyledi: “Şirketler tarafından yapılan doğa talanı ve sömürüsü bitmedi. Türkiye’de onlarca imara açılmak istenen ormanlık alan var. Bu alanların yerine villalar, alışveriş merkezleri, eğlenceye yönelik birimler ve daha onlarcası yapılmak yani zenginlerin ve 'ayrıcalıklıların' ihtiyaçları karşılanmak isteniyor. Ormanların imara açılması demek hepimizin yaşam alanlarının yok edilmesi demektir. Bu yapılanlar bizlere sadece inat ve rant uğruna halkını, doğasını, toprağını ve diğer canlıları yok sayan bir sistemin var olduğunu düşündürüyor maalesef. Karar alıcılardan boş vaatler istemiyoruz. Doğaya olan talan bitene kadar bu projelere karşı sesimizi duyurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.”