Marmaris 142 parselde ekolojistler kazandı
- 13:53 10 Kasım 2023
- Ekoloji
MUĞLA - Yaşam savunucularının Marmaris 142 parselin imara açılmasına karşı açtığı davayı yine kazandı. Yapılan inşaatların yıkılması için dilekçe evren yaşam savunucuları üçüncü davadan da olumlu sonuç bekliyor.
Marmaris Ekolojik Mücadele Komisyonu ve Marmaris Kent Konseyi Hisarönü, Muğla 2’inci İdare Mahkemesi’nin 142 parsel için yapılan imar plan değişikliğine karşı açılan davada yaşam savunucuları kazandı, karar iptal edildi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmaris Hisarönü Mahallesi, 142 parselde yaşlı bakımevi yapılması amacıyla parsele özel 1/5000 ve 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım ve uygulama imar planında değişikliğe gitmiş, istenen değişikliğin mevzuata aykırı olması nedeniyle yaşam savunucuları tarafından dava edilmişti.
Yapılan binaların yıkılması için dilekçe verildi
Dava sürecinde bilirkişi raporunun yaşam savunucularının lehine karar çıkarması ve mahkemenin “yürütmeyi durdurma kararı” vermesine karşın inşaat devam etmiş, binalar neredeyse tamamlanmıştı. Hatta bilirkişi raporunun ilanının ardından Bakanlık aynı yer için, aynı imar plan değişikliği kararını üçüncü kez ilan etmiş ve üçüncü kez değişikliğin iptali için dava açılmıştı. Son açılan davanın da lehte karar vereceğini ifade eden yaşam savunucuları açıklamalarıyla Marmaris Belediye Başkanlığı’na, bahsi geçen parseldeki kaçak yapıların yıkılması ve inşaat ruhsatının iptal edilmesi talebiyle dilekçeyi verdiklerini beyan etti.
Hukuk uygulansın talebi
Açıklamada kanunlar önünde eşitlik ilkesinin gereğini yerine getirip getirmediğinin takipçisi olacaklarını belirten yaşam savunucuları, “Ancak verdiğimiz hukuk mücadelesi sonucunda kazanılmış bir dava olmasına karşın inşaatın devam etmesini, aynı imar planı değişikliğinde ısrar edilmesini tek başına Marmaris’e özgü bir durum olarak değerlendirmiyoruz. Mahkemelerce verilen yürütmeyi durdurma kararlarına uyulmaması, işletilmeyen ÇED süreçleri, AHİM kararlarının yok sayılması, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımaması, hakimler hakkında suç duyurusunda bulunmasını kasıtlı bir irade, bilinçli bir öğrenilmiş çaresizlik yayma hali olarak görüyor ve şiddetle reddediyoruz. Hiçbir mevki, hiçbir kurum, hiçbir kişi halkın, yasaların üstünde değildir. Hukuk sistemine olan inancımızdan zerre geri adım atmadan, hukuk içerisinde mücadele edeceğimizi ilan ederiz. Asla psikolojik mücadelenin kaybedeni olmayacağız, haklarımızın tüketilmesine seyirci kalmayacağız” dedi.