Bursa Su Kolektifi: Susarsak ormansız nefessiz kalacağız!
- 15:44 31 Ocak 2024
- Ekoloji
BURSA - AKP’li Cumhurbaşkanı kararı ile Türkiye genelinde 22 milyon metrekarelik alanın ormanlık alan statüsünden çıkarılmasını protesto eden Bursa Su Kolektifi, “Susarsak, ormansız, susuz, nefessiz kalacağız” diye seslendi.
Bursa Su Kolektifi, ormanlık alanların AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararı ile ormanlık vasfından çıkarılmasını Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bulunan Doğa Koruma ve Milli Parklar 2. Bölge Müdürlüğü önünde protesto etti. Açıklamada “İklimi değil sistemi değiştir”, “Ekokırım suç olsaydı Uludağ Talan Başkanlığı’na devredilmezdi” ve “Ormanlar dereler sermaye değildir” dövizleri taşındı.
Açıklamayı kolektif adına Şafak Erdem ve Caner Gökbayrak okudu.
‘4 milyon metrekare Bursa ormanlarına ait’
Geçtiğimiz yıllarda Uludağ milli parkının bir bölümü ve Kapadokya Milli Parkı’nın tamamının milli park statüsünden çıkarıldığını anımsatan Şafak, “Bunlar yetmemiş olacak ki 2021 yılında Orman Kanunu ek 16. Maddesi kapsamında düzenlenen yönetmelikle birlikte CB kararı ile orman alanlarının orman dışına çıkarılmasının önü açıldı. 2021 yılından itibaren bu hakkı 16 kez kullanan cumhurbaşkanı 19 Ocak günü 17. kez yetkisini kullanarak 13 ildeki orman alanlarından 6 milyon m2 sahayı orman dışına çıkardı. Bunun 4 milyon m2 si yani 560 adet futbol sahası büyüklüğündeki alan Bursa ormanlarına aittir” dedi.
‘Türkiye genelinde 22 milyon 340 bin metrekare orman dışına çıkarıldı’
Türkiye genelinde Cumhurbaşkanı kararı ile orman dışına çıkarılan alanın 22 milyon 340 bin metrekare olduğunu aktaran Şafak, “İnegöl, Kestel ve Gürsu’da orman dışına çıkarılan alanları incelediğimizde tarım alanları ve yeni yerleşim alanları oluşturmak için parçalanan ormandan son kalan kısımları da yok etmeye çalıştıklarını gördük. 2021 Sayıştay raporuna göre 2010-2021 yılları içerisinde orman sınırları dışına çıkarılan 2-2A-2B alanların toplamı 61milyar 940 milyon 80 bin m²dir. Ormanları parçalayan tek şey orman dışına çıkarılan alanlar değil! Bugün Orhaneli‘de, Kuzey ormanlarında, Artvin Cerattepe’de, Akbelen'de ve pek çok yerde yeşilin içinde bir yara gibi büyütülen taş ocakları, kömür ocakları, mermer ocakları, altın madenleri, maden atık sahaları kâğıt üstünde hala orman sayılıyor. Orman içinde izin verilen projeler ormanın parçalanmasına, habitatın değişmesine ve orman parçalarının yapısında ve işlevlerinde uzun vadeli değişikliklere sebep oluyor” ifadelerini kullandı.
'Endemik türlerin üzerine inşa ettiğiniz otoparklardan sonra yaşam olacak mı?'
49 yıllığına turizm için tahsis edilmiş ormanlık alanının tekrar eski haline getirilemeyeceğini vurgulayan Şafak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Endemik türlerin üzerinde inşa ettiğiniz otoparklardan sonra orada yaşam olacak mı? Ya da metrelerce derinlikte 10 metreleri bulan basamaklı yapılarla antik dönemden beri doğanın iyileştiremediği mermer ocakları birer örnekken bu alanlar nasıl rehabilite edilecek? Orman olan bir alanı bu şekilde kullandırdığınızda oraların artık rehabilite edilemeyeceğini uzmanlar söylüyor. Biz tüm bunların üzerine ilave ediyoruz! En basit hafriyat işinin bile yapılamadığı cehennem çukurları Bursa'nın onlarca yerinde mevcuttur. Gidip bakabilirsiniz. Yenişehir'in Gökçesu köyünde bile 4 adet Mermer ocağı terkedilmiş vaziyette. Orhaneli Başköy’de yurttaş mücadele ederek mermer ocağını durdurdu şimdi de rehabilite edilsin diye yıllardır uğraşıyor. Maden firmaları rehabilitasyon yapmıyor, kurumlar mevzuatları uygulamıyor. Nasıl mı oluyor? Rehabilitasyon için alınan çevre ile uyum bedeli için yatırılan teminat firmanın rehabilite etmeyerek alanı terk etmesi ile irat olarak kaydediliyor. Orman bölge müdürlüğü sahayı teslim alıyor.”
'Ormanlardan elinizi çekin'
“Ormanlardan elinizi çekin” diye seslenen Şafak, ihmaller ve ihlallerin Sayıştay raporlarında yer aldığına dikkat çektir. Yeni maden sahalarına, otellere, taş ocaklarına ormanları tahsis etmeme çağrısında bulunan Şafak, “Tek bir kişinin imzasıyla ‘orman olarak korunmasında yarar görülmeyen’ tabirini ekleyerek çıkardığınız bu alanların birçoğu o bölgede kalan son ağaçlık çalılık alanlar. Orman alanı dışına çıkarılma amacının ne olduğu, toplum ve kamu yararına olup olmadığı ise belirsiz. İklim değişikliğiyle mücadele için ormanları ve doğayı tahrip eden uygulamalardan vazgeçin! Son olarak torba yasalarla ormanların talanına yol açan yasal düzenlemeler yerine ormanları koruyan bir orman kanunu yapın! Susmuyoruz! Susarsak, ormansız, susuz, nefessiz kalacağız.
Açıklama alkış ve sloganlarla son buldu.