‘Gelirimiz giderimizi karşılamıyor’

  • 09:04 16 Ağustos 2020
  • Emek/Ekonomi
DİYARBAKIR - Türkiye’de ekonomik kaosun derinleştiğini dile getiren kadınlar, gelirlerinin giderlerini karşılamadığını söyledi. 
 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan verilere göre, enflasyon haziran ayında yüzde 1,13 artış gösterirken yıllık bazda yüzde 12,62 oranında. Ülkede hal böyle olurken açlık sınırının altında  yaşayan halk bu gidişatın en büyük mağdurlarında. Pandemiyle beraber işsizliğin artması da bu var olan kaosu daha da körükledi.  Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde yaşayan kadınlar da , krizin etkilerini ve yaşadıkları zorlukları anlattı. 
 
 ‘Bazı aileler evlerine ekmek götüremeyecek durumda’
 
Mevsimlik işçi olan Hatice Kızıltepe yaklaşık iki ay Afyonkarahisar’a çalışmaya gittiklerini söyledi.  Hatice, ekonomik olarak çok zorluk çektiklerini ve oradaki insanların kendilerine bakış açılarını anlattı. Hatice, “ Yaklaşık beş-altı yıldır mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz, buralarda iş olmadığından kaynaklı gitmek zorunda kalıyoruz. Bu yaz iki ay orada kaldık ama sadece yanımızda 2 bin TL getirebildik Diyarbakır halkı çok zor durumda bazı aileler var; akşam evine ekmek götüremeyecek durumda. İş yok, insanlar üzerinde zulüm var, hastalık var; gençlerimizi uyuşturucuya  ya da başka maddelere bağımlı hale getirmeye çalışıyorlar” diye sitem etti.
 
‘İş olmadığından kaynaklı gençlerimiz başka arayışlara giriyor’
 
Diyarbakır’da iş olanaklarının olmamasından yakınan Hatice, iş imkanlarının olması dahilin de insanların başka şehirlere gitme ihtiyacı duymayacaklarını da sözlerine ekledi. Hatice, “ Eğer burada iş imkanlarımız olsaydı başka şehirlere gitmek zorunda kalmazdık. İş olmadığı için gençlerimiz başka arayışlara giriyor, ya uyuşturucu bağımlısı oluyor, ya hırsız oluyor ya da başka yönelimleri olabiliyor” dedi.
 
‘Köyümüz yakıldıktan sonra buralara geldik’
 
Yıllar önce köy yakmalarından kaynaklı Diyarbakır’ın Lice ilçesinden, merkeze taşınmak zorunda kalan Muhabet İpek de  yaşadığı ekonomik krizi anlattı. Ekonomik sıkıntıları köy yakmalarından beridir yaşadıklarını dile getiren Muhabet, “ Köyümüz yakıldıktan sonra buralara gelmek zorunda kaldık, köyümüzden arta kalan hiçbir şey olmadı her şey yakıldı. Dört tane çocuğum vardı fakat biz buralara taşındıktan sonra üç tanesi öldü, şu an sadece bir tane kızım var o da evlenmiş. Eşim öldükten sonra ben tek başıma kaldım. Herhangi bir gelirim olmadığı için ekonomik olarak zorlanıyorum” diye konuştu.
 
‘Yaşlılık maaşıyla idare etmeye çalışıyorum ama yetmiyor’
 
Önceki yıllarda hayvancılıkla uğraştığını fakat sonradan maddi durumlarının kötüleştiğini söyleyen Muhabet, şuan üç ayda bir aldığı yaşlılık maaşının kendisine yetmediğini ama bir şekilde idare ederek geçimini sağlamaya çalıştığını vurguladı. Muhabet, “Köydeyken hayvancılıkla uğraşıyorduk, maddi durumumuz kötü değildi. Fakat şimdi geçinmekte zorlanıyorum. Üç ayda bir bana yaşlılık maaşı veriliyor, verilen maaşla idare etmeye çalışıyorum. Eğer elektrik ve su faturaları fazla olmazsa verilen parayla idare ederim fakat faturalar fazla geliyor” diye kaydetti.
 
‘Maddi olarak zorluk çekiyoruz’
 
 Ekonomik olarak ciddi zorluklar çektiklerini vurgulayan Meryem Karacadağ, maddi zorluklarını şu şekilde anlattı:“Oğlum kavgayı ayırmaya çalıştığı esnada sırtından vuruldu, kimse olayı üstlenmedi. Yaralandıktan sonra bacakları felç oldu. Oğlumun çocukları var, eşi de çalışmıyor. Maddi olarak zorluk çekiyoruz. Eşim aldığı emekli maaşının yarısını oğlumun tedavi masraflarını karşılıyor.Geriye kalan maaş ile biz geçinmeye çalışıyoruz. Evimizde kira olduğundan kaynaklı kalan maaş bize yetmiyor” dedi.
 
‘Refah seviyesi çok düşük’
 
Emekli maaşıyla geçimini sağlamaya çalışan Hatice Öner, maaşın onlara yetmediğini söyledi. Hatice,” Özel sektörden emekliyim gelirim giderimi karşılamıyor. Yaşam kalitemi kendi isteğime göre ayarlayamıyorum. Refah seviyesi çok düşük, kronik rahatsızlıklarım var. Hastaneye gidiş gelişim çok zor oluyor. Yaşım gereği daha çok rahat etmem gerekirken ne yazık ki kısıtlı bir durumla karşı karşıyayım. Ben on beş yıldır bu şekilde mücadele etmeye çalışıyorum” diye kaydetti.
 
‘Gelir dağılımı adaletsiz’
 
Yaşam standartlarının daha iyi olması gerektiğinin altını çizen Hatice, kadınlar için iş alanlarının daha da genişletilmesini istedi. Hatice, son olarak konuşmasına şöyle devam etti: “Hükümetin bizim maaşlara yaptığı zamlar çok komik ve adaletsiz bir gelir dağılımı olduğunu düşünüyorum. Yaşam standartlarımız daha da geliştirilebilir. Kadınların çalışma alanlarının daha da çoğaltılmasını istiyorum, kadınlar için kursların eğitim alanlarının açılması istiyorum. Çünkü toplumun yarısı kadınlardan oluşuyor ve toplumu eğitenin kadın olduğundan kaynaklı eğitim alanların daha genişletilmesini istiyorum.”