‘Öğrencilerin geleceğini parayla kıyaslayamazsınız’
- 09:01 22 Ağustos 2020
- Emek/Ekonomi
DİYABAKIR - Koronavirüs vakaları artmaya devam ederken okulların eğitime açılacağı tarihin belirlenmesine tepki gösteren Eğitim Sen 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin, “Öğrencilerin geleceğini parayla kıyaslayamazsınız. Biz Eğitim Sen olarak buna sonuna dek karşı çıkacağız” dedi.
Koronavirüsün (Covid-19) yayılmaya devam ettiği bir süreçte Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimin başlayacağı tarihi açıkladı. Başlangıç takvimini önce 31 Ağustos olarak açıklayan bakanlık, gelen tepki ve eleştiriler üzerine bu tarihi 21 Eylül’e ertelediklerini duyurdu. Bakanlığın son açıklamasına göre, okullar 31 Ağustos’ta online sistem üzerinden açılacak ve 21 Eylül’de ise yüz yüze eğitim sistemine geçiş yapılacak.
Öğrencilerin, önlemlerin yetersiz kaldığı risk ortamında okula gidecek olmaları çok sayıda kişi tarafından tepki toplarken, Eğitim Sen Diyarbakır 1 No'lu Şube Eşbaşkanı Emine Akşahin de konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Sermayenin çıkarları düşünüldü’
Emine, Milli Eğitim Bakanı’nın eğitimle ilgili herhangi bir kararı yalnızca kendi merkezinden almasına karşı çıktıklarını kaydetti. Eğitimle ilgili alınacak bir kararın sadece bakanlığı bağlamadığını ifade eden Emine, eğitim sendikaları, eğitim kurumları, öğretmen, öğrenci ve velilerin ortak kararıyla yola çıkılması gerektiğinin altını çizdi. Pandemi sürecinde yürütülen eğitim politikalarına vurgu yapan Emine, “Geçen sene de pandemi sürecinde gerçekleşen eğitim programlarında fikrimiz alınmadı. Uygulanan tekniğin ne kadar eksik ve yetersiz olduğunu sınav sonucunda öğrenebildik. Öğrenciler hezimete uğratıldı. Bu dönemde de Milli Eğitim Bakanlığı eğitim takvimini, herhangi bir sendikaya danışmadan, velilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin bu konudaki fikrini baz almadan kendi başına açıkladı. Sermayenin çıkarlarını düşünerek aldığı bir karardır” diye belirtti.
‘Alınan önlemler noktasında toplum ikna edilmeli’
24 ve 28 Ağustos tarihleri arasında öğretmen seminerlerinin başlayacağına işaret eden Emine, toplumun bu virüs karşısında tehdit altındayken öğretmenlerin yüz yüze seminere gitmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Emine, uyarılarının dikkate alınması gerektiğini ifade ederek,“Okullarda pandemiye yönelik herhangi bir somut tedbir alınmadan öğrencilerin okullara gönderilmesi doğru değildir. Öğrenciler okullarda fiziki mesafeyi koruyamayacak. Sınıf sayılarının seyreltileceği söyleniyor ama ek derslikler, ek binalar oluşturulmadı. Öğretmen atamaları yapılmadı. Okullara pandemi için ek bütçe ayrılmadı. Toplum bu konuda herhangi bir şekilde ikna edilmedi. Hiçbir tedbir alınmadan öğrencilerin okullara çağrılması söz konusu.Öğrenciler aileler için, bizim için değerli. Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin sorumluluğunu alarak onları okula çağırıyorsa, alınan önlemler noktasında toplum ikna edilmeli” sözlerine yer verdi.
‘Endişelerimiz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kaile alınmıyor’
Emine, toplumdaki öğrencilerin maddi durumlarının düşük olduğunu dile getirerek, öğrencilerin toplu taşıma gibi risk taşıyan ulaşım araçlarını kullandıklarını belirtti. Öğrencilerin virüs kapma tehlikesinin doğacağına dikkat çeken Emine, şöyle devam etti: “Öğrencilerin fiziki mesafeyi sağlayamayacağı gibi öğretmenler de sağlayamayacak. Tüm öğretmenlerin ortak olarak kullandığı öğretmenler odası küçük ve çok sayıda öğretmenin görev yaptığı okullar var. Bu durumda korunmaları da mümkün olmayacak. Önlem alınmadan öğretmen ve öğrencilerin okula çağrılması pandemi riskini artıracaktır. Bu durum aile, öğrenci ve öğretmenleri kaygılandırıyor. Hem veli hem de öğretmen ben ve benim gibi birçok insan endişe duyuyordur. Ancak endişelerimiz Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kaile alınmıyor. Uygulanacak eğitim programının toplum sağlığını tehlikeye atmayacak biçimde olması taraftarıyız. Öğrencinin hem sağlığı hem de eğitimi bir arada düşünülerek hareket edilmelidir.”
‘Öğrencinin geleceğini parayla kıyaslayamazsınız’
Okulların açılmak istenmesinin nedenini ise Emine şu sözlerle açıkladı: “Yakın zamanda bir özel okul sahibinin sendika ve faaliyetlerimize ilişkin çirkin ifadeler kullandığını basından duyduk. Özel okullar batmasın diye, sermayenin, çıkarların korunması babında bu tür kararların verildiğini düşünüyoruz. Toplum sağlığının ikinci plana atıldığını düşünüyoruz. Para, hiçbir çocuğun sağlığından daha değerli değildir. Öğrencinin geleceğini parayla kıyaslayamazsınız. Biz Eğitim-Sen olarak buna sonuna dek karşı çıkacağız. Halka karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Gördüğümüz tüm eksiklik ve yetersizlikleri halkla paylaşacağız. Hiçbir şey bizim sağlığımızdan daha değerli değildir."