Şehriban Abi

 

HAKKÂRİ - Baharın renkleri ve doğal kaynak sularının huzur verdiği Çiğli Mahallesi’nde bir araya gelen berivanlar, “Burada tüm zahmete rağmen kadınlarla sohbet ve şakalar eşliğinde karanlığı çökertiyoruz” diyor. Ancak berivanlar, bu zahmetli işlerine rağmen ne düzenli bir gelire sahip ne de güvenceye. 

 

Hakkâri’nin Çukurca (Celê) ilçesinden, Çiğli (Aşut) Mahallesi’ne gelerek koyunları ve keçileri sağan berivanlar, komünal bir yaşam sürdürüyor. Her gün 10.00’da bir araya gelen berivanlar, önce evden getirdikleri ürünleri çıkarıp kahvaltı ediyor, ardından karanlık çökene kadar işe koyuluyor. 

 

‘Her evin en fazla 10 hayvanı var’

 

Koyunları ve keçileri sağdıktan sonra elde ettikleri sütten yoğurt ve peynir yaptıklarını dile getiren Zeliha Ebiş, hayvancılığın önceki yıllardaki gibi olmadığını belirtiyor. Zeliha, “Tek geçim kaynağımız hayvancılık olmasına rağmen şimdi her evin en fazla 10 tane hayvanı var. Eskiden her evin en az 50 tane koyunu ya da keçisi olurdu” diyor.

 

‘Zar zor geçimimizi sağlıyoruz’ 

 

Tek geçim kaynaklarının hayvancılık olmasından dolayı ekonomik açıdan zorlandıklarını dile getiren Zeliha, şöyle devam ediyor: “Berivanlığın her günü biz kadınlar için piknik günü gibi geçiyor. Burada kadınlarla sohbet ve şakalar eşliğinde karanlığı çökertiyoruz. Yaşamımız böyle geçiyor sürekli ayaklarımızın üstündeyiz. Belli bir gelirimiz yok, günlük satabildiğimiz yoğurt ve peynirin parası. Bunun yanı sıra iş güvencemiz dahi yok. Zar zor geçimimizi sağlıyoruz.” 

 

Zorlukları olmasına rağmen berivanlığı sevdiğini söyleyen Meliha Ebiş ise “Tek gördüğümüz güneş, dağlar ve dereler. Eve gittiğimizde ise mutfak işleri. Hayatımız yorucu ama seviyoruz” diye ekliyor.