Yurttaşın tesellisi: Bunu alamayanlar da var
- 09:04 30 Kasım 2020
- Emek/Ekonomi
Hikmet Tunç-Dilan Babat
VAN - Pandemi kısıtlamaları ile beraber ekonomik krizin faturasının kesildiği yurttaşlar, pazardan aldığı yarım kilo domates, bir kilo biber ve bir tane limona şükrederken, “Bunu alamayanlar da var” sözleriyle teselli buluyor.
Türkiye’de ekonomik kriz görmezden gelinerek koronavirüs (Covid-19) salgınında vaka sayılarının artmasını gerekçe gösteren Sağlık Bakanı ve hükümet yetkilileri geçen haftadan itibaren yeni kısıtlamaları hayata geçirdi. Hükümetin kısmi sokağa çıkma yasakları ile çözüm arayışı vaka sayısını azaltmadığı gibi faturası ise açlık sınırının altında geçimini sağlayan yurttaşa kesildi. TÜRK-İŞ Araştırması'na göre, 2020 yılının kasım ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 2 bin 516, 67 TL’ye, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 8 bin 197,62 TL’ye yükseldi.
10-12 nüfuslu ailesini bir kafetaryadan aldığı bin lira ile geçindirmeye çalışan yurttaş, kısıtlamayla birlikte aldığı bin liradan da oldu. Akşam çocuğuna yedirecek bir lokma ekmeği bulamayan yurttaş, pazardan aldığı kilosu 5 liradan domates, 3 buçuk liradan satılan biberle haftayı geçirmeye çalışıyor.
‘Karın doyurmaz ama…’
Van’ın İpekyolu ilçesinin Bostaniçi Mahallesi’nde haftada bir defa kurulan pazarda daha uygun olması nedeniyle alışveriş yapan yurttaşlar, fiyatların yüksekliği karşısında deyim yerindeyse “Pilavı almaya giderken, eldeki bulgurdan oldu” ile karşılaşıyor. Havaların soğumasıyla çocuklarına hırka, kazak almak için pazara uğrayan Sosin Baycan, 25 TL’den kızı için aldığı kazağın fiyatı piyasada ucuzluk trajında “şok” etkisi yaratsa da onun için çok pahalı. Sadece bir kazak alıp geri dönen Sosin’in mutfağında ise karın doymaz ama yine de bulgur pişecek.
‘Yetmez ama iyiydi…’
Sosin’ın oğlu da bir kafede çalışıyor. Fakat kısıtlama ile beraber o da işinden olmuş. "Oğlunun kafeden aldığı bin dört yüz TL’nin 10 nüfusluk ailesini geçindirmeye yetiyor muydu?" diye sorduğumuzda kafasını sallayan Sosin, “Yetmez ama iyiydi” cevabını veriyor.
Kış sebzelerinden brokoli, karnıbahar 6 TL’den satılıyor
Yanındaki kızı aldığı kazaktan memnun kalsa da Sosin, “Diğer çocuklarıma ne derim?” sorularıyla pazardan ayrılıyor. Biz de pazarda ilerledikçe sebzelerin fiyatları dikkatimizi çekiyor. Özellikle kış aylarının en çok tüketilen sebze listesinin en başında yerini alan brokolinin kilosu 6 TL, karnıbahar 6 TL, ıspanak ise bir TL gerisinde yani 5 TL ile günü kapatıyor.
Nazdar eli boş eve dönüyor
Kilosu 7 ile 11 TL arasında değişen patatesten birkaç çuval almak için pazara uğrayan Nazdar Mete ise patatesin fiyatını öğrendikten sonra almaktan vazgeçiyor. Kış ayının gelmesiyle “çocuğuma bari bir mont alayım” girişiminde bulunan Nazdar, kışlık mont fiyatlarının yüz TL’den başladığını görünce “Allah kabul etmesin” sitemleriyle pazardan ayrılıyor.
‘Bunu alamayanlar da var!’
8 nüfusluk aile için yarım kilo domates, bir kilo biber, bir tane limon ve bir demet yeşil soğan ile ayrılan Siti Akdağ’a da toplamda 25 TL’ye mal oluyor. Alabildikleri karşısında “şükürler olsun” sözleriyle tebessüm eden Siti, “Bunu alamayanlar da var” sözleriyle teselli buluyor.