'Devlet evine ekmek götüremeyeni düşünüyor mu?'
- 09:02 11 Ocak 2021
- Emek/Ekonomi
VAN - Giderek derinleşen ekonomik kriz nedeniyle geçinemediklerini dile getiren kadınlar, “Devlet akşam evinde ekmek götüremeyeni düşünüyor mu? Hayır. Çay alıyorsun ekmek yok, ekmek alıyorsun çay yok. İş beğenmezlik var diyenler kime iş verdi de beğenmedi. Cumhurbaşkanı ne iş yapıyor ki 80 bin TL maaş alıyor” diyor.
Türkiye ve bölge kentlerinde giderek derinleşen ekonomik kriz yurttaşları her geçen gün daha zor duruma düşürüyor. Sürekli yapılan zamlardan dolayı alım gücü düşen yurttaşlar temel ihtiyaçlarından kısarak kira, elektrik ve su faturalarını ödemeye çalışsa da mümkün olduğunu söylemek zor.
Yılın ilk günlerinden itibaren elektriğe ve suya yapılan zamlara tepki gösteren kadınlar, iktidarın bu durumu görmezden geldiğine dikkat çekiyor.
‘Devlet isterse yıkıyor isterse onarıyor'
Van’ın İpekyolu ilçesine bağlı Karşıyaka Mahallesi’nde oturan kadınlardan Taybet İçnaz, elektrik ve su faturalarını ödemek için mutfak masrafını kısmak zorunda kaldığını söylüyor. Taybet, şöyle devam ediyor: “Gıdayı bir iki kilo alabiliyorum. Ekonomik kriz var, işsizlik var. Kirada değilim ama geçinemiyorum. Evin gideri çok. 8 çocuğum var hepsi işsiz. Burada daha kalabalık aileler var. Kirada oturan insanlar evine bir ekmek dahi götürmekte zorlanıyor. Ekonomik sıkıntılara sebep olanlar zulmediyor. Devlet isterse yıkıyor isterse onarıyor. Akşam evine ekmek götüremeyeni düşünüyor mu? Hayır. Çünkü marketleri, arabaları, uçakları var ama bizim hiçbir şeyimiz yok.”
‘Torpili olan iş bulabiliyor’
Aylık bin TL geliri olduğunu söyleyen Makbule Eser ise eşinin aldığı yaşlılık maaşı ile ancak elektrik faturasını ödeyebildiğini ifade ediyor. Makbule, kriz koşullarında yaşadıklarını, “Kredi çekerek ev yaptık. Kendi evimde kiracı gibiyim. Ev yapmak isteyen borç altında kalıyor. Bu ay 300 TL elektrik faturası ödedim. 300 TL ödemek benim için çok zor. Her şey çok pahalı. 500 TL ye birkaç poşet erzak alabiliyorsun. Bu şekilde insanlar nasıl geçinsin. Her şey çok pahalı. 7 kişilik bir aileyiz. Bazen eve bin TL gelmiyor. Hastayım eve doğalgaz çektik ama ödeme imkânım olmadığı için kullanamıyorum. Kimse iş bulamıyor. Torpili olan devlet kurumlarında işe girebiliyor. Devlet kurumunda çalışan yaşıyor, çalışamayan perişan oluyor. Devletin halkın halinden haberi yok. Herkes kendi acısını çekiyor” sözleriyle özetliyor.
‘Cumhurbaşkanı ne iş yapıyor ki 80 bin TL alıyor’
İnci İnan 4 ay önce bir tuhafiye dükkanı açıyor. Krizden kaynaklı müşterisi olmayan İnci, gelenlere de ürünleri daha ucuza satıyor. İnci, “Akşam geç saatlere kadar dükkânı açık tutuyorum bir şeyler satabilmek için ama halk alamıyor, çünkü gücü yok. Her ay 300 TL elektrik, 200 TL su parası ödüyorum. Çay alıyorsun ekmek yok, ekmek alıyorsun çay yok. Birini alıyorsun diğeri bitiyor. İş beğenmezlik var diyenler kime iş verdi de beğenmedi. Cumhurbaşkanı ne iş yapıyor ki 80 bin TL maaş alıyor? Sokakta maskesiz birini görünce hemen 3 bin TL ceza kesiyorlar. Nasıl ödesin insanlar o parayı. İnsanlar bu cezayı ödemektense ölmeye razı. Halk perişan durumda, yaşamak istemiyor artık. Her şeyin sorumlusu devlettir. Herkesin eşit şekilde yararlanacağı çözümler üretmeli” diyor.