İSTANBUL- TOMİS, Sinbo direnişçisi Dilbent Türker’in Kod 29 ile işten atılmasına tepki göstermek amacıyla Sinbo fabrikası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Burada konuşan Dilbent, “Dün nasıl direndiysek, bugün de işten atılmaya karşı kararlılıkla direneceğiz. Pazartesi gününden itibaren fabrika önünde çadırımızı kurarak direnişe geçeceğiz” mesajını verdi.

 

Tüm Otomotiv ve Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) üyesi oldukları gerekçesiyle ücretsiz izin bahanesiyle işten uzaklaştırılan ve direnişleri sonucu işine geri dönen Sinbo işçilerinden Dilbent Türker’in işten atılmasına karşı basın açıklaması gerçekleştirildi. Dilbent’in İş Kanunu’nun 25/2 maddesi (Kod29) gerekçe gösterilerek işten çıkarılmasına karşı TOMİS’in, İstanbul Avcılar’da bulunan Sinbo fabrikası önünde yaptığı basın açıklamasında "Madde 25/2 kaldırılsın! Güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz, Kurtuluş işçinin kendi eseri olacaktır" pankartı açılırken "Sendikalı faaliyet engellenemez, işten aramalar gerçekten yasaklansın" dövizleri taşındı. Açıklamayı Sinbo direnişçisi Dilbent Türker okudu.

 

‘Kazanımımıza tahammül edemedi’

 

Fabrikanın sendikal faaliyetleri engellemeye çalıştığını belirten Dilbent, "Sinbo yönetimi, ‘Ücretsiz izin hak değil, saldırıdır!’ diyerek ‘Güvenceli ve sendikalı çalışmak istiyoruz’ talebiyle başlattığımız direnişimizin kazanımla sonuçlanmasına tahammül edemedi. İşbaşı yapan üyelerimize, kendi bölümleri dışında izole bölümlerde çalışmaya zorlayarak bu tahammülsüzlüğünü göstermiştir. İtirazlar ardından üyelerimizin bir kısmı için bu tutumdan vazgeçmek zorunda kaldı. Ancak sendikal faaliyetimize yönelik ne yalan ve karalamaların ne de baskının sonu gelmiştir. Tüm bunlara rağmen üyelerimizle birlikte sendikal faaliyetimizi kararlıkla sürdürmemiz karşında bu kez de ahlaksızca bir yönteme sarılmıştır" ifadelerini kullandı.

 

‘Tazminatsız şekilde işten attılar’

 

Sinbo fabrikasında baskı ve saldırıların ısrarla sürdürüldüğüne dikkat çeken Dilbent, kendisine yönelik saldırıları yönetime bildirdiğini ancak yönetimin değerlendirmede bulunmadığını kaydetti. Dilbent, “Hızla hazırladığı saldırıyı sonuca ulaştırarak 21 Ocak sabahı iftiralarla 25/2 maddesini kullanarak tazminatsız bir şekilde işten atmıştır. Tüm Sinbo işçilerinin de farkında olduğu bu oyunu bozacağız! Oynanan oyunun içerisinde yer alan herkes, bunun hukuki bedelini ödeyeceğini de bilmelidir” dedi.

 

‘Bakanlığın ‘işten çıkartmaları yasakladık’ sözleri yalan!’

 

17 Nisan'da çıkarılan 7244 sayılı yasa ile işten çıkarmaların “sözde” yasaklandığını vurgulayan Dilbent,  patronların iş yasasının 25/2 maddesine dayanarak ses çıkaran işçileri susturmak ve sendikal faaliyete engel olmak adına işten çıkarmalara devam ettiğini vurguladı. Dilbent, Madde 25/2’nin boyun eğmeyen işçilere saldırılarda bir kılıf olarak kullanıldığının altını çizerek, “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işçi düşmanı bu keyfi saldırılardan bizzat sorumludur. Bu dönem 25/2'den işten çıkartılan işçilerin sayısındaki artış ve bunların ağırlıklı olarak sendika üyesi oluşu bu saldırının kapsamını gözler önüne sermektedir. Bakanlığın ‘işten çıkartmaları yasakladık’ söyleminin koca bir yalan olduğu artık gizlemez bir gerçektir” diye konuştu.

 

‘Dün nasıl direndiysek bugün de direneceğiz’

 

Çadır direnişlerinin kazanımla sonuçlandığını hatırlatan Dilbent, şunları söyledi: “’Bu daha başlangıç mücadeleye devam!’ demiştik. Sermayedarlar ve onun devleti bugün elbirliği ile işçi sınıfının yaşama ve çalışma koşullarını ağırlaştırmak ve köleliğe boyun eğdirmek için çalışmaktadırlar. Amaç daha çok sömürü ve daha çok kârdır. Dün nasıl ki ücretsiz izin saldırısına karşı direndiysek, bugün de Madde 25/2 ile işten atılmaya karşı kararlılıkla direneceğiz.”

 

Dilbent, sendikalı olmanın hak olduğuna vurgu yaparak, Pazartesi gününden itibaren fabrika önünde çadır kurarak direnişe devam edeceklerini açıkladı, birlikte mücadele etme çağrısında bulundu.