Hem sanatçı hem pazar esnafı: İşlerim cins mücadelemin de bir parçası
- 09:01 2 Şubat 2021
- Emek/Ekonomi
Leyla Deniz
DİYARBAKIR - Pazar esnafı ve aynı zamanda sanatçı olan Güler Deniz’in yaşamında sanat ve ekonomi iç içe. Çalışma alanlarının kendisi için “cins mücadelesinin bir parçası” olduğunu söyleyen Güler, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı geliyor.
Bireylerin cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa maruz kalmasına yönelik anlayış biçimini temsil eden toplumsal cinsiyet eşitsizliği Türkiye’de iktidar politikaları nedeniyle gittikçe derinleşirken, buna karşı büyüyen kadın mücadelesi, hak ve kazanımlara dönük saldırılara karşı kalkan olmaya devam ediyor.
Kadınlar, önlerine örülmek istenen duvarlara karşı hemcinslerinden aldıkları güç ile yaşamları hakkında daha net kararlar alabiliyor, kendilerinden alınarak erkeklere verilen iş alanlarında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı geliyor.
Gündüzleri tezgahta, akşamları bağlama başında
Bu kadınlardan biri de Güler Deniz… O bir pazar esnafı ve aynı zamanda sanatçı. Onun için erkekler tarafından ele geçirilmek istenen ekonomi ve sanat alanında çalışmak aynı zamanda bir cins mücadelesi. Kendisine tatil olarak belirlediği Pazartesi günleri ve pandemi nedeniyle sokağa çıkmanın yasaklandığı hafta sonları hariç tüm günler sabah erken saatlerde pazar yerine tezgah açan Güler için sanat ise yaşamının her anında. Sanatını pazarda da sürdürmekten geri durmayan Güler, kimi zaman oturduğu meyve, sebze tezgahının önünde eline aldığı bağlamayı çalarak pazara, ekonomiye renk katıyor, esnafa moral oluyor. Pazardaki işini bitiren Güler, gününün geri kalan tüm vaktini Dicle Amed Kültür Derneği’nde bir diğer sevdiği mesleği olan sanata ayırıyor.
‘İşim cins mücadelemin de bir parçası’
7 yıl önce başladığı pazar işini severek yaptığını söyleyen Güler, yaptığı işin kendisi için cins mücadelesinin de bir parçası olduğunu ifade ediyor. Güler, “Pazar işimi çok seviyorum. Burada çalışmak benim için cins mücadelemin de bir parçası. ‘Pazar işi erkek işi. Yapamazsın bırakırsın’ diyenler oldu. Bunu diyenlere cevabımı 7 yıldır süren deneyimimle verdiğimi düşünüyorum. Ailem, çevrem, alışveriş yapan alıcılar benimle gurur duyuyor. Bu beni elbette ki mutlu ediyor” diyor.
‘Ekonomideki kötüleşme ile pazar neşesini kaybetti’
Ekonomideki kötüleşme ile pazarın neşesini kaybettiğini belirten Güler, “Ekonomideki durum hepimizin malumu. Halkın alım gücü düşmüş durumda. Tabi bu durumun bizlere olan yansıması da çok kötü. Var olan ekonomik krize pandemi de eklenmiş durumda. Çalışma günlerimiz kısıtlandı. Sokağa çıkma yasakları nedeniyle haftanın 4 günü çalışabiliyorum. Kazanç yerine zarar ediyoruz” sözlerine yer veriyor.
‘Sevdiğim işlerde çalışmak mutlu ediyor’
Kayapınar Belediyesi’ne atanan kayyım tarafından 4 yıldır halk merkezine dönüştürülen Cigerxwin Kültür ve Sanat Merkezi’nde konservatuar mezunu olan Güler’in sevdiği bir diğer mesleği ise sanat. “Hayatımda sanat ve ekonomi iç içe” diyen Güler, “Sanat ve ekonomi birbirine ihtiyaçları olan, bağlı alanlar. Sanatın birçok alanında bulundum. Şu an ise folklor çalışmalarında yer alıyorum. Sanat da tıpkı ekonomi gibi sürdürmekte kararlı olduğum sevdiğim bir mesleğim. Sevdiğim işlerde çalışmak beni mutlu ediyor” ifadelerini kullanıyor.