SML Etiket direnişçileri: Decathlon olumlu adım atmazsa suçludur!
- 14:43 23 Şubat 2021
- Emek/Ekonomi
İSTANBUL - İşten atılan SML Etiket direnişçileri Marmara Forum’da bulunan Decathlon önünde açıklama yaparak yöneticilere seslendi: “Eğer bu durum karşısında olumlu bir adım atmazsanız, onların suçlu olduğu kadar sizler de suçlusunuz.”
İstanbul’da 28 Ocak’ta Kod-29 ile işten atılan SML Etiket direnişçileri, Marmara Forum’da bulunan Decathlon mağazası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada “Sendika düşmanlığına, keyfi işten atmalara, taşeronlaşmaya hayır! Sendikalı ve güvenceli çalışmak istiyoruz” pankartı açıldı. Açıklamaya Kod-29 ile işten atılan Sinbo direnişçisi Dilbent Türker ile çok sayıda kişi katıldı. Açıklamayı SML Etiket direnişçisi Derya Sırbudak okudu.
‘Sömürüyü kabul etmeyen işçiler tehdit ediliyor’
Sermaye sahiplerinin krizin faturasını iktidar aracılığıyla işçilere kestiğine işaret eden Derya, “İktidar işçi ve emekçileri açlığa, yoksulluğa ve sefalete terk ediyor. Sermayedarlara ise her türlü teşvikleri sağlıyor ve destekleri veriyor ama işçiler ölümle burun buruna çalıştırılıyor. Keyfi ve haksız uygulamalarla karşı karşıya kalıyor. Kısa çalışma ödeneği ücretsiz izin gibi uygulamalar patronlar tarafından fırsata çevriliyor. Bu sömürü ve kölelik koşullarını kabul etmeyen, birlik olmayı sendikalı olmayı tercih eden işçiler ise işsiz kalmakla, ücretsiz izne gönderilmekle tehdit ediliyor” dedi.
‘Planlı şekilde işten atıldık’
Pandemi sürecinde işten atmaların yasaklandığını ancak Kod-29 ile işçilerin onur kırıcı şekilde işten atıldığını kaydeden Derya, “Bizler de SML Etiket fabrikasında 28 Ocak günü 22 arkadaşımız ile birlikte işten çıkartıldık. İşten çıkartma nedeni olarak işlerin azalmasını öne sürüyorlar. Bu koca bir yalandır. Bu yalanın arkasında saklanan gerçek ise sendikal faaliyete dönük tahammülsüzlüktür. SML Etiket patronu ve yönetimi planlı bir şekilde bizleri isten çıkartmıştır” şeklinde konuştu.
‘Patron her türlü oyunu oynuyor’
Derya, fabrika yöneticilerinin yaptıkları toplantılarda kullandıkları “İstediğiniz sendikaya üye olabilirsiniz, sizin anayasal hakkınızdır” söylemlerini hatırlatarak, “Ama yönetim anayasa, yasalar, uluslararası sözleşmelerle tanınmış haklara saldırarak suç işliyor. SML Etiket patronu ve yönetimi direnişimizden, mücadele etmemizden rahatsız oluyor. Her türlü ayak oyunlarını oynuyor. İşçilere sesimizi duyurmamamız için servisleri bir ön kapıdan bir arka kapıdan kaçırıyor. Fabrikanın etrafını dubalarla çeviriyor. Demirlerini örtüyle kapatıyor” ifadelerini kullandı.
‘Hiçbir güç bizi mücadelemizden alıkoyamaz’
Derya, fabrikanın güvenlik şefinin temsilcilerine saldırıda bulunduğunu ifade ederek, “Bizler baskıya tehditlere boyun eğmeyiz. Hiçbir güç fabrika önündeki mücadelemizden alıkoyamayacaktır. Bize yapılan bu haksızlıklara, keyfi uygulamaya, sendika düşmanlığına ve taşeronlaştırmaya karşı sendikamız ile birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz” diye vurguladı.
‘Adım atmazsanız onlar kadar suçlusunuz’
Decathlon’a seslenen Derya, şunları dile getirdi: “Firmanız bahsi geçen şirketle iş ilişkisi içindedir. Bu da üst işveren olduğunuz anlamına gelir. Ayrıca imzalamış olduğunuz Küresel Çerçeve Sözleşmeleri gereğince, örgütlenme hakkı başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası yasaların, sözleşmelerin, yönetmeliklerin vb. uygulanması sorumluluğunu taşımaktasınız. Tedarikçilerinizde sendikalı olma hakkı başta olmak üzere hakları gasp edilen işçilerin karşı karşıya kaldığı saldırılarda sorumluluğunuz bulunmaktadır. Eğer bu durum karşısında olumlu bir adım atmazsanız, onların suçlu olduğu kadar sizler de suçlusunuz.”
Yapılan haksızlık, hukuksuzluk, keyfi işten atma, sendika düşmanlığı ve taşeronlaştırmanın bir an önce son bulması gerektiğini vurgulayan Derya, talepleri kabul edilmediği takdirde mağazalar önünde hesap soracaklarını belirtti.
Derya taleplerini şu şekilde sıraladı:
“* İşten atılan arkadaşlarımız geri alınsın!
* Sendikal örgütlenmeye dönük yönelik baskılar son bulsun!
* Taşeron işçiler kadroya alınsın, taşeron çalışma sonlandırılsın!
* Baskı ve mobbing son bulsun!
* Tüm çalışanlara insanca yaşamaya yeten ücret verilsin!
* Kısa çalışma ve ücretsiz izin gibi hak kaybına neden olan uygulamalar son bulsun!”