ANKARA - Sağlık emek ve meslek örgütleri koronavirüs salgınında yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anmak amacıyla yaptıkları basın açıklamasında, “Yorulduk, öldük, tükendik” dedi.

 

Sağlık emek ve meslek örgütleri koronavirüs (Covid-19) salgınında yaşamını yitiren sağlık emekçilerini anmak amacıyla Gazi Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ankara Tabip Odası (ATO), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türk Hemşireler Derneği, Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği katıldı. Açıklamada, yaşamını yitiren sağlık emekçilerin olduğu fotoğraflar taşınırken, “Taleplerimiz dilimizde yitirdiklerimiz yüreğimizde” pankartı açıldı.  Açıklamayı katılımcılar adına, ATO Başkanı Ali Karakoç yaptı.

 

‘Yorulduk, tükendik, öldük’

 

Koronavirüs salgınının birinci yılını doldurduğunu söyleyen Ali, salgın sürecinde 372 sağlık emekçisinin yaşamını yitirdiğini kaydetti. 200 bine yakın sağlık çalışanının da enfekte olduğunu ve uluslararası platformda tartışmalı olarak kabul edilen verilere göre 2 milyon 821 bin 943 kişinin salgına yakalandığını dile getiren Ali, bunlardan 29 bin 227 kişinin ise yaşamını yitirdiğini belirtti. Ali, “Yaşanan can kayıplarının önemli bir bölümü, zamanında alınan doğru kararlarla önlenebilirdi. En temel hakkımız olan ‘yaşam hakkımızın’ bilimsellikten uzak, şeffaflıktan uzak ekonomik ve siyasi kaygıları yön verdiği kararlarla hiçe sayılması bizi dehşete düşürdü. Yorulduk, tükendik, öldük. Çok can kaybettik canlarımızı kaybettik” dedi. 

 

‘İhmalkarlık ve ihlallerin hesabını halk ödüyor’

 

Sağlık hizmetlerini kamu hizmeti olmaktan çıkaran sağlık sisteminin pandemi sürecinde sınıfta kaldığına şahit olduklarına dikkat çeken Ali, “Pandemiden korunmanın yolu olarak gösterilen maske, mesafe, hijyen üçlüsü pandeminin ilk zamanlarında devlet tarafından tedarik edilmeyen ve halka ulaştırılmayan, halkın karaborsadan ulaştığı maskeler de akıllarda kaldı. Şimdilerde bu sorun giderilmiş olsa da bizzat Sağlık Bakanı ve devlet yetkileri tarafından mesafe kurallarının bozuluyor olmasına şahit oluyoruz. Bütün bu ihmalkarlık ve ihlallerin faturasını da ekonomik kriz ile baş etmeye çalışan halk ödedi, ödemeye devam ediyor. Sağlık çalışanları ise bitmek bilmeyen, beyhude bir çabanın içerisinde yorgunluk ve imkansızlıklardan bitap düşmüş durumda pandemi ile savaşmaya devam ediyor” şeklinde konuştu. 

 

Ali, taleplerini ise şöyle sıraladı:

 

“* Covid-19’un meslek hastalığı sayılması

 

* Şiddet, mobbing ve baskıların son bulması

 

* Performans,ek ödeme değil, yoksulluk sınırı üzerinde, emekliliğe yansıyan temel ücret

 

* 3600’dan başlatılmak üzere ek göstergelerin kademeli olarak artırılması

 

* Fiili hizmet zammı

 

* OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamın yapılması

 

* Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçilerin derhal göreve başlatılması

 

* Halk olarak sağlık hizmeti için ödediğimiz katkı katılım payları ve ilave ücretlerin kaldırılması, vergi dilimin sabitlenmesi ve vergi yükünün azaltılması

 

‘Taleplerimiz için Sağlık Bakanı ile görüşeceğiz’

 

Ali’nin ardından konuşan SES Eş Genel Başkanı Selma Atabay ise sağlık emekçilerin yaşamlarının pandemi ile sıkışıp kaldığını belirtti. İnsanların yaşamlarını yitirmemesi için uyarılarda bulunduklarını söyleyen Selma,  1 Mart tarihinden itibaren kademeli olarak kaldırılan yasaklarla birlikte vaka sayılarında ciddi artışların olduğunu da kaydetti. Sağlık Bakanı’nın taleplerini esas alması gerektiğini ifade eden Selma, son olarak,  talepleri için 15 Mart’ta Sağlık Bakanı ile görüşeceklerini dile getirdi.