Cinsiyetçi işbölümü tarlada da kadınların karşısında

  • 09:07 9 Nisan 2021
  • Emek/Ekonomi
İZMİR - Domates tarlalarında çalışan kadınlar, emeklerinin karşılığını alamıyor. Tarlada da cinsiyetçi işbölümüne maruz kalan kadınlar emek veriyor ama kazananlar dayıbaşları, aracılar, fabrikalar oluyor.
 
Akdeniz ve Ege bölgelerinde yaygın olarak üretimine rastlanan domates, ekonomide de önemli bir paya paya sahip. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre Türkiye domates üretiminde dünya sıralamasında 4’üncü. Ayrıca Türkiye’deki sebze üretiminin yüzde 40’ını domates oluşturuyor. İzmir’in Torbalı ilçesinde üretimi yapılan domatesin tohumdan sofralara uzanan yolculuğunda hem büyük emeklere hem de emeğin sömürüsüne tanıklık etmek mümkün. Tohumdan fideye dönüşüm aşamasından sonra fide dikimi işleminde çalışan kadınlarda emek sömürüsüne maruz kalanlardan. Tarlada çalışan kadınlar ama bu işten kazançlı çıkanlar dayıbaşları, aracılar, fabrikalar…
 
‘Kazandığımız eve gidiyor kendimize ayıramıyoruz’
 
30 yıldır işçi olarak tarlada çalışan Pervin Sağdıç, bu yıl tarlayı kiralamalarına rağmen çok bir gelir elde edemediklerini söylüyor. Pervin, pandemi öncesi durumun daha iyi olduğunu ancak, salgından sonra kötüleştiğini ifade ediyor. Domates fidelerinin Bursa’dan geldiğine değinen Pervin, bunun maliyetinin yaklaşık 5 lirayı bulduğunu belirtiyor. Pervin, “08.00’de işbaşı yapıyoruz, 16.00’da işi bırakıyoruz. 80 TL alıyoruz günlük. 89 lira alıyoruz ama 9 lirayı dayıbaşı alıyor. En zor aşama fideleri dikmek; toplaması kolay. Çocuklarımı da kendimle buraya getiriyorum. Aldığım para pazara, evin giderlerine gidiyor. Kendimize para ayıramıyoruz, kıt kanaat geçiniyoruz” diyor.
 
‘Hem evde hem de tarlada çalışıyoruz’
 
Mukaddes Çoban ise yaptıkları işlerin tarla ile sınırlı olmadığını vurguluyor. Tarlada zorlu şartlarda çalıştıktan sonra kendilerini evde de birçok işin beklediğini söyleyen Mukaddes, şunları belirtiyor: “Bu tarlayı akrabalarım kiralamış ama onlar da kazanmıyor, kendini çıkartmıyor.  İyi gitse birazcık kalıyor ama iyi gitmese onların çalıştıkları boşa gidiyor. Tarladan malı alan kazanıyor, fabrikalar kazanıyor. Oğlum 4 yaşında. Onu da kendimle getirdim. Bakan yok, eşim de çalışıyor. Sigortamız yok, aldığımız para bize yetmiyor, pazara gidiyoruz her şey pahalanmış. Yetse böyle çalışır mıyız?”
 
Tarladaki işbölümünde de cinsiyetçilik var
 
Dikimde kadınların daha çok yer aldığını, erkeklerin daha çok sulama işinde çalıştığını belirten Şükran Kavdan, aynı işi yaptıklarında aynı ücreti aldıklarını, ancak erkeklerin yaptığı sulama ücretinin 100 TL’den başladığını dile getiriyor. Şükran, “Bu ücret farkının nedeni erkek oldukları için. Erkek, kadın kadar da çalışmıyor tarlada. Erkekler motor sürüyor ama kadınlara sürdürmüyorlar” sözlerine yer veriyor.
 
‘Kız çocuklarımız tarlada çalışsın istemiyoruz’
 
Ayşe isimli işçi ise kendisinin yıllardır bu işi yaptığını ama çocuklarının yapmasını istemediğini söylüyor. Ayşe, “Kız çocuklarımın bu işlerde çalışmalarını istemiyorum. Yorucu bir iş, parası az, insanı yıpratıyor, emekliliği yok. Biz mecbur olduğumuz için çalışıyoruz” diyor.