Migros Depo işçileri: Sabrımızın tükendiği yerde 100 gündür direnişteyiz!
- 09:12 14 Nisan 2021
- Emek/Ekonomi
Sena Dolar
İSTANBUL- Migros Depo işçileri 100 gündür Kod-29 saldırısına karşı direnişte. Migros Depo direnişçisi kadınlar, işyerindeki koşulların insani olmadığını belirterek, “Bizler sabrımızın tükendiği yerdeydik. Tacizci amirler gidene, Kod-29 kaldırılana kadar direnişimize devam edeceğiz” dedi.
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Migros Deposu’nda çalışan işçiler, sağlıksız çalışma koşulları, Covid-19’a karşı alınmayan önlemler ve tacize karşı ses çıkarmış, ardından patronların ücretsiz izin saldırısıyla karşı karşıya kalmışlardı. Patronların saldırısı ardından Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası’na (DGD-SEN) üye olan işçiler ücretsiz izine karşı direnişlerini 50 gün boyunca sürdürmüştü. İşçilerin talepleri çalışma koşullarının iyileştirilmesi, ücretsiz iznin kalkması, taciz faili müdürlerin işten çıkarılmasıydı.
Direnişte olan işçiler ücretsiz izin saldırısı ardından Kod-29 bahanesiyle işten atıldı. 50 günün sonunda işçilerin direnişi ücretsiz izin ve Kod-29 saldırılarına yönelik oldu. İşçiler ücretsiz izin, Kod-29 ve taciz faili memurların işten çıkarılması talebiyle devam ettirdikleri direnişlerinin 60’ıncı, 84’üncü, 86’ncı, 91’inci ve 94’üncü günlerinde gözaltına alındı. İşçiler direnişlerini, Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan’ın villası önünde ve Ümraniye’de bulunan Anadolu Grubu binası önünde gerçekleştirmeye devam ediyor.
‘Sabrımızın tükendiği yerdeydik’
2 yıldır Migros Depo’da çalışan Sevim Göneş, işe başladığı günden yana çalışma koşullarının kötü olduğunu belirterek, “Çalıştığımız yerin çatısı yıkılmıştı ve kış ayındaydık. İşçiler yağmur ve çamurun altında çalışmak zorunda kalıyordu. Gün geçtikçe koşullar daha da zorlaştı. Bizler de sabrımızın tükendiği yerdeydik. Pandemi koşullarında da 100 kişinin yapacağı işi 10 kişi yapıyordu. Bu nedenle arkadaşlarımız sağlık sorunları yaşamaya başladı. Tuvaletler hijyenik değildi. Tuvaletleri insanlar yerine kedi fareler kullanıyordu. Aynı şekilde depo içerisi de öyleydi” sözleriyle bu koşulları özetledi.
‘Bizi tehditlerle susturmaya çalıştılar’
Şikayetlerini ve taleplerini yetkililere bildirdiklerini ve yetkililerin, “Çalışmak zorundasın buna ihtiyacın var. Çalışmak istemiyorsan kapı orada” tehditlerini bulunduğunu aktaran Sevim, “Bizleri tehditlerle susturmaya çalışıyorlardı. Biz kadınlar üzerinden mobbing ve tehditler uygulanıyordu. Biz kadınları güçsüz ve savunmasız görüyorlardı. 8 ay boyunca sabah 8 akşam 10’a kadar çalışıyorduk ve 5-6 saatlik uykuyla gidiyorduk. Hafta sonlarımız da çalınıyordu. Hafta sonu işe gitmek istemediğimizde, ‘İşe gelmezsen mesaini keserim’ gibi tehditlerde bulunuyorlardı” ifadelerini kullandı.
‘Biz artık taciz ile karşı karşıya kalmak istemiyoruz’
İşyerindeki mobbinge ve tacize karşı sendikalı olduklarını vurgulayan Sevim, “İçeride tacizci amirleri bulunduruyorlar. Ben daha önce de dile getirdim ama beni yalanlamaya çalıştılar. Fakat bunlar yalan değil. Çünkü biz kadınlar taciz ile sokakta da ailede de karşılaşıyoruz ve bunun yalanı olmaz. Biz kadınları taciz edemediklerinde tehdit etmeye başlıyorlardı. Biz bu tarz şeylerle artık karşılaşmak istemiyoruz” dedi.
‘Ücretsiz izne ilk beni çıkarttılar’
Sevim, iktidarın patronlara sunduğu “ücretsiz izin” uygulamasına işaret ederek, patronların ücretsiz izni fırsata çevirerek işçileri işyerlerinden uzaklaştırdığına dikkat çekti. Migros Depo işçilerinden ilk ücretsiz izne çıkarılan kişinin kendisi olduğunu ifade eden Sevim, “23 Kasım’da bahaneyle ücretsiz izne çıkarıldım. Daha sonrada sendikaya üye oldum. Ücretsiz izne çıkarılan birçok işçi, ‘performansın düşük’ bahanesiyle işyerinden uzaklaştırıldı” şeklinde konuştu.
‘Direnip hakkımızı alacağız’
Güler Bekler, 50 gün boyunca ücretsiz izin saldırısına direndiklerini ifade ederek, “50’nci günümüzden sonra Kod-29 bahanesiyle işten atıldık. O günden beri eylemlerimizi sürdürüyoruz. Yılmadık, yılmayacağız da! Sonuna kadar direnip hakkımızı alacağız” mesajı verdi.
‘Tacizci amirler gidene kadar direneceğiz’
100 gündür Anadolu Grubu ve Tuncay Özilhan’ın evinin önünde direnişte olduklarını vurgulayan Gülay Bekler ise şunları dile getirdi: “Tuncay Özilhan’ın evinin önünde basın açıklaması yapmak istedik. Fakat 15 günlük yasak getirilmesi gerekçesiyle açıklamamız engellendi. Erkek polisler bizleri darp ve işkence ederek gözaltına aldılar. Bizim hakkımızı Tuncay Özilhan yedi ve hakkımızı orada arıyoruz. 100 gündür direniyoruz ve taleplerimiz belli. İşe geri iade edilene ve baskılar ve tacizci amirler gidene kadar direnişimize devam edeceğiz.”
Kadınlar son olarak, “Kod-29 kaldırılana, tacizci amirler gönderilene, işçiler işlerine iade edilene kadar direnmeye devam ediyoruz. Yaşasın 100’üncü günümüz, yaşasın Migros direnişimiz!” dedi.