23 yıldır tütün üretiyor: Geçinemeyecek duruma geldik

  • 09:01 19 Eylül 2021
  • Emek/Ekonomi
 
DİYARBAKIR - Tütün ticaretine getirilen ‘yetki belgesi’ zorunluluğu ile tütün üreticisi zor günler geçiriyor. 23 yıldır tütün üreterek geçimini sağlayan Azize Kaydaş, iktidarın yasak üzerine kurduğu tarım politikası yüzünden üretimin azaldığını ve geçinemeyecek duruma geldiklerini vurguluyor. 
 
Tütün üreticilerinin yetki belgesi almadan ve bildirimde bulunmadan ticaret yapması 1 Temmuz itibarıyla yasaklandı. Tütün üreticileri kararı protesto etti. TEKEL'in özelleştirilmesinin ardından, üretiminde kısıtlanması sonucu son 18 yılda 405 bin olan tütün üreticisi sayısı 57 bine geriledi.  Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan "yetki belgesi" almadan veya bildirimde bulunmadan tütün ticaretine gelen yasakla birlikte üreticiyi daha zor günler bekliyor.
 
Türkiye’de üretilen tütünün önemli bir bölümü bölge kentlerinden elde ediliyor. Bu kentlerden en tanınanı Adıyaman olsa da Diyarbakır da tütün üretiminde önemli kentlerden. Lice, Silvan, Kocaköy, Dicle ilçeleri başta olmak üzere birçok ilçede yurttaşlar geçimini tütün üreterek sağlıyor. 
 
Diyarbakır’ın Kocaköy ilçesine bağlı Mehmediya (Akbaş) Köyü’nde yaşayan Azize Kaydaş, her aşamasında kadın emeği bulunan tütün üretiminin aşamalarını ve zorluklarını anlattı.
 
Tütünün aylar süren emek serüveni
 
Azize, ekiminden toplanmasına aylarca verilen emeğin ürünü olan tütünün aşamalarını, “Mayıs ayında ekimini yapıyoruz.  Haziran ayında çapasını yapıyoruz. Son olarak Temmuz ve Ağustos aylarında da topluyoruz. Topladıktan sonra yaprakları uzun şeritler halinde ipe geçiriyoruz. Bunu yaptıktan sonra yumuşamaları için çatıya çıkartıyoruz. Çatıda yumuşadıktan sonra aşağıya getirip güneşte kurutuyoruz” sözleriyle özetliyor. Azize kuruyan tütünleri toplayarak torbalara doldurduklarını ve bir torbaya 30 kilo tütün dolduğunu belirterek, kilosunun 12 liradan satıldığını ve işin zorluğunu vurguluyor. 
 
23 yıldır tütün üretiyor
 
Uzun zaman önce eşini kaybettiğini söyleyen Azize, 6 çocuğuna kendisinin baktığını ve 23 yıldır tütün üreticisi olduğunu kaydederek, ekonomik sorun yaşadığını ifade etti. Azize, “Para olmadığı için çocuklarımı dershaneye gönderemiyorum. Bu işi yapmaktan başka çarem yok eğer çalışmazsam çocuklarım aç kalacak. Kazandığımız bize yetmiyor ama en azından aç kalmıyoruz. Her şey pahalı sürekli zam geliyor. İlaca, gübreye. Bu işle 4 ay uğraşıyoruz ve tüm zorluklarını yaşıyoruz. Bugün Diyarbakır'da fabrikalar olsaydı, insanlar bu kadar aç olmazdı ve geçimlerini sağlamak için zor koşullarda çalışmazlardı. Eskiden beri kadınlar bebeklerini evde bırakıp tarlalara çalışmaya gidiyor” diye konuştu.
 
‘Kadınların erkeklere ihtiyacı olmazdı’
 
Ekonomik krizin gittikçe derinleştiğini ve insanların geçim kaygılarının arttığına vurgulayan Azize, “Kimse birbirinden haberdar değil. Bölgede ekonominin düzelmesi için çalışmalar yapılsaydı halk bu kadar fakir olmazdı. Kadınların erkeklere ihtiyacı olmazdı. Köyümüz tütün üretimi açısından bereketli topraklara sahiptir. Şimdi bile bölgede tütünü yasaklayacaklarını söylüyorlar. Hem bölge halkının geçimini sağlaması için bir alternatif sunmuyorlar hem de geçim sağladıkları işlerini yasaklıyorlar. Eğer tütünü yasaklarlarsa buradaki halk perişan olur” şeklinde ifade etti.