Günde 11 saat çalışan kadınlar: Bir tüp bile alamıyoruz

  • 09:03 30 Eylül 2021
  • Emek/Ekonomi
Derya Ren 
 
ADANA - Nar bahçesinde çalışan tarım işçisi kadınlar, “Ne yaparsak yapalım emeğimiz görülmüyor. Bahçeye geldiğimizde dikenlerin arasında çalışıyoruz, başka da seçeneğimiz yok” diyor. 
 
Mevsimlik tarım işçilerinin en yoğun olduğu Çukurova, narenciye (portakal, turunç, mandalina ve limon), marul, lahana,  pamuk, yerfıstığının yanı sıra sonbahar aylarının vazgeçilmezi nara da ev sahipliği yapıyor. 
 
Adana’nın Ceyhan ilçesine bağlı Dikilitaş beldesinde sabah 05.00 sıralarında güne başlayan tarım işçileri, aracılarla beraber otobüslerle evlerinden alınarak nar bahçelerine getiriliyor. Saat 06.00’dan akşam 17.00’a kadar çalışan işçilerin, gün içerisinde verdikleri tek mola yarım saatlik kahvaltı ve öğle yemeği. Günlüğü 110 TL’ye çalışan işçiler, nar ağaçlarını buduyorlar. İşçiler, ağaçları budayarak, olgunlaşan narları daha rahat bir şekilde toplanmasını sağlıyor. 
 
Nar bahçesinde çalışan kadın işçiler ise ötekileştirildiklerini söylüyor. 
 
'Ötekileştiriliyoruz'
 
Bahçede çalışan kadınlardan Hacer Tanıç, zor bir iş yaptıklarını ve buna mecbur olduklarını söylüyor. Akşam eve döndüğünde de çocuk bakımı ve yemek gibi işleri de yaptığını dile getiren Hacer, “Kadınlar ne yaparsa yapsın her zaman toplumda ötekileştiriliyor. Emeği yok sayılıyor. Ben yine de evime bir katkı olsun diye bahçeye gidip çalışıyorum. Van’dan Şırnak’a geldim. Daha sonra da buraya geldim. Benim için toprağından uzaklaşmak çok zor. Tüm bu zorlukların yanında kimseye muhtaç olmadan yaşayabiliyorum” sözlerine yer veriyor. 
 
'Emeğimiz görülmüyor'
 
Geçim sıkıntısından dolayı nar bahçesinde çalıştığını ifade eden Sultan Dorak ise ağaçların budaması bittikten sonra narları toplamaya başlayacaklarını, ardından ise farklı işlere gideceklerini belirtiyor. Erkeklerin toplumda yaptığı her işe övgüler yapıldığını kaydeden Hacer, “Kadınlar ne yaparsa yapsın emeği görülmez. Bize verilen yevmiye az, bunun yanında ekonomik kriz var ve hiçbir şeye etmiyor” diyor. 
 
‘Dikenlerin arasında çalışıyoruz’
 
Siirt'e bağlı köyleri baraj yapımı nedeniyle sular altında kaldığından dolayı Adana’ya göç ettiklerini dile getiren Sabriye Değer de, bir yandan kendi topraklarına olan özleminden söz ediyor, diğer yandan da göç ettikten sonra yaşadıkları zorluklara değiniyor.  Sabriye, şöyle diyor: “Her sabah erken saatte kalkmak zorunda kalıyoruz. Bahçeye geldiğimizde dikenlerin arasında çalışıyoruz. Ama başka iş yok. Öte yandan ben hem tarlada çalışıyorum hem de evde. Örneğin sabah bahçeye geliyorum, akşama kadar çalışıyorum. Daha sonra eve gidiyorum. Bu sefer de çocukların bakımı, yemek, çamaşır vs. işleri yapıyorum. Sabahtan akşama kadar çalışıyorum. Ama aldığım parayla bir tüp alamıyorum. Geçinemiyoruz, yaşananlar rezalettir.”