ANKARA  - İktidarın hedefinde olan geri dönüşüm işçisi, polis ve zabıtanın kendilerine ceza yazdığını belirterek, "Bu düzen değişmeli" dedi. 

 

Artan ekonomik kriz iktidarın sermayeden yana olan politikaları ile gün geçtikçe derinleşiyor. Halkın büyük bir kısmının yoksulluk sınırı altında yaşadığı ülkede hayat şartlarından, çalışma koşullarından, işsizlikten rahatsız olan kesimler iktidarın hedefi haline geliyor. Geri dönüşüm işçileri de atık madde toplama işine getirilen yasağa karşı çıkmış ve hedef haline gelmiş kesimlerden biri. 

 

Geçtiğimiz günlerde, İstanbul’un Bakırköy ve Ümraniye ilçelerinde valilik kararıyla 100’e yakın atık toplama deposuna baskın düzenlendi. Baskınlarda, 240 kağıt toplayıcısına cezai işlem uygulandı. Yine 6 Ekim’de İstanbul Ataşehir’de polis ve zabıta ekipleri, kağıt toplayıcılarının kaldığı ev ve kağıt toplama alanlarına eş zamanlı baskın yaptı. Yapılan baskınlarda 200'e yakın kağıt toplayıcısı gözaltına alındı. Ümraniye’de gözaltına alınan 3 geri dönüşüm işçisi ise basılan depolarını savundukları yani ekmeklerini savundukları için tutuklandı. İstanbul'dan sonra Ankara’da da kağıt toplayıcıları aynı baskılarla yüz yüze bırakılıyor.

 

Ankara’nın Çankaya ilçesine bağlı Seyranbağlar Mahallesi’nde karşılaştığımız  geri dönüşüm işçileri, iktidarın kendilerini hedef haline getirmesine tepki göstererek, “ Bu düzen değişmeli” dedi. 

 

‘Bu düzen değişmeli…’

 

Sokakta atık kağıt toplarken karşılaştığımız ismini vermek istemeyen işçi, tek geçim kaynağının kağıt toplamak olduğunu belirtti. Türkiye’de artan ekonomik krizden kaynaklı yaşamanın gün geçtikçe zor bir hal aldığını sözlerine ekleyen işçi, koronavirüs gerekçesi ile polis ve zabıtanın kendilerine ceza yazdığını söyleyerek, “Bu düzen değişmeli” diye kaydetti. 

 

‘Bu işten başka ne iş yapabilirim?’

 

25 yıldır kağıt toplayan Meral ile karşılaşıyoruz farklı bir sokakta.  Eşiyle birlikte kağıt topladıklarını ve iki yıl önce eşini kaybettiğini söyleyen Meral,  “Tek yaşayan bir kadınım, bu işi yaparak geçinmeye çalışıyorum. Ben 54 yaşındayım, bu yaştan sonra başka ne iş yapabilirim ki? Karton, plastik toplayarak geçinmeye çalışıyorum” dedi.

 

‘Kendimi güvende hissetmiyorum’

 

Kendisi gibi birçok kadının kağıt topladığını dile getiren Meral, insanların bu işi “mecbur” kalarak yaptığının altını çizerek, “Bu işle insanın geçimini sağlaması çok zor. Hayat şartları hiç kolay değil. Yaptığım bu işten ayda bin 600 civarı para kazanıyorum. Ev kiram 500 lira. Faturalarla birlikte hesaplanınca bana çok az bir miktar kalıyor. Gündüz çok fazla çıkmıyorum daha çok akşamları çıkmak zorunda kalıyorum. Genellikle akşam saat 21.00'a kadar çalışıyorum. Ancak bir kadın olarak akşam çalışmak için dışarı çıktığımda kendimi güvende hissetmiyorum. Çok fazla tacize maruz kalabiliyorum. Herhangi bir saldırıya maruz kalmadım ama bunun bir garantisi yok, can güvenliğim yok” şeklinde konuştu.

 

‘Kimseden bir şey beklemiyorum’

 

Geri dönüşüm işçilerine dönük baskıların farkında olan Meral son olarak şu sözlere yer verdi: “Başka bir gelirim yok. İktidardan başka birinden bir şey istemiyorum. Yardım istiyorum ama kimden isteme şansım var ki? O yüzden kimseye güvenmiyorum. Hiç kimseden bir beklentim yok. Şeker ve astım hastasıyım. Hastalığım gereği dengeli beslenmek zorundayım ancak dengeli beslenemiyorum. Şeker hastalığım için kullandığım ilacımı da raporlu olduğum için alabildim.”