İSTANBUL - DİSK Kadın Komisyonu, ILO 190 Sayılı Sözleşmenin Türkiye tarafından onaylanması için kampanya başlattı.

 

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Kadın Komisyonu, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 190 sayılı İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi'nin onaylanması talebiyle Kadıköy İskele Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu'nun yanı sıra çok sayıda DİSK üyesi katıldı. Açıklamanın yapıldığı meydanda "ILO 190 sözleşmesi onaylansın" dev pankartı açılırken "Kadın cinayetleri politiktir", "ILO 190'ı imzala" ve" Her yerde eşitlik" yazılı dövizler taşındı. 

 

Kadınlar mor renkli DİSK Kadın Komisyonu önlüğü giyerek şapka  ve yakalarına "ILO Sözleşmesi onaylansın" kokartları taktı. Açıklamada ise sık sık "Yaşasın kadın dayanışması", "Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz" ve  "Asla yalnız yürümeyeceksin" sloganları atıldı. 

 

Açıklamayı kitle adına DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu okudu.

 

Kampanya başlatıldı

 

ILO Sözleşmesinin onaylanması için bir yıllık kampanya başlattıklarını duyuran Arzu, kampanyanın ilk ayağını İstanbul’da atıklarını ve tüm bölgelerde kampanya kapsamında basın açıklamaları gerçekleştireceklerini söyledi. Bu noktada iş yerlerinde duyurular yapacaklarını, kadın işçilerin de yakalarına kokart ile ILO 190 Sözleşmesinin onaylanmasına dikkat çekeceğini aktaran Arzu, kadın örgütleri ile bu konuda ortaklaşacaklarını da sözlerine ekledi. 

 

‘İsyanımızı yükseltiyoruz’

 

Mirabel Kızkardeşlerin anısının dünyanın dört bir yanındaki kadınların verdikleri mücadelelerinde yaşadığını aktaran Arzu, “25 Kasım, kadına yönelik şiddete, kadın cinayetlerine, erkek şiddetine, derinleşen toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mücadelede önemli mihenk taşıdır. Bu yıl da 25 Kasım ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde’ isyanımızı yükseltiyoruz” dedi. 

 

‘Siyasi iktidar kadın düşmanı politikalar uyguluyor’

 

Kadınların pandemi döneminde taciz, tecavüz ve ayrımcılığa daha fazla uğradığını vurgulayan Arzu, “Kadınlar daha fazla iş ve istihdam kaybına uğradı ve daha çok yoksullaştı. Kadına yönelik erkek şiddeti eşitsizliklerden, ayrımcılıklardan ve ataerkil sistemin güç ve iktidar ilişkilerinden beslenmeye devam ediyor. Siyasi iktidarın kadın düşmanı politikaları eşitsizliği ve ayrımcılığı derinleştiriyor” ifadelerini kullandı. 

 

 ‘İstanbul sözleşmesinden asal vazgeçmiyoruz’

 

 “İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz” ve “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demeye devam edeceklerini altını çizen Arzu, “Kadına yönelik şiddete mazeret üretmeye çalışan yargı kararları şiddeti desteklemeye devam ediyor. Hayatta kalmak için kendisine şiddet uygulayan erkeği öldüren kadınlara yıllarca hapis cezası verilirken, katil erkeklere cezasızlık politikaları uygulanmaya devam ediyor” dedi.

 

‘Sözleşme hızla onaylamalı’

 

Çalışma hayatı ve işyerlerinin kadınlar için güvenli olmadığını, kadınların fiziksel, cinsel, psikolojik şiddet ve taciz ile karşı karşıya olduğunu belirtti. Arzu, “ILO 190 sayılı Sözleşme, şiddeti tek taraflı ısrarlı takip, tehdit, sözlü kötü muamele gibi geniş kapsamlı olarak tanımlaması ve herkesi kapsamasıyla şiddete ve tacize karşı mücadele için önemli bir yol haritasıdır. Bu nedenle, DİSK olarak diyoruz ki; ILO 190 sayılı ‘İşyerinde Şiddet ve Tacizle Mücadele Sözleşmesi’ hükümet tarafından hızla onaylanmalı ve etkin bir biçimde uygulanmalıdır” çağrısında bulundu.

 

İki haftalık eylem planı

 

ILO 190 sayılı Sözleşme’nin onaylanması ve etkin bir biçimde uygulanması için DİSK olarak işyerlerinde  siyasi partilere kadar sürecin tüm muhataplarına ulaşmayı hedefleyen bir kampanyayı başlattıklarını aktaran Arzu, “Bugünden itibaren tüm DİSK’li kadınlar olarak işyerlerimizde, fabrikalarımızda bu talebimizi anlatan kokartlarla çalışacağız. İşyerlerimizde bildirilerimizi okuyacak ve talebimizi yüksek sesle ifade edeceğiz. Birincisini 22 Kasım 2021’de İstanbul’da başlatacağımız basın açıklamalarımızı iki hafta boyunca tüm bölgelerde gerçekleştireceğiz” diye ekledi.

 

Arzu ardından, DİSK’li kadınlar olarak taleplerini şöyle sıraladı:

 

"*İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun etkin bir biçimde uygulansın

 

*25 Haziran 2021’de yürürlüğe giren ILO 190 sayılı Sözleşme onaylansın

 

*Kadınlara özgü görülen ev içi sorumluluklar için kamusal politikaların hayata geçirilmesi şarttır. Özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakım evleri gibi merkezler açılarak tüm kadın ve erkeklerin ücretsiz yararlanabileceği bir hak olarak tanımlanmalıdır.

 

*Kamu-özel ayrımı olmaksızın, zorunlu hizmet ve üretim alanında çalışan ebeveynlere dönüşümlü ve eşit olarak ücretli izin verilmelidir.

 

*İktidarın politikalarında kadın istihdamını artırmak için önerilen esnek çalışma biçimleri yerine kadınlar için tam zamanlı ve güvenceli istihdam olanakları yaratılmalıdır.

 

*Covid-19 pandemisinin yarattığı iş ve istihdam kayıplarından en çok etkilenen, iş ve gelir kaybına uğrayan kadınlar için özel önlemler alınmalıdır."

 

 Basın açıklaması “Yaşasın kadın dayanışması” sloganı ve alkışlar eşliğinde son buldu.