Sömürü düzenine karşı kadınlar genel greve çağırıyor!
- 09:03 30 Kasım 2021
- Emek/Ekonomi
Melike Aydın
İZMİR - Kapitalist modernitenin sömürü sistemi son bulmadan, ekonomik kriz gibi daha pek çok krizin yaşanacağını ve bundan en çok kendilerinin etkileneceğini söyleyen kadınlar, hükümete istifa, halka genel grev çağrısında bulundu.
Türk Lirasının Dolar karşısında değer kaybetmesi ile alım gücünün düşmesi karşısında yurttaşlar birçok kentte sokağa çıktı. Sorumlusu olmadıkları halde krizin faturasını kadınlar ve gençler ödüyor.
Konuya da, mikrofon uzattığımız farklı çalışma ve mücadele alanlarından kadınlar, savaş politikalarının son bulmasını ve hükümetin istifa etmesini gerektiğini söylerken, genel grev çağrısı yaptı.
‘Kadın yoksulluğu arttı’
Yaşanan ekonomik krizden en çok kadınların etkilendiğini söyleyen Eğitim Sen 1 Nolu Şube Kadın Sekreteri Gülsev Sağıroğlu, “Yoksulluğu esas yaşayan kadınlar. Alım gücü gittikçe düşmekte. Aldığımız ücretlerle, dün aldıklarımızı bugün daha az miktarlarda alabiliyoruz. Yoksulluk ve açlık sınırı da yükseliyor. İnsanlar evlerini nasıl geçindireceğini, çocuklarını nasıl okula göndereceklerini düşünüyorlar” diye belirtti.
‘Sömürü düzeni değişmedikçe kriz düzelmez’
Kapitalist sistemin krizlerle yol aldığını ifade eden Mücadele Birliği’nden Ayla Subaşı Doların ani yükselişinin iktidarın sermaye sağladığı rantlar sonucunda gelinen nokta olduğunu belirtti. Krizin faturasının sorumlusu olmadığı halde çalışan kesimlerin bedeli ödediğini dile getiren Ayla, “Kapitalist sömürü sistemi ortadan kalkmadıkça bu sorun çözülemez. Bir anda kriz varmış gibi görmek doğru değil. Bu sömürü düzene karşı fiili meşru mücadeleyi devam ettirmekten, fabrikalarda, okullarda, atölyelerde mücadele etmekten bu düzeni değiştirmekten başka çözümümüz yok. Zaten krizlerle yaşıyorduk, pandemiyi kapitalist emperyalist sistemler kendileri için fırsata çevirdiler. Ücretler düşürüldü işsizlik artırıldı, güvenlik artırıldı. İşsizlik sopasıyla insanlar sindirilmeye, açlık, yoksulluk ve sefalete sürüklenmeye çalıyor. Sömürü düzeni yerinde durduğu sürece bu krizler devam edecek. Bizler örgütlenmeden fabrikalarda şarteller inmeden bu krizler düzelmez” diye konuştu.
‘Helalleşmek istemiyoruz, istifa talebini yükseltiyoruz’
Muhalefetin sokağa çıkmak isteyenlere evde kalmaları çağrısıyla sistem içi çözümler ürettiğini belirten Kampüs Cadıları’ndan Sabriye Akkurt ise, “Muhalefet aslında kitlenin altında konumlanarak hayata devam ediyor. CHP’den zaman zaman helalleşeceğiz, zaman zaman hesaplaşacağız söylemleri yükseliyor ama aslında uzlaşma talepleri var. Biz ise uzlaşmak istemiyoruz. Aslında pandemiden önce de bu süreç devam ediyordu. Halk barınamadığını, temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını dile getiriyordu. Pandemiyle bu yoksulluk derinleşti işçiler işsiz gençler geçinemiyor. Dolar çıktı. İktidardan bir açıklama gelmiyor. İstifa talebini yükseltiyoruz” diye belirtti.
‘Gerçek muhalefet daha da etkili olmalı, genel grev şart’
Kültür Sanat Sen İzmir Şube Başkanı Nesrin Tatlıoğlu da gerçekten muhalif olan kesimlerin daha da etkili olması gerektiğini belirterek, genel grevin gerektiğinin altını çizdi. Nesrin, “Şartlar buna ne kadar uygun, bunu yapması gereken sendikalar ne kadar uygun o tartışılır. Ama ülkede şu anda gerçekten bir grev yapılması gerekir. Buna ne kadar hazırlıklıyız ne kadar şartları kullanabiliriz önemli olan bu. Son yapılan toplu sözleşmede alınan zam komikti, şimdi o oran daha da düştü yeniden toplu sözleşme yapılmalı” şeklinde ifade etti.
‘Halktan çalınan para savaşa ayrıldı’
Militarizme ayrılan bütçenin halka harcanması gereken bütçeden çalındığını ifade eden esnaf Ayla Uçar ise “Bütçe özellikle sağlık, eğitim, sanattan çalınan bütçe. Şu anda en çok savaşa ve bilinçli şekilde Diyanete ayrılıyor. Diyanet üzerinden de savaşa ayrılıyor. Suriye’deki krizin derinleşmesi diğer Afrika ülkelerinde anlamadığımız işlerin dönmesi için aktarılan para aslında bizden çalınan bütçe. Savaş vergilerimizle devam ediyor” diye konuştu.
‘Kriz uzun süren yanlış politikaların sonucu’
Yaşanan krizin uygulanan yanlış politikalar sonucu olduğunu belirten memur Burcu Ercan savaş politikalarına atıfta bulunarak,“Bir yandan bizim sınırlarımızı korumamız gerekiyor ama bence olayları kişilerle çözmemiz gerekiyor. Sürekli aracılar sokuyoruz devreye. Hangi ülkede problem varsa o ülkenin devlet başkanlarıyla görüşülmesi gerekiyor. ABD’ye gidiyoruz Rusya’ya gidiyoruz ama Suriye devlet bakanı ile görüşmüyoruz. Sorunu çözmek için oranın muhatabıyla görüşmemiz gerekir” diye belirtti.