İşe iade davasını kazanan Yeliz: Kadınlar susmayacak
- 09:04 1 Aralık 2021
- Emek/Ekonomi
Melike Aydın
MANİSA - Vestel Fabrikası’nda işçilerin maruz kaldığı hak ihlallerine ilişkin gerçekleştirilen açıklamaya katıldığı gerekçesiyle işten çıkarılan Yeliz Kurt işe iade davasını kazandı. Zaferinin kadınlara cesaret verdiğini belirten Yeliz, “Kadınlar artık susmayacak” dedi.
Manisa'da Zorlu Grubu’na ait Vestel Fabrikası’nda 5 bin işçinin çalıştığı yerde pandemi önlemlerinin alınmaması, ölümler yaşanmasına rağmen işçilerin ve hasta işçilerin çalıştırılması nedeniyle İşçi Kadın Meclisleri ile gerçekleştirdiği basın açıklaması gerekçe gösterilerek işten çıkarılan Yeliz Kurt bir yıldır verdiği hukuk mücadelesini kazandı. Manisa 1'inci İş Mahkemesi'nde 19 Kasım'da görülen duruşmada verilen kararla işe iade edilen Yeliz’in kanuna göre bir ay içinde işe yeniden alınması gerekiyor. İşe tekrar alınmadığı takdirde ise işveren tazminat ödemek zorunda.
Yeliz, bu süreçte maruz kaldığı ihlalleri ve verdiği hukuk mücadelesini anlattı.
‘Her tür ayrımcılık yapılıyor, kölelik dayatılıyor’
İşyerinde çalışma koşullarını anlatırken, amirlerin isteğini yapmayınca 12 saat mesai dayatıldığını, sistematik olarak mobbinge maruz kaldıklarını ve mesaiye gitmeyince tutanak tutulduğunu ifade eden Yeliz, “Bir çeşit kölelik dayatılıyor. Göz korkutmak için bile insan kaynaklarına çağırıp ihtar savunma yazıyorlar, odalara çektikleri oluyor. Kadınlara her istediğini yaptırabileceğini düşünüyorlar. Kadınlar yedek işçi gibi çalıştırılıyor. Düşünce, ırk, mezhep ve cinsiyet ayrımcılığı oluyor. Dolayısıyla kadınlar her zaman iş hayatında eziliyor” dedi.
‘İnsanlar işten atılma korkusuyla susuyor’
Kadınların maruz kaldığı mobbinge karşı sessiz kalmasının temel nedeninin geçim sıkıntısı, düşük ücretler ve ücretlerin verilmemesi gibi nedenler olduğunu belirten Yeliz, “İnsanlar bir dilim ekmeğe muhtaç, susayım da işten atılmayayım diye düşünüyor. Vardiya amiri tarafından işten atılmakla tehdit edilip mobbinge maruz kaldım. Susmadığım için sürekli ‘İşten atarım, ofise çekerim’ tehditleri geliyordu. Ahmet Nazif Zorlu, yani patron geleceği zaman ona derdimi anlatırım diye beni ofise kilitliyorlardı. Bölümde toplantı yapılıyordu, beni almıyorlardı. Örgütlü olmam ve kadın haklarını savunuyor olmamdan rahatsızlardı” sözlerine yer verdi.
‘Koronavirüs olanlar ve temaslılar örtbas edilmeye çalışıldı’
Bir gece vardiyası çıkışında vardiya amirinin hakaretine dayanamayarak Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğunu belirten Yeliz başvurunun "Kovuşturmaya gerek yoktur" cevabı ile sonuçlandığını dile getirdi. Yasaların uygulanmadığını belirten Yeliz, işçilerin maruz kaldıkları ihlalleri ise şu sözlerle anlattı: “Dolayısıyla onlar daha güçlü hissettiler. Beni 20 gün ücretli izne ayırdılar, sonra da işten çıkardılar. Bu süre zarfından Vestel Holding’de arkadaşlarımız pandemi nedeniyle ölüyordu, testi pozitif çıkan arkadaşlarımızı hastaneye sevk etmiyorlardı. Sevk etseler bile temaslı olduğu insanları söylememeleri için tehdit ediyorlardı. Bu süreçte de bunları örtbas etmeyen bir revir doktorunu işten attılar.”
İşten çıkarma bahanesi ‘performans düşüklüğü’
Toplamda 10 bin çalışanı olan holdingde kendi çalıştıkları bölümde 5 bin kişinin bulunduğunu ve yakınlarından duydukları kadarıyla 10 kişinin pandemi nedeniyle hayatını kaybettiğini aktaran Yeliz, “10 Ağustos 2020 günü Manisa Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptık. Ben izindeyken çağırdılar ‘performans düşüklüğünden işten çıkarılacaksınız’ dediler. Ben de çıkış belgemin aslını bana gönderin dedim. Tazminatlarımı hesaplayıp kaşeleyip bana verin dedim. Kabul ettiler ben de evrakları imzaladım. Uzlaşmaya başvurduk. Anlaşamadığımız için mahkemeye taşındı. İşe iade davası açtım ve bu süreç bir yıl sürdü” ifadelerini kullandı.
Vestel avukatı basın açıklamasından rahatsız oldu
Yeliz, mahkemenin 4 aylık kapanma sürecine denk geldiğini ve davanın uzadığını ifade ederken, “Vestel’in avukatları tepkiler verdi. Şahitlerim gerçekleri söylüyordu ama onlara ‘yalancı’ denildi. Her duruşmada kapıda yığınla polis oluyordu. Vestel provokasyona sebebiyet verip bizi kışkırtmak istedi. Bir önceki duruşmada avukatım mahkemede polislerin bulunmasına itiraz etti ama karşı tarafın avukatı ‘Yeliz hanım sürekli basın açıklaması ve örgütsel faaliyetlerde bulunursa devletimizin ülkemizi koruması için bu kapıda beklemesi normal’ dedi. Beni terörize etmeye çalıştılar ” diye konuştu.
Davada şahitlik yapan Tuğba da işten çıkarıldı
Dava sürecinde kendisine şahitlik eden Tuğba Esentürk’ün de bir ay içinde işten çıkarıldığını, işten çıkarılırken telefonunun elinden alındığını ve avukatına ulaşamadığı için belgeyi imzalamak zorunda bırakıldığını aktaran Yeliz, bu nedenle Tuğba’nın işe iade davası açma hakkının elinden alındığını da sözlerine ekledi.
Pandemi önlemleri alınmadığı kanıtlanmış oldu
Zaman alsa da davayı kazandıklarını ve işyerinde pandemi önlemlerinin alınmadığının kanıtlandığını ifade eden Yeliz “Karşı taraf önlem aldığını söylüyordu oysa ayda 2 bez maske veriyordu. Hâkim bu konu üzerinden Covit önlemi alınmadığını teyit etmiş oldu” dedi.
‘Kazanılan zafer kadınlara cesaret verdi’
Kazandığı zaferin diğer kadınlara örnek olacağını belirten Yeliz, “Arkadaşlarım hem tebrik ettiler hem de kendi sıkıntılarını bildirdiler. Bu karar arkadaşlarıma cesaret ve kararlılık sağladı. İşyerinde baskı ve mobbinge uğrayan kadınların bizimle iletişime geçiyor olması güzel bir duygu. Kadınlar artık susmayacak” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar örgütlenmeli’
Yeliz, kadınların işyerlerinde kadın arkadaşlarıyla örgütlü olması, dayanışma içinde olması gerektiğinin altını çizdi. İşyerinde baskı ve mobbingin kanıtlanması halinde tazminatlı çıkışın talep edilebildiğini kaydeden Yeliz, “Ne yazık ki ispatlasak da şahitler dikkate alınmıyor. Alınabilmesi için ILO 190’ın onaylanması gerekiyor” dedi.
Vestel’e çağrı
Aynı zamanda Birleşik Metal Sendikası üyesi olan Yeliz, işyerlerindeki cinsiyet ayrımcılığına karşı ILO 190’ın yasalaşması ve uygulanması gerektiğini yineleyerek, Vestel yetkililerine şöyle seslendi: “Vestel ‘biz kadın işçileri işten atmıyoruz’ diye bir basın açıklaması yaptı. Madem kadınlara karşı değilsiniz o zaman buyurun işime iade istiyorum. Almıyorsanız da gerçekten kadınları işten attığınız tescillenmiş olacak.”