'Geçinemiyoruz’ mitinginde cezaevlerindeki hak ihlalleri öne çıktı
- 16:38 18 Aralık 2021
- Emek/Ekonomi
DİYARBAKIR - KESK öncülüğünde, “Geçinemiyoruz” şiarıyla İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingde cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ve ekonomik krize dikkat çekildi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) öncülüğünde, “Geçinemiyoruz! İnsanca yaşam, emekten ve halktan yana bütçe için omuz omuza” şiarıyla Diyarbakır İstasyon Meydanı’nda düzenlenen miting sona erdi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya, TMMOB Genel Sekreteri Dersim Gül, Amed Emek ve Demokrasi Platformu, HDP İl Eşbaşkanları Zeyat Ceylan ve Gülistan Atasoy, Tevgera Jinên Azad (TJA) üyeleri, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Sinan Çiftyürek, İnsan ve Özgürlük Partisi, Türkiye Komünist Partisi (TKP), Barış Anneleri Meclisi, HDP’li vekiller ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de mitinge katıldı.
Alanda sık sık, “Gün gelecek AKP halka hesap verecek”, “Biji berxwedana karkeran”, “Yaşasın onurlu mücadelemiz”, “Direne direne kazanacağız”, “Hak hukuk adalet” sloganları atılırken, “Geçinemeyen halka bütçe istiyoruz”, “Duble yollar karın doyurmuyor”, “Ülke zengin, halk fakir, yandaş mutlu” ve “En kutsal değer yaşam ve özgürlüktür” pankartları asıldı.
Ayrıca alanın tüm girişlerine polis kontrol ve arama noktaları kurulurken dezenfektan, kalem vs. gibi eşyalar alınmadı. Yanı sıra HES kodu taraması yapılarak alana girişler yapıldı.
Yüzlerce kişi Ofis’te bulunan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) önünden alana yürüyüş gerçekleştirerek giriş yaparken, sendikalı kadınlar da ayrı kortejler oluşturdu. "Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçe Hayata Geçirilmelidir" pankartı açan kadınlar, zılgıtları ve "Jin, jiyan, azadî" sloganlarıyla alana aktı. Ayrıca kitle sık sık "Bijî berxwedana zindanan", "Saraya değil halka bütçe", "Zafer direnen emekçinin olacak" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı.
‘Kadınlar hayatın her alanında şiddete uğruyor’
Tertip komitesi adına konuşan Nasır Demirkıran, olağanüstü günlerden geçildiğini, emekçi, çiftçi kadınlara, gençlere, esnafa karşı sosyal ve siyasal darbe yapıldığını kaydetti. Nasır, iktidarın sonucu bildikleri ekonomik politikalarla yaşam koşullarının dayanılmaz haline getirdiğine dikkat çekti. Nasır ayrıca iktidarın kadınların kimlik ve kazanımlarını hedef aldığını, evde, işte, hayatın diğer bütün alanlarında şiddete uğrayan ve katledilen kadınların olduğunu ifade etti.
‘Asıl ahlaksız sizlersiniz’
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, ülkenin her yerinden alana gelenleri sevgiyle ve saygıyla KESK adına selamladı. Şükran, her gün halkın biraz daha yoksullaştığını, iktidarın ve iktidara yakın çevrenin halkın canlarından, mallarından kısması gerektiğini söylediğine işaret ederek, “Yaşanan bu krize sabır etmemizi istiyorlar. Bizler de diyoruz ki sabrımız kalmadı, tükendi. Onlar sırça saraylarda lüks şartlarda yaşarken iğneden ipliğe her şeyi dolarla ithal ederken TL’yi dolara çevirenlere ahlaksız deniliyor. Ahlaksız olanlar milyar dolarlık servetlerine rağmen vergi kaçırıp yurt dışında şirketler kuranlardır. Asıl ahlaksız ekmeğimize aşımıza göz koyanlardır. Sarayın sermayenin ta kendisi ahlaksızdır. Baskıyla yasaklarla her gün yeni ceza açma tehditleriyle bizleri korkutup sokaktan geri çekmeye çalışıyorlar. Ömürlerini zorbalıklarla uzatmaya çalışıyorlar. Bizleri alana girerek şiddete varan arama yöntemleriyle engellenmeye çalıştılar ama geri adım atmadan burada yerimizi aldık” dedi.
‘Mücadeleyi buradan devam ettireceğiz’
Şükran, iktidarın kayyımlarla halkın haklarını gasp ettiğini, vekil, belediye başkanları ve kadınları tutukladığını, kadın merkezlerinin ve kadın sığınma evlerini kapattığını ve kadın düşmanı politikalarını devreye koyduklarını söyledi. Şükran, “Sendikal faaliyetlerimizin önünde geçici 35’inci maddeyle Diyarbakır’da 21 Eğitim-Sen’li arkadaşımız ihraç edildi. İhraç edilen ve burada mücadelelerini sürdüren arkadaşlarımızı selamlıyoruz. Emek, demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük demekten asla vazgeçmeyeceğiz. Bu hukuksuz uygulamalarınıza son verene kadar bu mücadeleyi buradan devam ettireceğiz” sözlerine yer verdi.
‘Tüm ülkeye çığlığını duyurdu’
Cezaevlerinde her gün bir cenazenin çıktığına vurgu yapan Şükran, cezaevlerinde baskı ve tecridin her gün artarak devam ettiğini kaydetti. Geçtiğimiz günlerde şüpheli bir şekilde Kandıra Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşamını yitiren Garibe Gezer’e değindi. Şükran, “Tüm ülkeye yaşadığı, baskıyı, işkenceyi, tacizi ve tecavüzü duyurmaya çalışan Garibe Gezer şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Garibe’ye bunu yapanlar cenazesine de aynı saygısızlığı yaptı ve bir cenaze aracı bile vermediler” ifadelerine yer verdi.
Şükran konuşmasının devamında şu sözlere yer verdi:
“Bütçede kadınlara bütçe ayırmadıkları için buraya geldik. Taciz, mobbing ve yaşamın her alanında toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçe için bu alanı doldurduk. Kriz bahane edilerek algı yaratılmaya çalışıyorlar ve OHAL’i devreye koymaya çalışıyorlar. Zaten 20 yıldan fazladır OHAL yaşıyoruz. Siz hiç OHAL’i kaldırmadınız ki… Biz bu ülkede yıllardır alamadığımız ekmeğimizle OHAL’i yaşıyoruz. Korkuyorlar, telaşlılar ve tehditleri bundandır. Ne yaparlarsa yapsınlar bıçak kemiktedir. Emekçiye düşman olan düzen böyl4e gitmez. Üzerimize çöken karanlık bulutları açarak laik, demokratik, ülkeyi kuracak yegane güç olarak buradayız. Halkların kardeşliği bilimden yana umut emekçilerdir ve üretenlerdir. Özgürlük, demokrasi ve barış için yüreği çarpan cezaevinde olan KESKLİ ve diğer tutsak selam gönderiyoruz.”
‘Savaşın tırmandırıldığı bir dönemi yaşıyoruz’
Sonrasında konuşan TTB Merkez Konsey üyesi Halis Yerlikaya TTB Merkez Konseyi üyesi Halis Yerlikaya, “Emekçilerin geçinemiyoruz diyerek alanlara çıktığı bugünlerde, dünden bugüne savaşın tırmandırıldığı bir dönemi hep beraber yaşıyoruz. Her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. İşsizlik, yoksulluk aldı başını gidiyor. Sağlık sistemlerinin iflas ettiği bir dönemdeyiz. Türkiye dünyada en fazla vakanın görüldüğü, en fazla ölümün yaşandığı ülkelerden biri oldu. Ben yaptım oldu anlayışı nedeniyle pandemi daha katmerli bir biçimde yaşandı. Biz hekimler biliyoruz ki halkın iradesine sahip çıktığı belediye başkanları yönetimde olsaydı, bu kadar bedel ödemeyecektik. Sağlığa, halka bütçe ayrılsaydı, bu kadar bedel ödemeyecektik. Demokrasi ve barış ortamının olmadığı bir yönetim anlayışı sağlık için en önemli tehdit. Geleceğe dair umutsuzluk toplumsal sağlığı bozuyor. Anadilde sağlık hizmetinin mücadelesini veriyoruz. Haklarımızı alana kadar mücadelemiz sürecektir. Emek bizim, söz bizim, bu mücadele hepimizin” şeklinde konuştu.
‘İstifa edecek mecalleri bile yok’
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, iktidarın kendileri gibi düşünmeyen herkesi cezaevlerine koyduğunu, cezaevlerinde şiddet, taciz, tecavüze maruz bırakıldığını dile getirerek, Şenyaşar ailesinin, Deniz Poyraz’ın ailesinin, Konya katliamında katledilenlerin ellerinin iktidarının yakasında olduğunu belirtti. Şaziye, “Doğayı katlettiler köylüleri geçim kaynağından ettiler. Bir gecede insanları işten ettiler neden mi kendi bekaları için. Elleri yakalarında olacak. Kumpas Kobanê davalarıyla içeride zorla tuttukları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve isimlerini sayamadığım onlarca mahpus kabusları olmaya devam ediyor. Asgari ücrette neyin iyileştirilmesi yapıldı neye yüksek zam yapıldı. Birleşik bir mücadele yaratmadığımız sürece bu düzeni değiştiremeyiz. Sağlık emekçilerini bir daha selamlıyor ve kutluyorum. Sektörel ayrım ve statüyü ortadan kaldırdılar ve bir iş gerçekleştirdiler. Bu projeksiyonu bütün emek alanına yayalım. Ekonomi Bakanı Nebati ‘aynı gemideyiz’ diyor hayır hiçte aynı gemide değiliz siz çürüyensiniz biz yeşereniz. İstifa edin demiyorum çünkü istifa etmeye mecalleri bile kalmadı” dedi.
Miting yapılan konuşmaların ardından sanatçı Metin Kahraman’ın seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla sonlandı.