KESK’in ‘Geçinemiyoruz’ mitinginde ‘erken seçim’ talebi

  • 15:12 19 Aralık 2021
  • Emek/Ekonomi
 
ANKARA - Binlerce kişinin katıldığı KESK mitinginde erken seçim talebi haykırılırken, hükümetin istifası istendi.
 
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) “Geçinemiyoruz! İnsanca Yaşam, Emekten ve Halktan Yana Bütçe İçin Omuz Omuza” şiarıyla Ankara Tandoğan Meydanı’nda kitlesel bölge mitingi düzenledi. Mitinge, Karadeniz ve İç Anadolu Bölgesi kentleri, Adana, Mersin ve Osmaniye’den çok sayıda sendika üyesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), Sol Parti, Halkevleri, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Türkiye Komünist Partisi (TKP) olmak üzere çok sayıda siyasi parti üye ve yöneticileri ile Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) gibi meslek örgütleri katıldı. 
 
Binlerce insanın akın ettiği miting alanına polis tarafından 4 noktada oluşturulan arama noktasından geçilerek girildi. Miting öncesi oluşturulan kortejler, “Hükümet istifa” sloganları eşliğinde yürüyüşe geçerek miting alanına ilerledi.
 
Pankartlar ve sloganlar 
 
Mitingde “Faşizme karşı omuz omuza”, “İşsizliğe, yoksulluğa hayır geçinemiyoruz emekten halktan yana bütçe istiyoruz”, “Harami düzenini örgütlü gücümüzle yeneceğiz", “Rezil bir geleceğin kölesi olmayacağız” pankartları açıldı. Mitingde sıklıkla “Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Direne direne kazanacağız”, "Umudunu yitirme devrimciler var", “AKP’den hesabı gençlik soracak”, “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganları atıldı.
 
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşuyla başlayan miting, Grup Çığ’ın müzik dinletisiyle devam etti.
 
‘Ahlaksız olan kapitalizmin kendisidir!’
 
Ardından KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik söz aldı. Halkın her gün biraz daha yoksullaştığına dikkat çeken Mehmet, “Onlar ‘korku, açlık, mallardan, canlardan, ürünlerden biraz eksiltme ile sınandığımızı’ söyleyip sabretmemizi söylüyorlar. Onlar sırça saraylarda lüks ve şatafat içinde yaşarlarken, sadece bir dakikalık elektrik giderleriyle onlarca işçi, emekçi geçinebilecekken bu duruma da şükretmemizi istiyorlar. Onlar iğneden ipliğe yurt dışından tüm ithalatı dolar ile yaparken ‘devletin verdiği parayı dolara çevirenler ahlaksızdır’ diyorlar! Oysa biliyorlar ki, bizlerin dolara yatıracak bir kuruş parası yok. Bırakalım paramızı dolara çevirmeyi, elimize geçen parayla ay ortasını bile göremiyoruz. Kimin ahlaksız, vicdansız olduğunu dünya âlem biliyor. Ahlaksız olanlar, ülkenin kaynaklarını talan edenlerdir” dedi.  
 
‘Kadın mücadelesi yürütenler tutuklanıyor’
 
Ülkenin neredeyse tüm illerinde aylardır, hatta yıllardır anayasal hak ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri hakkının engellendiğine dikkat çeken Mehmet, “Kayyum marifetiyle kadına yönelik şiddetle mücadele eden merkezler, dernekler, sığınma evleri kapatılıyor. Kadın mücadelesi yürütenler haksız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanıyor. Erkek egemenliğini yücelterek, erkek yargıyı daha da etkin hale getirerek, kadınları aile içine hapsederek, ev içi emeği, hasta-yaşlı-çocuk bakımını kadınların sırtına yükleyerek kadınları dört duvar arasına hapsetmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
 
Garibe Gezer
 
“Asmayıp besleyelim mi zihniyeti bir kez daha işbaşında, cezaevlerinden her gün bir cenaze çıkıyor” diyen Mehmet, devletin güvencesi altındaki cezaevlerinde baskı, şiddet, hatta taciz, tecavüz iddialarının ciddi boyutlara ulaştığını vurguladı. Geçen hafta yaşadığı şiddet, taciz ve istismarı gündeme getiren Garibe Gezer’in şüpheli ölümüne dikkat çeken Mehmet, “Cezaevinde yaşamını korumadıkları gibi cenazesi için bir aracı dahi çok gördüler! Toplumsal değerlere göre yas tutma, defnedilme ve ölüyü anma hakkını ayaklar altına aldılar” diye belirtti.
 
Konuşmanın devamında emekçiler adına talepler şöyle sıralandı:
 
Talepler
 
Geçinmek için, bütçedeki payımızı istiyoruz. Geçinmek için, kamunun tasfiyesine, özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz. Geçinmek için, kamudan, emekten, halktan yana bir bütçe istiyoruz. Çok kazanandan az, az kazanandan çok anlayışıyla sırtımıza yüklenen adaletsiz vergi dilimleri nedeniyle yılın ortasına varmadan maaşlarımız eriyor, cebimize girmeden çıkıyor. Geçinmek için, gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini istiyoruz. Diğer bütçelerde olduğu gibi 2022 yılı bütçesinde de kadınlara yer yok! Kadın istihdamının önündeki engelleri kaldırmak, cinsiyetçi ayrımcı politikalara son vermek için Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçeleme istiyoruz. Yandaş konfederasyonla el ele yapılan satış sözleşmeleriyle taleplerimiz görmezden gelindi, haklarımız gasp edildi. Alım gücümüz her geçen gün eridikçe eriyor. Geçinmek için, satış sözleşmelerine son verilmesini, demokratik, grevli gerçek bir toplu sözleşme istiyoruz.
 
Asgari ücretle 195 dolar alınabiliyor
 
Çalışan işçilerin yarısına yakın asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücrette dolar bazında Afrika ülkelerinin de gerisinde kaldık.  Ocak 2021’de 2 bin 825 TL asgari ücretle 384 dolar alınabiliyordu. Bugün ancak 195 dolar alınabiliyor. 2022 yılı itibariyle ise o kadar allayıp pullayarak, tarihi artış diyerek algı yaratmaya çalıştıkları 4 bin 250 TL ile ancak 275 dolar alınabiliyor. 109 dolarlık erimenin tarihi artış diye sunulması ancak AKP gibi rakamlara takla attıran, Ali Cengiz oyunlarında master yapan, yandaş medya üzerinden algı operasyonlarında ustalaşan bir iktidara nasip olurdu, onu da yaptılar. Asgari ücrette açıklanan artış eriyen alım gücümüzün yarısını bile karşılamıyor. O yüzden yıl bitmeden derhal insanca yaşayacak bir asgari ücret tutarının belirlenmesini,  en düşük emekli aylığının asgari ücret düzeyine çıkarılmasını istiyoruz.  
 
Savaş politikalarına aktarılmasın
 
Ülkemizde bulunan insanlara temel ihtiyaçlarını karşılayacak düzenli ve koşulsuz bir gelir kapsamında belirlenecek bir tutarın, temel gelir güvencesi olarak verilmesini istiyoruz. Parası bizim cebimizden çıkan, yandaşlara aktarılan hazine garantilerine son verilmesini istiyoruz. Temel gıda ürünlerinde KDV’nin sıfırlanmasını, pandemiden bu yana yapılan zamların geri alınmasını istiyoruz. Her türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, kamunun tasfiyesi anlamına gelen özelleştirme politikalarına son verilmesini istiyoruz. Kamusal, sosyal güvenlik emeklilik sisteminin güçlendirilmesini istiyoruz. Hukuksuz ihraç edilen arkadaşlarımızın derhal işlerine iade edilmesini istiyoruz. Geçinmek, insanca yaşayacak bir ücret için kaynakların silah harcamalarına, savaş politikalarına aktarılmamasını, barış ve demokrasi için kullanılmasını istiyoruz.
 
Gidecekler korkuları bundandır
 
Demokratik yöntemlerle ülkeyi yönetemediklerinden kendi yarattıkları ekonomik krizi gerekçe göstererek fiilen uyguladıkları OHAL’i yeniden resmileştirme, KHK’lar eliyle yönetme niyetlerini gizlemiyorlar. Son günlerde basın yoluyla kamuoyunu buna alıştırmaya, hazırlamaya çalışıyorlar. Buradan uyarıyoruz, zerre kadar akıl kalmışsa böylesi bir yola girmesinler! Gidiyorlar, gidecekler. Telaşları, tehditleri, korkuları bundandır. Ne yaparlarsa yapsınlar, artık bıçak kemiğe dayandı. 
 
‘Sesimiz umut dolu bir geleceği inşa edecek’
 
Emeğimizi hedef alan saldırıların dalga kıranı bizleriz. Emeğin birliği ve halkların kardeşliği, bilimden yana, aydınlık bir gelecek için umut emekçilerdir, üretenlerdir. Yağmanın, talanın değil eşitliğin, savaşın değil barışın, baskıların değil eşitliğin ve özgürlüğün, tekçiliğin değil çoğulculuğun, diyalog ve demokrasinin, tek adam rejiminin değil demokratik bir Cumhuriyetin, karanlığın değil aydınlığın, egemen olduğu bir ülke için, umut biziz, umut sizsiniz. Umut örgütlü mücadeledir. Yeter ki, kol kola omuz omuza olalım.
 
Mehmet’in sözlerinin ardından alandan “Erken seçim” talepleri yükseldi. Ardından Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Genel Sekreteri Luca Visentini’nin mitinge gönderdiği mesaj okundu.
 
ETUC’dan dayanışma mesajı
 
ETUC Genel Sekreteri’nin gönderdiği mesajda  şu ifadeler yer aldı: “İnsanca ücret talebiyle gerçekleştirdiğiniz mitingler ve eylemler vesilesiyle, ETUC ve Avrupa'daki 39 ülkede 45 milyon emekçiyi temsil eden 92 sendikamız adına sizlere dayanışma dileklerimi iletiyorum. ETUC olarak bizler de yıllardır adil ücret ve eşitsizliklerin azaltılması için; ayrıca yoksulluğa karşı kampanyalar yürütüyoruz. Kamu ve özel sektördeki işçiler, emekçiler ile aileleri için yeterli ücret talep ediyoruz. TİS ile güvence altına alınan ücret talep ediyoruz. Türkiye'de sendikaları, TİS ve örgütlenme özgürlüğünü destekleyen yasalara ve işleyen bir sisteme ihtiyaç var. Mevcut durumda Bulgaristan’ı istisnai tutarsak Türkiye'deki asgari ücret Avrupa Birliği ve aday ülkeler arasında - hatta Çin dahil - en düşük orandadır. Benzer şekilde, Romanya’yı istisnai tutarsak yoksulluk sınırının altında yaşayan en fazla nüfusa sahip ülke Türkiye’dir.
 
Türkiye'nin geleceği az bütçe ayrılmış kamu hizmetlerinde değil. Avrupa' gelmesinde, ucuz işgücü, uzun çalışma saatleri ve yüksek kayıt dışı çalışma ile rekabet etmesinde değil. Taşeron bölgesi haline aldıkları ücret işçilere, kamu emekçilerine ve ailelerine hem ekonomik hem de sosyal olarak iyi koşullarda yaşama imkanı sunmalıdır. Ve bu ücretlerdeki artışlar, Türkiye Merkez Bankası'nın iddialarının aksine, OECD'ye göre Temmuz 2021'de yüzde 18,5 ve hatta TÜİK'e göre bu yıl Kasım'da yüzde 1 olan enflasyonu asgari olarak telafi etmelidir. Mitingler ve kampanyanızda sizlere başarılar dilerim.”
 
Miting, Grup Günyüzü’nün şarkılarıyla ve çekilen halaylarla sona erdi.