Melike Aydın 

 

İZMİR - Yeni yılı da zamlarla karşılayan kadınlar, tepkisizliğin bir faydası olmayacağını söylüyor. Kadınlar, “Kanıksama sesini çıkararak kırılır, kabullenip oturarak değil. Halk isterse aşar” diyerek sokağa çıkılması gerektiğini vurguluyor. 

 

Ekonomik krizin derinleşmenin de ötesine gittiği Türkiye’de yurttaşların alım gücü, neredeyse kalmadı. Her yeni gün yeni bir zamla karşı karşıya kalan yurttaşlar temel ihtiyaçlarını alamayacak durumda. Yoksulluğun getirdiği yoksunluktan en fazla etkilenen kadınlar ise,  tepkisizliğin kırılması için sokağa çıkılmasından yana 

 

Ulaşıma da zam

 

Krizin etkili olduğu kentlerden biri olan İzmir de yeni yıla zamlarla girenlerden. Kent içi ulaşımda daha önce 3.46 kuruş olan bilet fiyatı yüzde 35’lik zamla 4.70’e yükseldi. Kent içi ulaşımla beraber diğer zamlara dair İzmirli kadınlar ajansımıza konuştu.

 

İşçi Seval Özgeren: Günde 15 lira otobüs parası veriyorum. Daha asgari ücrete gelen zam elimize geçmeden zamlar geldi. Bir işyerim Bayraklı biri Karşıyaka’da aktarmayla gidiyorum. Çok pahalı oldu.

 

Yine en çok kadınlar eziliyor

 

İsmini vermek istemeyen midye işçisi: Midye ile çocuklarımızı geçindirmeye çalışıyoruz ama hayat şartları çok zor. Yeni yılda her şey iyi olur, her şey güzel olur diye bekliyorduk. Her şeye zam, işimiz çok zor. Elektrik zammı çok fazla. 300 Lira gelmiş bize. Dolmuşa da zam geldi. 5 Lira otobüs. Bunun nedeni krizdir. Zenginler daha zengin olsun diye yaşanıyor. Her şey kadınlara, zamlar gelince kadınlar en çok eziliyor yine. Otobüs zamlandı şehre nasıl geleceğiz diye düşüneceğiz. Çocuklarımız burada doğdular. Onlar olmasalardı memlekete giderdik. Ama orada da iş yok nasıl gidelim? Bu nedenle burada yaşıyoruz.

 

Hükümet değişmeli, yönetemiyor

 

Emekli işçi Leyla Deniz: Bazıları zengin oluyor, işçi, emekli eziliyor. 4-5 maaş alanlar, lüzumsuz harcamalar var. Yüzde 36 enflasyon, emekliye yüzde 25 zam, elektriğe yüzde elliden fazla zam. Bu rakamlara inanmıyoruz ama bunun altında zam doğru değil. Ne biz onları yönetiriz ne de onlar bizi. Bizim aramızda savaş yok. Herkes ülkesinde kalsın. Savaş bahane. Gündemde kalmak için bu. Bir gecede dolar iniyor çıkıyor. Millet sokaklara dökülecek. Ocak ayı geldi bak görürsün birçok ev ödeyemeyecek.  Zaten su, elektrik, gıda çok pahalı. Fırsatçı diye bir şey yok. Denetleme olması gerekiyor. Kimse tek başına yapamaz. Birilerinin iki dudağında olmamalı. Yeni yıla zamla girdik morali bozuldu insanların. Hükümet değişmeli, bunlar yönetemiyor.

 

Emeklinin hali perişan

 

Ev emekçisi Nihal Şenyüksel: Kirada oturuyorum. Geçen ayın elektrik faturasını ödeyemedim. 230 Lira geldi. Bu ay ne kadar gelecek bilmiyorum. Yetiştiremiyoruz. Emeklinin hali çok zor. Ücretlere yapılan zam yeterli değil. Daha iyi koşullar olabilirdi. Akşam üzeri gidin pazarlara arkadaşlarımız çöpleri topluyor. Bunca yıllık emek var ama hiçbir hakkı yok emeklilerin. Çoluğu çocuğu okuyanlar, çalışamayanlar var. Hepimizin hali perişan. 

 

TÜİK hesabına güvenmiyoruz

 

Emekli öğretmen: Zergül Dönmez: Her şeyi birebir yaşıyoruz. Başka ülkede olsa zam yapıldığı an halk benzin kuyruğunda. Gitmesinler, bir hafta almasınlar benzin... Halktan biri gibi binsinler otobüse. Ortada gerçekler var. Biraz aklı olan TÜİK’in hesabına inanmaz. TÜİK hükümet ne derse onu yapıyor. Bence enflasyon en az yüzde 80. İki çocuğum var ve oğlum birçok kişi gibi asgari ücretle çalışıyor. Biz belli yaşa geldik birçok şeyi gördük. Torunlarımıza üzülüyorum. Çok kötü günler bizi bekliyor. 

 

Halk kanıksamayı ayağa kalkarsa aşar

 

Esnaf Hakime Temizyürek:  Küçük bir klinikte çalışıyordum. Ülkenin gidişatı nedeniyle kapandı. Şimdi iş bakıyorum. Önceden kaşıkla veriyordu şimdi çay kaşığı ile veriyor kepçeyle geri alıyorlar. Benim için verilen zamlar beklediğimiz gibi oldu. Böyle gitmez, yine umutluyum. Ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Bitecek. Bir an evvel bu zulümden kurtulmak dileğim. Halk sessiz olmasın başka ülkelerde en ufak zamda insanlar nasıl ayaklanıyorsa bizim ülkemizde de böyle olmalı. Kanıksamış insanlar. Bu kanıksama sesini çıkararak kırılır, kabullenip oturarak değil. Halk isterse aşar. 

 

Gelecekten beklentimiz yok

 

Öğrenci Ece Atay: Asgari ücret gerçekten yetmiyor. Gerçekten gelecekten beklentimiz kalmadı. Üniversite okumayı değil çalışmayı göze alıyoruz. Artık okuyanlar da marketlerde çalışıyor. Çok düşünüyoruz. Her şeye zam geldi. Babam 20 Lira para veriyor. 10 Lirası yola gidiyor. Bir simit 3-4 Lira su alacak paramız kalmıyor.