İZMİR - HDK İzmir İl Meclisi “Yoksulluk Türkiye Halklarının Kaderi Değil” sloganıyla başlattığı kampanya ile yoksulluğun asıl nedenlerini halklara anlatacak.

 

Halkların Demokratik Kongresi (HDK)  İzmir İl Meclisi “Yoksulluğa mahkum değiliz, söyleyecek sözümüz değiştirecek gücümüz var” sloganıyla başlattığı kampanyanın startını 12 Ocak'ta verdi. Savaş politikalarına, ekonomik krize, yoksulluğa, işsizliğe ve artan zamlara karşı “geçinemiyoruz” isyanını duyurmanın hedeflendiği kampanya ile yoksulluğun “kader” değil iktidarın politikaları olduğuna dikkat çekiliyor. 

 

HDK İzmir İl Meclisi Eşsözcüsü Fevziye Ünal, kampanyalarına dair konuştu.

 

Yoksulluğun nedeni anlatılacak

 

Halkın ısınma, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı düzeyde ciddi bir yoksulluk yaşadığını ve bu konuda HDK olarak çalışma yapma ihtiyacını hissettiklerini belirten Fevziye, kampanya ile yoksulluğun nedenlerini anlatmayı amaçladıklarını ifade etti. Yoksulluk ile birlikte işsizliğin arttığına, iktidarın ise özellikle öfkeyi Suriyeli mültecilere yönlendirmeye çalıştığına dikkat çeken Fevziye “İşsizliğin sebebinin mülteciler olduğu, halka harcanması gereken paranın onlara harcandığı gibi nefret söylemlerini körükleyen bir yapı var. Bunun nedeni Suriyeliler değil, kapitalizmin krizi. Bu kriz halkın her geçen gün daha da yoksullaşmasına yol açıyor. Yoksulluğun kader olmadığını, insanların buna katlanmak zorunda olmadığını düşündüğümüz için; bu durumu değiştirebileceğimize olan inancımızdan dolayı böyle bir kampanya başlattık” diye konuştu. 

 

‘Yoksulluğun nedeni savaş ve dışa bağımlılığı sağlayan politikalar’

 

İşçilerin, güvencesiz çalışanların, yoksulların yaşadığı bölgelerde bildiri dağıtılarak yoksulluğun nedenlerinin anlatılacağını aktaran Fevziye, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Bir mermi kaç para biliyor musunuz” sözlerini anımsattı. Fevziye, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu da bütçenin bir savaş ve talan bütçesi olduğunu gösteriyor. Halk bütçenin içinde yer almıyor. Savaşa yapılan yatırım iktidara yakın olan çevreye yapılan olağanüstü yatırımlar, vergiler, devlet ihaleleri yoluyla zenginleştirme, doğanın talanı vs. o kadar çok yönlü bir sıkıntı ki bunların vatandaşa yansıması yoksulluk ve açlık oluyor. Dışa bağımlı bir politika uygulandığı için çiftçiler bankalarla icralık oluyor, traktörlerine el konuluyor, tarlalar elinden gidiyor. Et, süt çarşıda çok pahalıya satılmasına rağmen çiftçinin cebine bir şey girmiyor. Birçok üretim alanı tasfiye edildi. Üretmeden bir toplumun gelişmesi refah içinde yaşaması mümkün değil. Ancak üreten insanlarda ürettiğinin karşılığını alamıyor.”

 

Sendikalarla ortaklaşılacak

 

İzmir’in çeşitli bölgelerinde ve özellikle Buca, Çiğli gibi belirlenen bölgelerde çalışmalar yürütüleceğini dile getiren Fevziye, “HDK Emek Meclisi olarak arkadaşlarımızın yürüttüğü çalışmalar var. Bunlar daha çok küçük boyutlu sendikalar, işçi örgütleriyle iletişim halindeler. Onlarla ortaklaşarak çalışmaların çeperini genişletecekler” şeklinde konuştu.