Esnaflardan ekonomi yorumu: Artık birinin dur demesi lazım!

  • 09:05 25 Ocak 2022
  • Emek/Ekonomi
 
İSTANBUL - Ekonomik krizin mevcut iktidarla düzelmeyeceğine dikkat çeken esnaflar, “Ülkenin genel olarak bir değişikliğe ihtiyacı var, artık birinin çıkıp dur demesi lazım” sözleriyle tepki gösterdi.
 
Halk tarafından istifa çağrıları yükselen AKP iktidarının yönetememe hali ile birlikte ekonomik kriz, alım gücünü azaltırken her geçen gün yoksulluğu da derinleştiriyor. Doğalgaz, elektrik, su ve gıda sektöründe günbegün artan zamlar ile halk ve esnaf yoksulluğa sürükleniyor. Esnaf geçinemediği gibi, yurttaşlar da neredeyse hiçbir şey satın alamıyor. Döviz kurlarında yaşanan artışla geçim sıkıntıları katmerlenirken, iktidar cephesindeki “sessizlik” ise sürüyor.
 
Ekonomik krize ilişkin ajansımıza konuşan İstanbul Fatih'teki esnaflar, yaşananlara artık “dur” denmesi gerektiğinin altını çizdi.
 
‘Elektriği, suyu kısmak zorunda kalıyoruz’
 
Artan döviz kurunun pazara kötü yansıdığını belirten pazar esnafı Ceyda Engür, toptancıdan aldığı ürünlerin döviz kurundan hesaplanması nedeniyle ürün alımının yarı yarıya düştüğünün altını çizdi. Alım gücündeki düşüşe değinen Ceyda, “Eskiden 50 tane ürün alacağımız yerde, artık 20-25 tane ürün alabiliyoruz. Tabi ki bizim de bunun üzerine kar payı koymamız gerekiyor ki bunu aldığımız paraya göre çıkaralım. Böyle olduğu zaman haliyle insanların da alım gücü düşüyor” sözlerini kullandı. Halktan sık sık “Ne bu fiyatlar” tepkisi ile karşılaştıklarını paylaşan Ceyda, yaşamlarını idame ettirebilmek için birçok şeyden feragat ettiklerini sözlerine ekledi. Temel ihtiyaçlarını dahi minimum seviyeye indirmeye çalıştıklarını belirten Ceyda, “Mutfak masraflarını, elektriği, suyu kısmak zorunda kalıyoruz. Yeri geliyor evdeki konfor alanlarımızı daha düşük seviyeye indirmemiz gerekiyor” dedi.
 
‘Ekonomi mevcut iktidarla düzelmez!’
 
Belirlenen 4 bin 250 TL’lik asgari ücretin hiçbir şekilde yetmediğini söyleyen Ceyda, halk yoksullukla boğuşurken iktidardakilerin aldıkları maaşa dikkat çekti. Ceyda, “Keşke asgari ücret kendi halinde kalsaydı ve insanların bu kadar alım gücü düşmeseydi. Toplumun alım gücü düşmüşken yöneticilerin bu kadar yüksek maaş alması tabi ki insanların gözünden de yöneticileri düşürüyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin refaha kavuşması için ekonominin düzelmesi gerektiğini kaydeden Ceyda, bunun mevcut iktidarla olamayacağını vurguladı. Erken seçimin yakın olduğuna işaret eden Ceyda, AKP iktidarının değişmemesi durumunda toplumun ayaklanacağını da dile getirdi.  
 
‘Esnafın hali harap!’
 
Ekonomik gidişatın iyi olmadığını dile getiren bir diğer pazar esnafı Hayriye Tuncay ise, esnafın halinin harap olduğunu vurguladı. Bir günlük kazancının 300 TL olduğunu aktaran Hayriye, “Doğru dürüst işimiz gücümüz yok. Ben iki tane çocuk okutuyorum ve iki tane kira ödüyorum, yapamıyorum gerçekten, çok zorlanıyorum. Artık her şeyin yerine oturmasını bekliyorum” değerlendirmesinde bulundu. Her akşam kara kara evine ne götüreceğini düşündüğüne değinen Hayriye, yaşananlara şu cümlelerle tepki gösterdi: “Bir teneke yağ olmuş 150 lira, bir koli yumurta olmuş 40 lira, ekmek olmuş 3 lira, insanlar nasıl geçinebilir, ne yapabilir? Çocuğum evde tek başına kalıyor. Okula tek başına gidip geliyor servise veremiyorum çünkü param yok.”
 
‘Cumhurbaşkanı istifa etmeli’
 
Asgari ücret zammının da yetersiz olduğuna ışık tutan Hayriye, “Kaşıkla verilen kepçeyle alınıyor. Zamları geri çekecek, marketleri kontrol edecek ve etiketlere bakacak bir, sadece konuşuyor, boş konuşmayla olmuyor” ifadelerini kullandı. Hayriye, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halkın yaşadığı yoksulluğu görmezden geldiğine vurgu yaparak, “Bir dünya konvoyla bir toplantıya gidiyor, çok lüks yaşıyor. Geçimden haberi yok, kirayı, marketi düşünmez. Erken seçim olmalı ama ‘2023’e kadar seçim yok, devam’ diyor. Bu lafı söyleyebilmek için hak etmen lazım” sözleriyle tepki gösterdi. Önceki seçimlerde iki kez AKP’ye oy verdiğini söyleyen Hayriye, bu durumdan pişman olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Tayyip  Erdoğan’ın istifa etmesi gerektiği çağrısını yaptı.
 
‘Bir kazancım yok’
 
Pazar esnafı Ebru Kara da döviz kurundaki düşüşün iktidarın “başarısı” olarak yansıtılmasını eleştirerek, “Biz pahalı ürün aldık, doların düşmesi bizi etkilemedi. Ben ne zaman bu pahalı ürünü bitireceğim ki doların düşüşü o zaman tezgaha yansıyacak” diye konuştu. Ebru, “Asgari ücretin o rakamı aman aman büyük olmadı çünkü her şeye zam geldi. Elektrik, doğalgaz ve kirayı nasıl karşılayacağımızı henüz bilmiyoruz” şeklinde konuştu. Bir kazancının olmadığını paylaşan Ebru, “Herhangi bir sosyal alanım da yok, ekmek kavgasındayız” dedi.
 
‘Ülkenin değişikliğe ihtiyacı var’
 
Yine pazarda ikinci el eşya satışı yapan Sevim Meral ise, fiyatların fahiş bir şekilde zamlanmasından kaynaklı marketten istediklerini alamadığını aktardı. Sevim, şunları dile getirdi: “En ucuz yeri arıyoruz, bulursak alışveriş yapıyoruz. 3 liraya ekmek alamayıp 1 lira 25 kuruşa halk ekmek alıyoruz. Ekonominin durumu yerlerde. Telefondan arabaya kadar zamlar neredeyse her şeye yansıdı. Onlara da zaten bizim gücümüz yok. Giyim kuşam olsun birçok şeyden vazgeçmişiz. Mesela kahvaltı yaptığımız için öğlen yemeğini yemeyeceğiz. Asgari ücret de aynı anda eridi.”
 
Ülkenin genel olarak bir değişikliğe ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Sevim, “Çünkü son gidişat iyi değil. Her şey güzel olsun, ölmeden görelim bazı şeyleri” diye konuştu.
 
‘Nasıl geçineceğiz biz?’
 
Ürün alamadığını paylaşan bir diğer pazar esnafı Fatma Gümüştekin de, geçinmekte zorlandığına dikkat çekti. Fatma, “Kiralar olmuş 3 milyar, nasıl geçineceğiz biz? Zengin zengin oluyor, fakir ise daha çok batıyor. Fakirlerin doğalgazları yanmıyor, sobaları, kömürleri yok” dedi.
 
‘Birinin dur demesi lazım!’
 
Alım gücünün çok düştüğünü vurgulayan esnaf Züleyha İrey ise, her dakika ürünlerin zamlanmasına tepkili olduklarını paylaştı. Mevcut krize artık dur denmesi gerektiğinin altını çizen Züleyha, “Ben de esnafım. Çayı hala 2 liradan satıyorum. Beni ne kadar kurtarabilir ki. Bunun elektriği, suyu ve tüpü var, her şey pahalı ama buna bir kişinin çıkıp dur demesi lazım” diye konuştu. “Ben bu hayat şartlarından memnun değilim” diyen Züleyha, evine ne götüreceği için kara kara düşündüğünü ifade etti. Züleyha, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Benim param yok, ben sadece günlük yaşayan bir insanım. Bir şey kazanamıyorsun, gelir yok, gider çok. Ne kirama yetişebiliyorum ne de elektriğe, burada bir kazan çalıştırıyorum 900 TL elektrik faturası ödüyorum. Tuzu kuru olanlar yaşıyor, tuzu kuru olmayanlar da bizim gibi bu soğukta ellerini ateşin önünde ısıtır.”