'Okullarda özelleşme politikası devam ediyor'
- 14:36 15 Eylül 2018
- Emek/Ekonomi
ANKARA - 2018-2019 eğitim -öğretim dönemi öncesi açıklama yapan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, eğitimin 4+4+4 sisteminin getirilmesiyle birlikte özelleştirilerek, dinselleştirildiğini söyledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim- Sen) 2018- 2019 eğitim öğretim yılı öncesi eğitimdeki sorunlara dair genel merkez binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) 9 Eylül 2018 tarihinde yayınladığı 2017-2018 eğitim öğretim yılsonu örgün eğitim istatistikleri, eğitim sisteminin iktidar eliyle nasıl tehlikeli bir uçuruma doğru sürüklediğini açıkça gösterdiğini vurguladı.
'Eğitimin aşındırıldığı bir süreç ile karşı karşıyayız'
AKP'nin iktidara gelmesi ve 2012'de 4+4+4 sistemini getirmesi ardından eğitimde sorunların arttığını dile getiren Feray, "Özellikle 15 Temmuz sonrasındaki hukuksuz ihraçlarda, hızlıca sözleşmeli öğretmenliğin hayata geçirilmesi ardından liyakat kriterlerin kaldırılması, okul idarecilerin tek bir sendikadan seçildiği bir kuşatma ile karşı karşıyayız. Ataması yapılmayan öğretmenler ya devlet okullarında ya da özel okullarda ücretli köleliğe maruz kalmış durumda. Öğrencilerimiz ise her türlü bilimsel ve kamusal eğitimin aşındırıldığı bir süreç ile karşı karşıya" diye konuştu.
'Verilere göre istenen olmadı'
4+4+4 sistemiyle birlikte iktidar tarafından okullaşma oranının artacağı söylendiğini ancak yayınlanan verilerde ise bunun istenen şekilde olmadığını kaydeden Feray, " Son altı yılın en dikkat çekici verisi ilkokulda okullaşma oranının yüzde 98,86'dan yüzde 91,54'e düşmesi, ortaokulda okullaşma oranının 6 yıl içinde çok az bir artışla yüzde 93,09'dan yüzde 94,47'ye çıkmasıdır. Türkiye'de bütün eğitim kademelerinde okullaşma açısından ülke ortalamasının altında olan iller Gümüşhane, Kahramanmaraş ve Yozgat'tır" dedi.
'Bu yılda okullarda özelleşme politikasının devamı olacak'
2018-2019 yılının da okullarda özelleşme politikasının devamı olacağını vurgulayan Feray, Türkiye'de en fazla özelleşmenin yaşandığı alanın okul öncesi eğitim olduğunun altını çizdi. MEB'in 2017-2018 eğitim öğretim yılında faaliyet gösteren 11 bin 694 özel okulun 5 bin 218'i özel okul öncesi eğitim kurum olduğu verisini paylaşan Feray, "Sadece bir yıl içinde özel okul öncesi eğitim kurumları sayısında 588 gibi yüksek sayıda bir artışın gerçekleşmiş olmasıdır. Aynı dönemde öğrenci sayısı önceki yıllardan farklı olarak 35 bin artmıştır" diye belirtti.
'Okul öncesi eğitimde olumsuz bir tablo ortaya çıktı'
Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarına il bazında bakıldığında olumsuz bir tablo ortaya çıktığını ifade eden Feray, okul öncesi eğitimde Türkiye ortalamasının altında olan illerin İstanbul, Ankara, Adana, Kahramanmaraş, Osmaniye, Yozgat, Gümüşhane, Erzurum, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Elazığ, Van, Muş, Bitlis, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin olduğunu söyledi.
Eğitimdeki özelleştirme ve dinselleştirmenin de 4+4+4 dayatmasıyla geldiğini ve o dönemden bugüne eğitimde yaşananların kendilerini doğruladığını anlatan Feray şöyle devam etti: " Devlet okullarında 2012-2013 yılında 28 bin 177 ilkokul, 16 bin 83 ortaokul varken bu sayı 2017-2018 yılında 23 bin 349 ilkokul ve 16 bin 875 ortaokul olarak açıklandı. Yine 2012-2013 yılları arasında ilkokula b milyon 426 bin 529 öğrenci, ortaokula 5 milyon 402 bin 692 öğrenci giderken bu sayı geçtiğimiz dönemde ilkokul da 4 milyon 870 bin 859 ve ilkokulda ise 5 milyon 77 bin 153 oldu. Devlete ait ilkokul sayısının 4 bin 828 azalması dikkat çekicidir. Aynı dönemde devlet okullarına giden öğrenci sayısındaki azalış ilkokulda 556 bini, ortaokulda ise 326 bini bulmuştur. Özel okullarda ise 2012-2013 yılında 992 ilokul, 904 ortaokul olan özel okul sayısı 2017-2018 yılında bin 618 ilkokul ve bin 869 ortaokul olmuştur. Türkiye'de 2017-2018 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle toplam 11 bin 694 özel öğretim kurumu (okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise) bulunmaktadır. 4+4+4 öncesinde Türkiye'deki özel okulların (4 bin 664 adet) resmi okullara oranı yüzde 10'dur. Eğitimde 4+4+4 dayatması ile belirgin artış gösteren özel okulların resmi okullara oranı 2017-2018 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle yüzde 18'e dayanmıştır.
Özel meslek liselerinde artış
Türkiye'de 2012-2013 yılında sadece 885 özel lise varken, son altı yıl içinde 3 kat arttığını belirten Aydoğan, " 2011-2012 eğitim öğretim yılında Türkiye'de sadece 45 özel meslek lisesi varken, son altı yıl içinde kamu kaynaklarıyla yapılan doğrudan destek ve teşvikler sonucunda okul sayısı 8,5 kat artmış ve 2017-2018 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle bu sayı 383 olmuştur. Aynı dönemde özel meslek liselerine giden öğrenci sayısı ise tam 25 kat artış göstererek 4 bin 348'den 109 bin 113'e yükselmiştir. "
'Öğrencilere İmam Hatip dayatılıyor'
Özelleştirmenin yanı sıra öğrencilere İmam Hatipleri'nde dayatıldığına dikkat çeken Feray, şu verileri paylaştı: "2012-2013 eğitim öğretim yılında 730'u bağımsız, 369'u imam hatip lisesi bünyesinde toplam bin 99 imam hatip ortaokulu varken 2017-2018 eğitim-öğretim yılı sonu itibariyle 2 bin 859'u bağımsız, 427'si imam hatip lisesi bünyesinde olmak üzere toplam 3 bin 286 imam hatip ortaokulu bulunmaktadır. İktidar ve MEB'in üstün gayretleriyle bir yıl içinde okul sayısı 615, öğrenci sayısı ise 71 bin 154 artmıştır. İmam hatip ortaokullarında okuyan toplam öğrenci sayısı 2012-2013 eğitim öğretim yılında 94 bin 467 iken, 2017-2018 eğitim öğretim yılı sonu itibariyle yaklaşık 8 kat artarak 723 bin 108 olmuştur. Bu artışın en önemli nedeni MEB'in imam hatip ortaokullarına yönelik özel politikalarıdır.
2011-2012 eğitim öğretim yılında 537 İmam Hatip Lisesinde (İHL) 268 bin 245 öğrenci varken 2017-2018 eğitim öğretim yılında İHL sayısı bin 604'e, bu okullarda okuyan öğrenci sayısı ise 514 bin 806'ya yükselmiştir. 2017-2018 eğitim öğretim yılı itibariyle açık öğretim imam hatip lisesinde okuyan 112 bin 697 (önceki 138 bin 802) öğrenciyi de eklediğimizde, Türkiye'de İHL'lerde okuyan öğrenci sayısı, toplamda 627 bin 503'tür. "
'Eğitim bütçesinin üçte biri dini öğretime ayrıldı'
MEB'in 92 milyar TL'lik 2018 bütçesinden eğitim yatırımları için ayrılan kısmının üçte birinin 'din öğretimi'ne ayrıldığını ve böylece Din Öğretimi Genel Müdürlüğü'nün MEB bütçesi içindeki payının 2017'ye göre yüzde 68 artırıldığını belirten Feray, "Dini eğitimde payı 7,7 milyar TL'ye çıkaran bakanlık, bütçesinin yüzde 7'sine denk gelen bu kaynağın neredeyse tamamını (yüzde 96) imam hatip liseleri için ayırmıştır. 2017-2018 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitimde öğrenci başına bin 673 TL; ilköğretimde (ilkokul + ortaokul) öğrenci başına 4 bin 326 TL; genel ortaöğretimde öğrenci başına 6 bin 153 TL; mesleki ve teknik ortaöğretimde öğrenci başına 7 bin 504 TL ayrılırken, imam hatip liselerinde okuyan öğrenci başına 12 bin 707 TL ayrılmıştır. Benzer durumun 2018-2019 eğitim öğretim yılında sürdürülmesi şaşırtıcı olmayacaktır" şeklinde konuştu.
'Daha güçlü mücadele yürüteceğiz'
Feray, son olarak eğitim de yaşanan dinselleştirme ve cemaat ortaklıklarına da değinerek, çocukların MEB- cemaat protokolleriyle cemaatlerin eline bırakıldığını sözlerine ekledi. Aladağ'da cemaat yurdunda yaşananların Türkiye'deki eğitim sisteminin fotoğrafı olduğunu söyleyen Feray, eğitimin tüm Türkiye'nin sorunu olduğunu belirterek, önümüzdeki dönemde daha güçlü mücadele yürüteceklerini vurguladı.