Duygu Ciniviz

 

ADANA - Hükümetin ekonomik politikalarından dolayı artık geçinemediklerini ve açlık noktasına gelindiğini belirten Adana’daki yurttaşlar, “Kriz yok” diyen hükümete ve ana akım medyaya, “’Krizi stokçular yapıyor’ diye yalan söylemesinler, dönüp pazarda halimize baksınlar” diye tepki gösterdi. 

 

Ekonomik kriz, tüm kentlerde emekçi halkların yaşamını derinden etkilemeye devam ediyor. Yaşamsal ihtiyaçlarını dahi karşılamakta güçlük çeken yurttaşlar, özellikle gıda ve giyim fiyatlarındaki artıştan şikayetçi. Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Gülbahçesi mahallesinde kurulan Cuma Pazarı’na çıkan yurttaşlar ile esnafın durumu, krizi en açık şekliyle ortaya koyuyor. 

 

‘Krizden dolayı az yemeye başladık’

 

Pazardan artık hiçbir şey alamadıklarını belirten Emine Kaya, “Kriz yok” diyenlere şöyle seslendi: “Hele bir sokağa inip millete sorun bakalım ekonomik kriz var mı yok mu? Fakir, fukara hiçbir şey alamıyor. Tablacı ucuza eşya alıp millete satamıyor, böyle olur mu? Eskiden 30 TL’ye pazara geldiğimde pazar arabamı doldurup gidiyordum, şimdi 100 TL ile geliyorum hiçbir şey alamıyorum. Yetmiyor, bu krizde çocuklara da bir şey yetmiyor. Evimizde bir kişi çalışıp 6 kişiye bakıyor. Mesela bir çuval unu önceden 30 TL’ye alıyorduk şimdi 120 TL oldu. Yemeği daha az pişirmeye başladık. Eskiden 1,5 bardak bulgurla pilav yapıyorsam şimdi 1 bardak yapıyorum. Bu kadar zorluğun üstüne 3 çocuk okutuyorum.” 

 

‘Krizden dolayı düğünü erteledik’ 

 

Medyanın krizi yok sayan haberlerine tepki gösteren Yıldız Bakır, “Bu devlet halkına haksızlık yapıyor. Bu topraklarda yetişen tüm ürünleri yurt dışına gönderiyorlar. Ekonomik kriz yüzünden pazar esnafıyla halk karşı karşıya geliyor. Sürekli fiyatlar yüzünden tartışıyoruz, 3-5 kuruşun hesabını yapıyoruz. Asgari ücret bin 600 TL ama aldığımız gün maaş borçlarla bitiyor. ‘Krizi stokçular yapıyor ya da maliyetçiler yapıyor’ gibi laflar çıkarmasınlar. Evde bir kişinin çalışarak geçimini sağlaması çok zor. Biz kaç kişi çalışıyoruz ama yine de geçimimizi sağlayamıyoruz. Soğan, patates, domates hepsi çok pahalı. Elektriği kullanmadığımız halde vergiler yüzünden 130-150 lira geliyor. Nişanlıyım, ekonomik kriz yüzünden düğünümü erteledim. Eylül ayında yapacağım düğünü dolara zaman gelince krizden dolayı Kasım ayına ertelemek zorunda kaldık.”

 

‘Nasıl ev geçindirelim?’

 

Hükümetin ekonomik politikalarından dolayı halkın açlık noktasına geldiğini vurgulayan Saide de, “100 TL ile pazara geldim. Pazar çantama bakıyorum aldığım 2 kilo ezilmiş domates. Hükümetten hiç memnun değilim, büyük bir kriz var. İnsanlar yeteri kadar krizin farkında değil. Her şey zam ve faiz olmuş. Evde 4 kişi çalışıyor ama kazandıkları para ancak elektrik, su, telefon, tüp parasına yetiyor. Bir tüp 100 liradan fazla olmuş. Yakında biz de ekmek bulamadığımız için kaçıp gideceğiz buradan. İnsanlar 25 sene çalışıp emekli oluyor aldıkları maaş bin TL. Nasıl ev geçindirelim?” diye sordu. 

 

‘Tezgahı kapatırsak açlıktan öleceğiz’ 

 

Yaklaşık 20 yıldır pazarcılık yapan Melek Bilal ise, kriz sebebiyle tezgah açmamayı düşündüklerini belirterek, durumu şöyle aktardı: “Zam, ekonomik krizden kaynaklı işler olmuyor. Müşteri ürünlere gelen zamdan dolayı alışveriş yapmıyor. Ağırlıklı olarak deterjan ürünleri satıyoruz ve sattığımız mallara yüzde 100 zam geldi. 20 yıldır esnaflık yapıyorum en kötü zamanları yaşıyoruz. İş olmadığı için tezgâh açmamayı bile düşünüyoruz çoğu zaman. Tezgâhı da kapatırsak açlıktan öleceğiz. ‘Ekonomik kriz yok’ diyenler hepsi dalavere, öyle olacak ki yiyecek ekmek bulamayacağız.”