'Kasalarını doldurarak nemalananlar faturayı emekçilere kesmek istiyorlar'
- 16:20 31 Ekim 2018
- Emek/Ekonomi
ADANA - Fona devredilmek istenen kıdem tazminatı için "kırmızı çizgimizdir" diyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, "Bu krizi yaratanlar, yıllardır uyguladıkları politikalar ile kasalarını doldurarak nemalananlar faturayı emekçilere kesmek istiyorlar" dedi.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Adana Şubesi, yaşanan ekonomik kriz ve bu kriz içerisinde işçi ve emekçilerin durumuna dair Atatürk Parkı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. "Krizin faturasını emekçiler ödemeyecek!" sloganı ile gerçekleştirilen açıklamaya DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da katıldı.
Yaptığı konuşmada, AKP hükümetinin yıllardır izlediği ekonomik politikalar sonucu ülkenin çok derin bir kriz yaşadığını belirten Arzu, krizin tesadüfen ortaya çıkmadığını, tam tersine AKP'nin ekonomik tercihi olduğunu söyledi. Arzu, devamında şunları kaydetti: "Bu dünyanın tüm değerlerini üretenler olan emekçi sınıfının gençlerine ve kadınlarına vaat edecek hiçbir şeyi olmayan sermaye iktidarının krizidir. Bu krizi yaratanlar, yıllardır uyguladıkları politikalar ile kasalarını doldurarak nemalananlar faturayı emekçilere kesmek istiyorlar. Türkiye'nin bugün 467 milyar borcu var. Bu borç emekçilerin değildir. Geçtiğimiz günlerde sermaye örgütünün temsilcisi, 'Bu borç 81 milyonun borcudur' demişti. Biz de diyoruz ki; Hayır, bu borç işçi sınıfının borcu değildir. Aksine üreten emekçiler, yıllarca ürettiği değerden yani milli gelirden payını alamadığı için alacaklıdır diyoruz."
'Koruma yolları sermayeye dönük'
Yıllardır karlarını kendiriyle paylaşmayan sermayedarların bugün zararı paylaşmaktan söz ettiğini dile getiren Arzu, krizin faturasını emekçilerin ödememesi için mücadele edeceklerini de vurguladı. Arzu, "Dışardan para akışı alarak, varlığını dış borca dayandırarak, yine aldığı bu paraları üretime değil betona gömen, tüketimi kışkırtan politikaların sonucudur bu yaşadıklarımız. Bu onların tercihiydi ve bu da onların borcu olacak. Krize karşı önce Cumhurbaşkanı'nın 100 günlük planını açıkladılar, ardından orta vadeli yani yeni ekonomi modelini açıklandı. Hazine ve Maliye Bakanı şimdi de 2019 yılında yeni Cumhurbaşkanlığı ekonomi modelini açıkladı. Tüm bu krizden korunma yollarının tamamen sermayeyi korumaya dönük olduğunu gördük" diye belirtti.
'Kıdam tazminatı kırmızı çizgimizdir'
Arzu, kıdem tazminatlarının hükümet tarafından fona devredilmek istenmesine de değinerek, "Kıdem tazminatımızın fona devredilmesi yoluyla gasp edilmesine, çoluğumuzun çocuğumuzun geleceğinin ipotek altına alınmasına sonuna kadar karşı çıkacağız. Bu bizim açımızdan tartışmaya kapalıdır. Kıdem tazminatı bizim için kırmızıçizgimizdir. Her şeyden önce bizim en temel iş güvencemizdir. Bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile gasp ederseniz, bunu bilin ki bunun siyasi ve ekonomik bedelini ödetiriz" diye konuştu.
Hükümetlerin kriz karşısında işçiyi ve emekçiyi korumaya dönük politikalar geliştirmesi gerektiğini dile getiren Arzu, sözlerini "Türkiye'nin önündeki soru bugün açık ve nettir. Bu krizin yıkıcı etkilerinden nemalanalar mı yoksa Türkiye'nin tüm değerlerini üretenler mi korunacak. O nedenler DİSK olarak diyoruz ki; kriz karşısında işçinin ve emekçinin korunmasını hayata geçirmek mümkündür, hatta zorunludur" diyerek noktaladı.