VAN - Güvencesiz ve esnek koşullarda çalışmak zorunda bırakılan kadınlar, toplumun ön yargılarından dolayı maruz kaldıkları cinsel tacizi anlatamadıklarını belirterek, “Her alanda yaşadığımız zorlukları söyleyebiliyoruz fakat bu konuda yaşadıklarımızı doğru bir şekilde anlatamıyoruz” diyor. 

 

Eğitim sistemindeki çarpıklık nedeniyle yüzbinlerce kadın, kendi mesleklerini yapamıyor. Ekonomik şiddeti en derinden hisseden aynı zamanda esnek ve güvencesiz koşullarda çalışmak zorunda bırakılan kadınlar, yaşama tutunmak için farklı iş kollarına yöneliyor. 

 

Üniversiteyi bitirdikten sonra kendi alanıyla ilgili iş bulamayan Sacide Kızılay, arkadaşlarıyla ortak bir kafe açtı. 4 yıldır kafe işleten ve erkek esnaflarla diyalog, iş ilişkisi geliştirmenin zorluklarına değinen Sacide, "Her şeye rağmen kendi ayaklarımın üzerinde durabilmeyi ve iyi yere gelebilmeyi hedefliyorum" diyor. 

 

'Ekonomik kriz bütün esnafların sorunu'

 

Kadın esnaf olmanın yanı sıra ekonomik krizle de başa çıkmaya çalıştıklarını söyleyen Sacide, "Önceden kafenin yoğunluğu çok iyiydi fakat son 2 aydır ekonomik krizden kaynaklı eski ilgiyi göremiyoruz. Şu an sadece kafenin kirasını ödeyebiliyorum. Diğer arkadaşlar ve ben evimize harçlık götüremiyoruz, kendi ihtiyaçlarımızı gideremiyoruz. Sadece bizim değil bütün esnafın yaşadığı bir sorun. Ancak öyle bir süreç ki krizin var olduğunu bile dile getiremiyoruz. 'Parasızız' bile diyemiyoruz" diye belirtiyor.  

 

'Kafelerde çalışan kadınlar tacize maruz kalıyor'

 

Kafelerde çalışan genç kadınların mutlaka ya yaşça onlardan büyük ya da evli olan erkekler tarafından tacize maruz kaldığını ifade eden Sacide, "Bu tacizleri dile getiremiyoruz. Yaşadıklarımızı gizleme gibi bir sıkıntımız var. Çünkü toplum bizi buna itiyor. Var olan kaygıları yıkamıyoruz. Her alanda yaşadığımız zorlukları söyleyebiliyoruz fakat bu konuda yaşadıklarımızı doğru bir şekilde anlatamıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

 

‘Önce zihniyetin değişmesi gerekiyor’

 

Kadınların çalışma alanında maruz kaldığı cinsel saldırı ve şiddeti dile getiremediğine dikkat çeken Sacide, "Kadın iş hayatına atıldı, ekonomik özgürlüğünü aldı diye erkeklerin yaklaşım ve tacizlerinden kurtulmuyor. Her şey zihinde bitiyor. Öncelikle erkeklerin zihniyetini değiştirmemiz gerekiyor" diye konuşuyor. 

 

12 saat ayakta çalışıyor

 

Giyim mağazasında çalışan Hasret Noter de, sabah saat 09.00'dan 21.00'a kadar çalışıyor. Sürekli ayakta çalıştığından dolayı yorgunluktan ailesiyle zaman geçiremediğini belirten Hasret, "Ailem çalışmamı istemiyor ama ben kendi ihtiyaçlarımı karşılamak istiyorum. Ekonomik krizden dolayı da zaten çalışmak zorundayım" diyor. 

 

‘İşveren maruz kaldığımız tacize kayıtsız kalıyor’

 

3 yıldır bir giyim mağazasında çalışan Cahide Sakar ise, fazla mesai yapmalarına karşın ek ücret alamadıklarını söylüyor. İşveren tarafından mobbinge maruz kaldıklarını da ekleyen Cahide, şöyle diyor: "Mağazaya gelen erkek müşterilerden sistematik olarak sözlü tacize maruz kalıyoruz, fakat bunu çalıştığımız iş yerinde belirtemiyoruz. Çünkü herhangi bir erkekle sözlü tartışma bile yaşanırsa bizi işten çıkarırlar. Bu sadece burada yaşanan bir şey değil. Daha önce bir kafede çalışıyordum ve orada da kadın çalışanlar olarak sürekli erkek müşterilerden sözlü tacize maruz kalıyorduk. Anlatmamıza rağmen işverenler tarafından herhangi bir yaptırım olmuyordu."