İhraç edilen kadınlar: Toplumsal cinsiyet rollerine karşı alanlarda olacağız
- 09:07 22 Kasım 2018
- Emek/Ekonomi
Dilan Babat
ANKARA - Sendikalarına üye olan 226 kadının KHK ile ihraç edildiğini, işsiz bırakılan kadınların toplum baskısıyla karşılaştığını belirten SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, "Güvencesizliğin getirdiği nokta toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiriyor. Ama biz kadınlar 25 Kasım'da kadınlarla alanlarda erkek şiddetini teşhir edeceğiz. Sokakları asla terk etmeyeceğiz" dedi.
Tüm dünyada erkek iktidarlar tarafından fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete maruz bırakılan kadınlar her seferinde sokakları terk etmeyerek haklarını gasp eden sisteme karşı cevap oldular. Türkiye'de 15 Temmuz sonrası çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile işlerinden ilk atılan da kadınlar oldu. Kadınlar, iktidarın kendilerine yönelik saldırılarına karşı yeni alternatifler oluşturarak bir kez daha "Buradayız" demeye devam etti. Bu dönemde ihraçlara maruz kalan kadınlar tüm bu baskılara rağmen sokakları, meydanları hiç boş bırakmadı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden, 25 Kasım gelirken, sağlık emekçilerinin devlet tarafından maruz kaldığı, baskı, şiddet ve bu anlamda yaşadıkları toplumsal ilişkilere dair konuştu.
'Şiddet siyasal yöntem biçimi haline geldi'
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde kadınları hedef alan siyasal şiddetle bir kez daha yüz yüze kaldıklarını belirten Gönül, kadınların bu şiddete karşı direnişle mücadele edeceklerini vurguladı. Kadın mücadelesinin insanlık tarihi kadar eski bir tarihi olduğunu ve tarihten bu yana şiddetin farklı boyutları ile karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Gönül, "Var olan şiddet artarak devam etmekte. Kadınlar yıllardır yüz yüze kaldığı şiddete karşı mücadele etmektedir. Şiddet bugün ortaya çıkan bir durum değil. Şiddet artık siyasal yönetme biçimi hale geldi. Bugün şiddetin çok farklı yönleri ile karşı karşıyayız" sözlerini kullandı.
'İktidarın politikaları en başta kadınları vuruyor'
15 Temmuz darbe girişiminden sonra iktidarın uyguladığı şiddet biçimlerinde farklılık olduğunu vurgulayan Gönül, çıkarılan KHK'lerle iktidarın kadınları yaşamsal alandan çekmek istediğini söyledi. Gönül, "Bir ihraç yöntemiyle kadınların işiyle, ekmeğiyle tehdit ederek, insanları açlıkla terbiye etmeye çalışıyorlar. Bugün mevcut politikaların hem neo-liberal politikaların hem de kapitalist sistemin uyguladığı politikaların ilk başta kadınları vurduğunu çok iyi biliyoruz. İçine girdiğimiz savaşın ve krizin en çok kadınlara etki ettiğinin farkındayız. İlk başta işinden edilen, esnek çalışmaya zorlanan ve kapı önüne konulan her zaman kadınlar oluyor. Hep fazla direnmek te bizim payımıza düşüyor" şeklinde konuştu.
'Güvencesiz kadınlar toplum baskısına maruz kaldı'
Çıkarılan KHK'lerle kadınlar üzerinden büyük bir şiddetin ortaya çıktığına dikkat çeken Gönül, sendikalarında ihraç edilen 793 emekçiden 226'nın kadın üyeleri olduğunu dile getirdi. Kadınların toplumun ve iktidarın şiddeti ile karşılaştıklarını vurgulayan Gönül, konuşmasına şöyle devam etti: "Yaptığımız anketlerde çıkan sonuçlarda, bu ihraçlar sonucunda birçok kadın ciddi bir şekilde ekonomik sorun yaşadı. Birçok kadının ikâmetgah adresleri değişti. Kadınlar ya ailelerinin olduğu şehre gitmeye başladı ya da başka bir kente giderek orada hayata tutunmaya çalıştı. Boşanmak isteyen kadınların ihraç edildikten sonra bu boşanma sürecinden vazgeçtikleri ortaya çıktı. Toplumun baskısıyla toplumsal cinsiyet rollerinin biçimlendiği işlere yönlendiriliyorlar. Toplumda en basitinden 'işten atıldın evlenmenin tam zamanı' diyerek, baskılar meydana gelmeye başladı. Güvencesizliğin getirdiği nokta toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiriyor."
'Sokakları asla terk etmeyeceğiz'
25 Kasım'da Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile birlikte sokaklarda bir kez daha erkek şiddetini teşhir edeceklerini söyleyen Gönül, "Kadınların en büyük gücü öz savunması ve kendi örgütlülüğüdür. Kadınlar eskiye oranla daha çok örgütleniyor, bu örgütlenmeyle beraber daha büyük mücadele alanları yaratıyor. Birçok yerde ortaya çıkan kadın direnişleri, kadın örgütleri var. Aylardır Flormar'da bütün saldırılara rağmen kadınların yürüttüğü bir direniş var. Kadınlar ısrarla haklarından vazgeçmiyorlar, direnişin ortaya çıkardığı 'Flormar değil, direniş güzelleştirir' sloganı da kadınlar içinde birçok şeyi özetliyor. 25 Kasım'da kadınlar ile birlikte sokaklarda olacağız. Sokakları asla terk etmeyeceğiz" dedi.