VAN - "Ekonomik Kriz ve Kapitalist Sömürgeciliğe Hayır" panelinde konuşan ESP MYK üyesi Sadiye Ok, "Ekonomik kriz karşısında kadınlar işçiler, emekçiler olarak örgütlenmemiz, mücadele etmemiz gerekiyor" dedi.

 

Van'da Hakların Demokratik (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) van il örgütleri öncülüğünde "Ekonomik Kriz ve Kapitalist Sömürgeciliğe Hayır" konulu panel düzenlendi. Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Van Şubeler Platformu binasında düzenlenen panele, DBP Van İl Eş Başkanı Ökkeş Kava, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, ESP SKM MYK üyesi Sadiye Ok panelist olarak katıldı. Panelde ayrıca, HDP ve DBP il ve ilçe yöneticileri, TJA Van bileşenleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, DİSA- Der yöneticileri ile birçok yurttaş katıldı. 

 

'Leyla Güven'in direnişini selamlıyoruz'

 

Panelde ilk olarak söz alan SKM MYK üyesi Sadiye, şunları söyledi: "Kapitalizmin kendisi aslında bir kriz yönetimidir. Nerden bakarsak bakalım emekçiler boyutunda da kadın boyutunda da baktığımızda bir yönetememe biçimini gösteriyor. Kapitalizmin kriz tartışmasını yaparken kadın cephesinde nasıl bir anlam ifade ediyor. Çünkü biliyoruz ki bu ülkede daha çok kadın emeği sömürülüyor. Ben kriz tartışmasına girmeden önce özellikle HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven şahsında başlayan açlık grevi direnişini selamlıyorum. Sosyalist kadınlar olarak ta Leyla Güven'in yanında olduğumuzu buradan bir kez daha söylüyoruz." 

 

'Yoksulluk eken direniş biçer'

 

Günümüz itibariyle dünyada bir krizin hakim olduğunu kaydeden Sadiye, Fransa'nın başkenti Paris'te akaryakıta yönelik vergi zammına karşı Sarı Yelekliler'in başlattığı eyleme değindi. Sadiye, "Dünyada özellikle Paris'te sarı yelekliler, diye başlayan hareket ülkemizde gezi direnişi olarak başlayan hareket ile tartışılan bir yerde duruyor. Dolayısıyla Paris'teki direniş ile ülkemizdeki yönetememe kriziyle birleştiğinde aslında biz işçi ve emekçi kadınlara yol gösteriyor. Sarı yeleklilerin 'yoksulluk eken, direniş biçer' sözü boşuna söylenmemiş. Bu söz bizim topraklarımız da da düşündüğümüzde aslında çok benzer şeylerdir" sözlerini kullandı. 

 

'Kriz hem mali, hem de siyasi olarak ele almak gerek'

 

İktidarın krizi Kürtler üzerinden yürüttüğünü kaydeden Sadiye, "Her hak direnişinin çeşitli baskılarla durdurulmaya çalışılıyor. 40 yılı aşkın bir süredir iktidarlar tarafından milyarlarca dolar savaşa harcanıyor. Bu krizinde derinleşmesine en büyük nedeni olarak sürüyor. Krizi hem mali ekonomik kriz hem de, hem de siyasi kriz olarak iki başlık altında işlemek lazım. AKP iktidarının artık yönetemediği biz işçiler, emekçiler, kadınlar, Kürtler olarak ta eskisi gibi yönetilmek istemediğimizde ortada. Dolayısıyla bir direniş ve giderek derinleşen bir krizin olduğu ortada" diye konuştu. 

 

'Kadınlar AKP tarafından yönetilmek istemiyor'

 

Geçtiğimiz 24 Haziran'da yapılan genel seçimlere değinen Sadiye, bu seçimin nedenlerini şöyle sıraladı: "İktidar cephesinde yeniden yönetememenin doğurduğu sonuçlardan kaynaklı, iktidar gündemine erken seçimi aldı. Ne Kürtler, ne kadınlar, ne emekçiler eskisi gibi AKP iktidarı tarafından yönetilmek istemediler. Bir mali ekonomik kriz kapıdaydı bunu ötelemek istiyordu. Diğer boyutu da Ortadoğu'daki savaş, Suriye'deki savaş ve gelişmeler bunu zorunlu kıldı ve dolayısıyla bunu erken seçime götürdüler. Bütün bunlarla birlikte ekonomik krizin derinleştiği, halkımızın da somut olarak bunu çok daha derin yaşadığını görüyoruz" dedi. 

 

'Ekonomik kriz zamlarla sürüyor'

 

Ekonomik krize ilişkin de konuşan Sadiye, dolar karşısında TL'nin değer kaybına işaret etti. Sadiye, "Suriye deki iç savaş denklemine rağmen Türk Lirası yüzde 36 gerilemiş durumda. Bu aslında Türkiye'nin nasıl büyük bir ekonomik krizde olduğunun da açık göstergesidir. Bakkala bile giderken bile aldığımız ürünün her gün yeni zamlarla fiyatlarının değiştiğini görüyoruz. Gıda ve sebze fiyatları halkımızı daha çok ilgilendiren örneğin domates 2 3 lirayken, 10 lira olması aslında bu ekonomik krizin boyutunu da çok açık gösteriyor" ifadelerini kullandı. 

 

'Kadınların yüzde 70'i evde oturuyor gibi gösteriliyor'

 

Ekonomik krizin derinleştiğini ve çok sayıda iş yerinin iş yapamaz hale geldiğine dikkat çeken Sadiye, şunları söyledi: "Ülkemizde istihdama baktığımızda kadın istihdamı yüzde 28 bu oranla sanki kadınların yüzde 70'i sanki kadınların evde oturuyor gibi gösteriyor. Ama bu oran ev içi görülmeyen emek olarak tarif edilen devasa kadın emeğidir. AKP'nin 16 yıllık iktidarını eve hapsettiği engellemeye çalıştığı kadın üzerinden geliştiriyor. Ama bu da ortadaki kadınlar, emekçiler, işçiler artık eskisi gibi yönetilmeyi kabul etmiyor. Bunun karşısında direniyor." 

 

'Kadınlar iş hayatının da öznesidir'

 

Sadiye son olarak şöyle dedi: "Kadınlar olarak çeşitli iş alanlarında yaşamın öznesi olmak bizim açımızdan kaçınılmazdır. Rojava da kadın öncülüğünde bir devrim gerçekleştiriliyor. Paris'teki sarı yelek direnişinde yine kadınlar önemli bir yerde yer aldı. Bir kadın bu direnişte şehit düştü. Ekonomik kriz karşısında kadınlar işçiler, emekçiler bakımından örgütlenmemiz, mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor" dedi.

 

Panel, diğer konuşmacıların söz almasıyla devam etti.