DİSK’ten 13 Aralık için çağrı: Bir milyondan fazla kişi asgari ücrete ulaşamıyor
- 09:13 11 Aralık 2018
- Emek/Ekonomi
Habibe Eren
ANKARA - DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 13 Aralık'ta ikinci kez toplanacak Asgari Ücret Komisyonu'nun krize karşı işçileri koruyacak bir ücret belirlemesini ve asgari ücretin en az 2 bin 800 TL olmasını gerektiğini belirterek, "Bir milyondan fazla kişi bugün asgari ücrete bile ulaşamıyor. Bu kadar düşük bir asgari ücretin olduğu ülkede çalışma yaşamındaki tablonun daha da ağırlaştığını görüyoruz" dedi.
Asgari ücret tartışmaları devam ederken hükümete uyarıda bulunan siyasi partiler ve sendikalar asgari ücretin en az 2 bin 850 TL olması gerektiğini belirtti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2019 asgari ücret tutarını belirlemek üzere ilk toplantısını 6 Aralık’ta gerçekleştirdi. Komisyonda hükümet, işveren ve işçi temsilcilerinden 5’er kişi yer alırken, işçi ve işveren temsilcileri en çok üyeye sahip üst sendikal kuruluşlar tarafından belirleniyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve diğer konfederasyonlar komisyonda yer almazken, komisyon kararları kesin nitelikli olup itiraz edilemiyor.
'Eylül ayından bu yana hükümete çağrı yapıyoruz'
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye'de yıllar içerisinde asgari ücretin enflasyon karşısında ciddi bir biçimde eridiğini belirterek, özellikle Ağustos ayından itibaren Dolar kuru karşısında ciddi bir erimenin olduğunu ve üretilen değerlerin milli gelirden, Türkiye'nin büyümesinden payını alamadığını söyledi. Arzu, "Türkiye'nin içerisine girdiği ekonomik kriz koşulları ile düşündüğümüzde durum daha vahim olacak. Eylül ayından itibaren hükümete çağrı yapıyoruz. Aralık ayı beklenmeden Asgari Ücret Komisyonu'nun derhal toplanması ve 2018'in son 4 ayı için enflasyon farkı ile birlikte yeni bir asgari ücret belirlenmesini ve 2019 asgari ücretin de bunun üzerinden konuşulmasını talep etmiştik" dedi.
'Hükümet çağrılarımıza kayıtsız kaldı'
Hükümet’in yaptıkları çağrılara kayıtsız kaldığını ve Aralık ayında görüşmelerin başladığını ifade eden Arzu, DİSK olarak enflasyon karşısında değer kaybının telafi edileceği, aynı zamanda büyümeden ve milli gelirden payını alacak, tümüyle vergi dışı bırakıldığı bir geçim ücreti belirlenmesi gerektiğini kaydetti. 2019 yılı itibarıyla krize karşı işçileri ve emeği koruyacak bir asgari ücretin belirlenmesi gerektiğini altını çizen Arzu, "Açlık sınırının altında asgari ücretin olduğu ülkede açlık ve yoksulluk sınırının önemli bir gösterge olduğunu ifade ediyoruz. 2019 yılı asgari ücretinin net 2 bin 800 TL olması gerekiyor " ifadelerini kullandı.
'Yeni rejimde İş Kanunu da bertaraf edildi'
Geçen aylarda Asgari Ücret Komisyonu'nun doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağlanmasına değinen Arzu, bu komisyonun İş Kanunu içinde yer alan bir düzenleme olduğunu ancak 24 Haziran seçimleri öncesi bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile komisyonun Cumhurbaşkanlığı'na bağlandığına dikkat çekti. Bu durumun mantıken de kabul edilebilir olamayacağını vurgulayan Arzu, "İş Kanunu'nun, kanun kapsamında olması ve bu bağlamda değerlendirilmesi gerekir. Dolayısıyla bu düzenlemeyle birlikte asgari ücretin tüm belirlenme süreci, tespit komisyonu tüm yetkileri tek kişide toplandı. Yeni rejimde bu komisyonun da bağı İş Kanunu ile kopartıldı. Bu Cumhurbaşkanın tek kişi olarak bütün bu süreci belirleyebileceği bir sürecin önünü açar" dedi.
'Bugün bir milyondan fazla kişi asgari ücrete bile ulaşamıyor'
Sendikalaşma ve toplu sözleşme kapsamının son derece daralmasının asgari ücret kapsamının da daralmasına neden olduğunu belirten Arzu, "Bir milyondan fazla kişi bugün asgari ücrete bile ulaşamıyor. Asgari ücret ya da bunun biraz üzerinde ücret alanların oranına baktığımızda, asgari ücret bir ortalama ücret haline geldi. Aynı zamanda işsizlik ve kayıt dışı çalışma ile birlikte düşündüğümüzde, bu kadar düşük bir asgari ücretin olduğu ülkede çalışma yaşamındaki tablonun daha da ağırlaştığını görüyoruz. Özellikle genç ve kadın işsizliği zirve yapmış durumda. Her 4 gençten biri işsiz. Büyük kentlerde her genç 3 kadından biri işsiz. Bu açıdan baktığımızda ücretlerin bu kadar düşük olması, işçi ve emekçilerin açısından kara tabloyu ortaya koyuyor. Kadın işçiler açısından durum daha da vahim" diye konuştu.
'Tüm emekçileri 13 Aralık'ta omuz omuza olmaya çağırıyoruz'
Asgari ücretin belirlenmesinin krize karşı mücadele açısında da oldukça önemli olduğunu ifade eden Arzu, son olarak 13 Aralık'ta gerçekleşecek Asgari Ücret Komisyonu'nun yapacağı ikinci toplantıya şu çağrıyı yaptı: "Tedbir Komisyonu'nda DİSK yok. Türk-İş katılıyor. Dolayısıyla biz de açıklamalarımızla, eylem ve etkinliklerimizle asgari ücret sürecine müdahale ediyoruz. 13 Aralık'ta DİSK olarak örgütlü bulunduğumuz bütün bölgelerde ve illerde alanlarda olacağız. DİSK üyesi olsun ya da olmasın bütün işçi arkadaşlarımızı ve emekten yana olan herkesi 13 Aralık'ta yapacağımız basın açıklamalarına ve gerçekleştireceğimiz etkinliklerde omuz omuza olmaya çağırıyorum."