Emek sömürüsü bütün dünyanın sorunu: ‘Sarı Yelekliler’le talebimiz aynı

  • 09:04 21 Aralık 2018
  • Emek/Ekonomi
Gülistan Azak
                                                                                                                                                                         
DİYARBAKIR - Fransa'da “Sarı Yelekli”lerin talep ettiği insanca yaşam koşullarını yıllardır kendilerinin de alanlarda haykırdığını belirten KESK'li emekçiler, "Sarı Yeleklilerin talebi bizlerin de talebidir. Emek sömürüsü bütün dünyanın sorunu. Biz emekçiler taleplerimiz karşılanana kadar alanlarda olmaya devam edeceğiz" dedi. 
 
Fransa'da akaryakıt zamlarına ve ekonomik şartların kötüleşmesine tepki olarak başlayan ancak daha sonra Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimine yönelik öfkeye dönüşen "Sarı Yelekliler" eylemleri, ülkede son yılların en şiddetli protestosu haline geldi. Genellikle şehir merkezlerindeki yüksek kiralar nedeniyle kırsal bölgelere yerleşenlerden oluşan göstericiler, ekonomik koşulların  iyileştirilmesini talep ediyor. Ülke sınırlarını aşan eylemler, tüm dünya ülkelerini etkileyen hale geldi. 
 
Mısır Hükümeti, Fransa'da haftalardır süren "Sarı Yelekliler" protestoları sonrası ülkede de benzer gösterilerin patlak verebileceği endişesiyle fosforlu yelek satışına sınırlama getirirken, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ise "Bu tür olaylara girişenler bunun bedelini ağır öderler'' tehdidinde bulundu. Hükümet’in tehdit ve baskılarına rağmen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun  (KESK) "Krizin bedelini emekçiler değil krizi yaratanlar ödesin" sloganlarıyla enflasyona, işsizliğe ve yoksullaşmaya karşı birçok ilde sürdürdükleri mitingler devam ediyor. 
 
‘Sarı Yelekliler’le talebimiz aynı’
 
“Sarı Yelekliler”i desteklediklerini belirten Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Merkez Kadın Sekreteri Derya Yulcu, alanlarda “Sarı Yelekliler” ile aynı talebi dinlendirdiklerini söyledi. "Krizin bedelini emekçiler değil, krizi yaratanlar ödesin" sloganıyla birçok ilde alanlarda seslerini duyurmaya çalıştıklarını sözlerine ekleyen Derya, herkesi alanlarda emek sömürüsüne karşı birlik olmaya çağırdı. Derya, "Ekonomik krizin faturasının emekçilerden çıkarılmaya çalışıldığı bir dönemden geçiyoruz. Gerek Fransa'da sürdürülen protestolar gerekse Türkiye'deki biz emekçilerin dillendirdiği talepler meşru taleplerdir. Emekçilere yönelik sürdürülen sömürüye karşı alanlarda seslerimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi. 
 
‘Ekonomik krizin nedeni savaşa ayrılan bütçe’
 
KESK mitinglerine destek veren Helin Karakuş da, ülkenin ciddi bir ekonomik kriz içinde olduğuna dikkat çekerek, Hükümet’i eleştirdi. Savaşa ayrılan bütçenin ekonomik krize yol açtığını kaydeden Helin, Hükümet’in zam ve vergilerle halktan aldığı paraları kendi iktidarını sürdürmek için kullanmaktan çekinmediğini sözlerine ekledi. Yıllardır alanlarda emek sömürüsüne karşı taleplerini haykırdıklarını ancak Hükümet tarafından duyulmak istenmediğini ifade eden Helin, Fransa'da ise Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un akaryakıta zammını askıya aldığını açıklamalarını anımsattı. Helin, "Türkiye'deki emek örgütleri yıllardır alanlarda olmalarına ve seslerini yükseltmelerine rağmen Hükümet tarafından duyulmak istenmediler. Biz emekçiler taleplerimiz karşılanana dek alanlarda sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Mücadelemiz tüm yasak ve baskılara rağmen sürdürülecektir " diye konuştu.
 
‘Emek sömürüsü bütün dünyanın sorunu’
 
“Sarı Yelekli”lerin eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu vurgulayan Dilay Vural ise, emek sömürüsünün bütün dünyanın sorunu olduğunu dile getirdi. Dünyanın her yerinde emekçiler tarafından başlatılan direnişlerin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Dilay, şöyle dedi: "Bu yüzden Sarı Yeleklilerin talepleri taleplerimizdir. Biz emekçiler yıllardan beri iktidarlar tarafından sömürülüyoruz. Bu sömürüye 'dur' demek için yıllardır alanlarda haykırıyoruz. Ama ne yazık ki AKP iktidarının biz emekçilerin sesini duymaya dahi tahammülü yok. İktidar emek ve var olma mücadelesi veren tüm kesimleri gözaltı ve tutuklama ile korkutacağının hesabı içinde. Halkını cezaevi ile korkutacağını düşünen iktidar, halkın sorunlarını göremez ve çözüm de üretemez. Bu nedenle biz emekçiler sesimiz duyuluncaya dek alanlarda olmaya ve taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz."