DERSİM - Mazgirt’in Güneşdere köyünde yaşayan Aynur Güngören, metropol kentlerde üretime karşı tüketimin yoğunluk kazandığına dikkat çekerek, yaşanan yozlaşmaya ve tüketim kültürüne karşı köye dönüşlerin yeniden başlaması gerektiğini vurguluyor.

 

Günümüz Kapitalist sistemi toplumsal yaşamı her alanda kuşatıp, esir alıyor. Endüstriyel çıkarları doğrultusunda politikalar üreterek doğal üretimi kendi tekeline almaya çalışarak her alanda sermayeyi iktidarlaştırma hamlelerini sürdürüyor. Fakat endüstriyel yaşamın getirmiş olduğu birçok sorun insanları yeniden doğal yaşama, doğal tüketime itiyor. Dersim'in Mazgirt ilçesine bağlı Güneşdere köyünde yaşayan Aynur Güngören de doğal yaşam ve üretimden yana biri olarak çağrıda bulunuyor. Şehirlerde ekolojik tahribatın yoğun yaşanması nedeniyle insanların sağlıksız bir yaşam sürdüğüne dikkat çeken Aynur, doğal yaşamın bir bütünen kapitalizm sarmalına alınmak istendiğine vurgu yapıyor.

 

‘Benim yaşadıklarımı yaşamasınlar diye mücadele ettim’

 

3 çocuğunu hayvancılık yaparak okuttuğunu dile getiren Aynur, 17 yaşında evlendirildiğini sözlerine ekliyor. Aynur, yaşadıklarını şu şekilde özetliyor: “17 yaşımda evlendirildim. Henüz çocuk olmama rağmen birçok yük omuzlarıma bindirildi. Benim yaşadıklarımı çocuklarım yaşamasın diye mücadele verdim. Özellikle kızlarımı okutmak için çaba harcadım. Bu sayede iki kızımı üniversite de okuttum. Bir oğlumu yurt dışına gönderdim. Ben özellikle kız çocuklarının okumasından, ayakları üstünde durmasından yanayım. Kız çocukları okusun ki onlara biçilmek istenen misyonlara karşı dik durabilsinler istedim.”

 

‘Ürettiğim her şey doğal’

 

Aynur, “Şehirlerde yaşam yok. Her şeyi hazır tüketiyor insanlar. Şehirlerde her şey yapay halde sunuluyor. Şimdi şöyle bir gerçek var; biz köylüler üretiyoruz şehirlerdekiler ise tüketiyor. Şehirde üretilen şeylerin çoğu yapay, yiyeceklerin çoğu hormonlu olarak sunuluyor. İnsanların çoğu bu yapay hormonlu yiyecekleri tükettiği için ömürlerinin yarısını hastalıkla geçiriyor. Köyler öyle mi? Benim burada tavuğum, keçim, ineğim, köpeğim her şeyim var. Ürettiğim her şey doğal” diyor.

 

‘Köylere geri dönüş başlamalı’

 

Yaz aylarında buğday ve sebze ektiğini dile getiren Aynur, sütten yoğurda kadar her şeyi doğal yöntemlerle kendilerinin hazırladığını kaydediyor. Aynur, “Kendi ürettiğimiz ürünleri tüketiyoruz ve kimseye muhtaç değiliz. Metropol kentlerde insanlar yapay şeylere alıştırılıyor. Buda onların sağlığından tutun da yaşam tarzlarına kadar her şeyi etkiliyor. İnsanlar zamanında göç edip şehirlere çalışmak zorunda bırakıldı. Şimdi bizden doğal ürünler, yiyecekler istiyorlar. İnsanlar hasretlik çekiyor. Ama bence en azından yaz aylarında köylerine dönüp tarla, bostan ekebilirler. Köye dönüşler başlarsa insanlar şehirlerin bunaltıcı ve sağlıksız alanlarından uzaklaşabilirler” diye vurguluyor.