Esenyurt mitinginden seslendiler: Bu fırsat hepimizin
- 18:39 25 Ekim 2025
- Güncel
İSTANBUL – Esenyurt Meydanı’nda bir araya gelen altı parti, “Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye” şiarıyla düzenledikleri mitingde, demokratik çözüm ve toplumsal barış sürecine dikkat çekerek, “Bu fırsat hepimizin” mesajı verdi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), “Ekmek, barış, adalet ve özgürlük için birlikte mücadeleye” şiarıyla İstanbul’un Esenyurt Meydanı’nda miting gerçekleştirdi. Yoğun ilgi gösterilen miting alanı, DEM Parti flamaları ile donatıldı. Sabah erken saatlerinde gelişler başladı. Mitinge katılanlar ulusal elbiseler, sarı, kırmızı ve yeşil flamalarla katılırken, ıslık ve alkışlar alandan eksik olmadı. Ayrıca mitingde, katledilen gazeteci Hakan Tosun da unutulmadı.
Mitingde, “İsrail’e tam ambargo, nehirden denize özgür Filistin”, “Ekmek”, “Barış”, “Hakan Tosun’a ne oldu”, “Hakan Tosun cinayeti politiktir” dövizleri taşındı. Yine mitingde “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana zindanan”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Jin, jiyan, azadî” sloganları atıldı. Miting, Koma Vejîn grubunun şarkılarıyla başladı.
İlk olarak konuşan TÖP Sözcüsü Juliana Gözen, örgütlülüğün önemine vurgu yaptı. Bu yüzden iktidarların “cüretkâr” olduğunu ifade eden Juliana Gözen, “Mahallemizde, iş yerlerimizde her yerde daha fazla örgütleneceğiz. İşte biz buradayız, işçi sınıfının örgütlülüğünü büyütmek için var gücümüzle çalışacağız. Örgütlenmezsek sadece işsizlikle kalmak bu. Mahallemizde çeteler, mafyalar örgütleniyorlar. Bizler adres olamadıkça o gençler mafyaların arkasına girecek. Hakan Tosun’u işte katlettiler. Örgütlenmezsek Rojin’e, Gülistan’a ne oldu diye sorarız. Geleceğimiz için örgütleneceğiz. Barıştan yanayız ama bizim inşa edeceğimiz barış onurlu bir barıştır. Bu işi ekmeğimize, onurumuza sahip çıkarak nihayete erdireceğiz. Bu ülkenin demokratikleşmesi için hepimizin yapacağı bir şeyler vardır. Bu büyük bir sorumluluktur” diye belirtti.
‘Tereddütsüz barış’
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da iktidarın siyasetçileri, belediye başkanlarını, gazetecileri tutukladığını söyleyerek, “Hiç kimse tereddüt etmesin, biz barış istiyoruz. Barışı en çok biz istiyoruz. Çünkü savaşlarda hep en yoksul çocuklar bedel ödüyor. Barış hiç kimsenin bize uzatacağı bir hediye değildir. Barış emektir, halkın kurduğu gelecektir. Mutlaka kazanacağız” dedi.
Örgütlülük vurgusu
Ardından SMF Sözcüsü Mahir Gürz, “AKP-MHP iktidarı işçilere, gençlere, kadınlara, Alevilere topyekûn bir savaş başlattı. Karşımızda savaştan, ranttan, işgalden beslenen ve iktidarını zorbalık üzerinden yürüten bir iktidar var. Bu bizim kaderimiz değil, kaderimizi değiştirebiliriz. Bunun için yan yana gelip örgütlenmeliyiz” ifadelerini kullandı.
‘Ne istiyoruz?’
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, “Demokrasi, özgürlük, eşitlik isteyenler mi casus yoksa bu ülkeyi peşkeş çekenler mi? Bu ülkede demokratik hak ve özgürlükler saray düzeninin iki dudağı arasında. Belediyelere kayyım atanmaya devam ediyor. Kobanê tutsakları hâlâ cezaevinde. Ne istedi Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ? Eşitlik, barış istediler, yaşamı savundular. Ama bu faşist düzen onları tutsak etti. Siyasi tutsak arkadaşlarımızı mutlaka o cezaevlerinden alacağız. Ne istiyoruz? Kayyımlar geri alınsın, siyasi tutsakların bırakılmasını, basın üzerindeki baskıların son bulmasını, bölgede savaştan zarar gören halkın zararlarının karşılanmasını ve genel siyasi affın çıkmasını istiyoruz” sözlerini kullandı.
‘Abdullah Öcalan’ın koşulları düzeltilsin’
Ardından söz alan EHP Genel Başkanı Hakan Öztürk ise şunları söyledi: “Devlet sağlığı, eğitimi, işsizliği ortadan kaldıracaksa bu ancak devlet yatırımıyla olur. O nedenle Meclis’te yapılan komisyon önemlidir. Barış gelecek; Kürt halkı kendi kimliğini istemeyecek mi, kayyımların geri çekilmesini istemeyecek mi, tutsakların serbest bırakılmasını istemeyecek mi? İsteyecek tabii. Eğer bu koşulları Abdullah Öcalan yürütüyorsa onun koşulları da düzenlenmelidir.”
Miting, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’ın konuşmasıyla devam etti. Gökhan Günaydın, “Siz bu meydanda ışığı yaktınız. Ayağa kalkıp yürüyeceğiz. Selam olsun özgürlük için savaşanlara, selam olsun insanlık onurunu yükseltenlere. Mücadelemizi ve direnişimizi sadece kendimiz için değil, bizi seçen yüz binlerin, Esenyurtluların hakkını korumak için yaptık. Bu mücadeleyi daha adil bir dünya ve daha özgür bir gelecek için yapıyoruz” dedi.
‘Bu fırsat hepimiz için’
Son olarak söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, emekçilerin, ezilenlerin, kadınların, Alevilerin, Kürtlerin geleceği için bir araya geldiklerini vurguladı. “Bugün dört büyük değer için; barış, demokrasi, adalet ve özgürlük için bir aradayız.” diyen Tuncer Bakırhan, “Bugün bunların hayat bulması için partilerle bir araya geldik. Bugün tarihi bir süreçten geçiyoruz. Sayın Öcalan’ın üzerine aldığı tarihi bir fırsat Türkiye’nin önünde duruyor. Bu fırsat hepimiz için. Sayın Öcalan, kan dursun, gençlerimiz hayatını kaybetmesin diye önemli bir adım attı. Sayın Öcalan, savaşa giden trilyonlarca paranın, emekçilerin haklarının yok olmaması, yok olan gençlerin geleceği için bu süreci başlattı. Bu süreç sadece Kürtlerin değil, tekstilde, fabrikalarda ailelerini geçindirenlerin sürecidir. Barış her zaman iyidir. Barış, ekonominin kalkınması, kayyımsız bir Türkiye, kadının katledilmediği, herkesin kendi dili ve kimliğiyle yaşadığı bir Türkiye demektir. Bugün attığımız her söz, kayıt edenler; katledilen Hakan Tosun’un failleri bulunmalı. Rojin Kabaş’ın babası da burada, onu da selamlıyorum. Rojin’in nasıl yaşamını yitirdiğini bu iktidar bize açıklamalıdır. Sizler var oldukça bizler de onurlu bir mücadeleyle daha adil ve demokratik bir cumhuriyet kuracağımıza inanıyorum” diye konuştu.
Miting, sanatçı Xêro Abbas’ın sahnede şarkılarını seslendirmesiyle son buldu.







