AMED - Komisyonun oy çokluğuyla İmralı’ya gidilmesi kararına ilişkin açıklama yapan TJA, “TJA olarak kendimizi sürecin başarısı için kaçınılmaz olan demokrasi ittifakının örülebilmesi için sorumlu gördüğümüzü ifade ederek komisyona başarılar diliyoruz” dedi.

 

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bugün İmralı’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ziyaret edilip edilmeyeceğine ilişkin son kararı verdi. CHP, heyete üye vermeyeceğini açıklamasının ardından kapalı gerçekleşen toplantıyı terk etti.

 

Toplantının devamında oylamaya geçildi. 40 üyenin katıldığı oturumda 33 üye “evet” oyu verdi. Demokrat Parti ve HÜDA PAR temsilcileri “ret” oyu kullanırken, Yeni Yol Partisi çekimser kaldı ancak İmralı’ya gidecek heyete üye vereceğini açıkladı. Komisyon, ziyaretin oylamayla karara bağlanmasını uygun buldu ve oy çokluğuyla İmralı’ya gidilmesi yönünde karar aldı. Ziyaret ile ilgili plan ve programın ise yetkili kurumlar tarafından yapılacağı belirtildi.

 

Tewgera Jinen Azad (TJA) Komisyon toplantısına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

‘Çok önemli ve yerinde bir karar’

 

TJA’nın açıklaması şu şekilde:

 

“TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun, bugün gerçekleştirdiği toplantısında, İmralı Adası’na giderek Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’la görüşme kararı almış olmasını, 2024 Ekimi’nde başlayan yeni çözüm sürecinin başarısı için atılmış kıymetli ve değerli bir adım olarak görüyoruz. Cumhuriyet’in demokratikleşmesi ile mümkün olacağı tartışmasız olan halkların eşit, özgür ve bir arada yaşam düzeni; çözümün gerçekleşmesi ve nihayetinde sağlanacak barış ile Cumhuriyet tarihinin en büyük kazanımı olacaktır. Bu açıdan, komisyonun İmralı Adası’na gidişi ve gerçekleştireceği görüşme tarihi bir nitelik taşımaktadır. Çok önemli ve yerinde bir karar olarak görüyoruz.

 

‘Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorunu çözülmeden mümkün değildir’

 

Kürt Sorununun demokratik çözümü için risk almak kaçınılmaz; cesur ve kararlı adımların atılması zorunludur. Gösterilmesi gereken çözüm iradesinin siyasi hesap ve kaygılarla sakatlanmasının hem iktidar hem de muhalefet partileri için kazandırıcı olmayacağı açıktır.

Bu noktada önemi tartışmasız olan adımlar atılmış ve demokratikleşme için önemli bir fırsat doğmuşken, ana muhalefet partisi CHP’nin İmralı Adası’na gidecek olan heyete üye vermemekle demokratik çözümden, nihayetinde barıştan kaçtığını ortaya koymuş ve tarihi bir hataya imza atmıştır. Böylelikle yüz yıldır çözüm üretmeyen, daha fazla çözümsüzlüğü derinleştiren siyaset yöntemine kendini bir kez daha mahkum kılmıştır. Oysa ki  Türkiye’nin demokratikleşmesi Kürt sorunu çözülmeden mümkün değildir. Nasıl ki, Güney Afrika sürecinde De Klerk’in Mandela’nın serbest bırakılması ve yasaklı siyasal örgütlerin yeniden yasallaştırılması yönündeki kararı barışı beraberinde getiren tarihi bir eşik olmuş ise; nasıl ki, Kuzey İrlanda sürecinde Tony Blair’in İRA’nın tam silahsızlanmasından önce Sinn Fein’i meşru müzakere ortağı olarak kabul etmesi ile çözümsüzlüğü çözüme dönüştüren stratejik eşik aşılmış ise; nasıl ki, Juan Manuel Santos’un Kolombiya’da FARC ile kapsamlı ve resmi barış müzakerelerini başlatması iç savaşı bitiren anlaşmanın temelini atan stratejik bir dönüm noktası olmuş ise; milletin iradesinin tecelli ettiği parlamento bünyesinde kurulmuş olan komisyonun demokratik entegrasyon ve çıkarılacak barış yasaları için yapmış olduğu dinlemeler ve bu amaçla Sayın Öcalan ile yapılacak olan görüşme de “demokratikleşme adımlarının atılması ve nihayetinde barış için kritik bir eşiğin aşılmasını” beraberinde getirecektir.

 

‘Komisyona başarılar diliyoruz’

 

Süreç, siyaset kurumunun taşıdığı çözüm iradesinin toplumsallaşması ve aldığı sorumluluğun demokrasi güçlerince paylaşılması ile tamamlanacaktır. TJA olarak kendimizi sürecin başarısı için kaçınılmaz olan demokrasi ittifakının örülebilmesi için sorumlu gördüğümüzü ifade ederek komisyona başarılar diliyoruz.”