Erkek egemen Meclis tartışırken: #BoşanmaKomisyonuRaporunuTanımıyoruz

  • 08:58 4 Ekim 2017
  • Siyaset
HABER MERKEZİ-  Yayınlandığı dönem kadınların tepkisini çeken Boşanma Komisyonu raporu Meclis gündeminde tartışıldı. HDP ve CHP’li vekillerin tepki gösterdiği rapora karşı kadınlar da sosyal medya üzerinden eylemdeydi. 
 
Meclis’te kurulan “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”, yani Boşanmaların Araştırılması Komisyonu, 16 Mayıs 2016 yılında 476 sayfalık raporunu meclise sunmuştu. Kadınlar Boşanma Komisyonu raporuna karşı pek çok kentte eylemler düzenlemiş, sokaklara çıkmış ve “Haklarımızı gasp ettrimeyeceğiz” demişti.
 
Meclis İçişleri Komisyonunda müftülere nikah yetkisi veren tasarının görüşülüp tartışmalar üzerine alt komisyona gönderilmesinin ardından, kadınların uzun zamandır tepki gösterdiği “Boşanmaların Önlenmesi Komisyonu raporu” üzerine değerlendirmeler başladı.  
 
‘Raporun yarısı AKP politikaları’
 
Komisyonda konuşan CHP Milletvekili Fatma Hürriyet Kaplan raporun kadını ötekileştirdiğini ifade ederek,  “Raporda sosyal olgulardan bahsedilmemiş, hatta raporun bir yerinde kadınların haklarını öğrenmeleri boşanmaları arttırıyor deniyor. Komisyona davet edilen Avukat Hülya Gülbahar hükümeti eleştirdiği gerekçesiyle şiddet yüklü dile maruz bırakıldı, toplantıdan kovuldu. Komisyonda görüşler özgürce ifade edilmedi. Raporun ilk 260 sayfasının yarısı AKP politikalarını, hükümet programı anlatıyor. Bu kadar başarılı uygulamalar vardı da neden bu kadar kadın ve çocuk şiddete uğradı” diye konuştu.
 
‘Kadın vekilimizin vekilliği düşürüldü’
 
HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş da konuşmasında “Belediyelere kayyum atandı, kadın merkezleri kapatıldı, kadın belediye başkanları tutuklandı, sığınaklar kapatıldı. İşte AKP’nin kadın politikasının örnekleri. Bugün kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran rapor konuşulurken, bir kadın vekilimizin vekilliği düşürüldü. Bu, kadınlar şiddet görmeye devam etsinler demektir” sözleriyle hükümetin kadın politikalarını eleştirdi.
 
‘Boşanmak bireyin hakkıdır’
 
HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Besime Konca’nın vekilliğinin düşürülmesini bir hukuksuzluk olarak değerlendirerek  Ocak 2016’da kurulan ve 4 ay çalışan komisyonunun raporunun 1.5 yıl sonra Meclis Genel Kuruluna gelmesini “handikap” olarak değerlendirdi. Aycan, “Bu gecikme, kadına yönelik şiddetle ilgili hiçbir adımın atılmadığını gösteriyor” dedi. 
 
Komisyon çalışmalarına değinen Aycan, “Muhalefetin önerdiği isimler komisyona davet edilmedi, komisyonun çalışmalarına katkı vermemizin önüne geçildi. Bu, tahakkümcü AKP zihniyetinin bir tezahürüdür. Bu rapor aile kurumunun kuru kuruya yüceltilmesinin bir belgesi niteliğindedir. Boşanma oranlarının yüksek olduğu iddiası doğru değildir. İlgili araştırmalar da bu iddiayı çürütüyor. Boşanmak da evlenmek kadar bireyin insan hakkıdır."
 
CHP ve HDP’li vekillerin rapora yönelik eleştiri ve itirazlarına karşın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ve AKP’li vekiller ‘ailenin bütünlüğü’ korumanın önemine değinerek kadını ‘aile’ yapısı içinde eriten bakış açısı ile değerlendirmelerde bulundurlar. 
 
Dün yeniden meclis gündeminde görüşülen Boşanma Komisyonu Raporu’na karşı kadınlar da sosyal medyada eylem başlattı. 
 
#boşanmakomisyonuraporunutanımıyoruz hashtagi ile tepkilerini dile getiren kadınların bazı paylaşımları şöyle:
 
*Boşanmayı durdurmak yerine şiddeti durdurun #BoşanmaKomisyonuRaporunuTanımıyoruz
 
* Bugün bir kadin daha ayrildigi esi tarafindan sokak ortasinda öldürüldü. #ErkekTerörü #BoşanmaKomisyonuRaporunuTanımıyoruz
 
* Cins kırım var, artık bunu kabul edin, tanıyın. #BosanmaKomisyonuRaporunuTanımıyoruz
 
* #BoşanmaKomisyonuRaporunuTanımıyoruz benim hayatım, benim kararım.
 
Boşanmaları önleyen ama kadını yok sayan raporda yer alan maddeler ise şu şekilde:
 
* Rapor, çocuğu istismara maruz bırakan erkeğin tecavüz ettiği çocukla 5 yıl boyunca “sorunsuz” ve “başarılı” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanmasını öneriyor.
 
* Rapor cinsel saldırı, cinsel istismar ve reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında hadım uygulanmasını öneriyor.
 
* Rapor, yasada kesin olarak yasak olmasına rağmen, boşanma davalarında ve şiddet durumunda uzlaşma ve arabuluculuk yöntemi kullanılmasını öneriyor.
 
* Rapor, karakolların kapılarının mesai saatleri içerisinde şiddete maruz bırakılan kadınlara kapatılmasını öneriyor.
 
* Rapor, şiddet durumunda kadına verilecek tedbir sürelerinin “Kadınlar tarafından kötü kullanıldığı” ve “Erkeklerin mağdur edildiği” iddiasına dayanarak, en fazla 15 gün olarak kısaltılmasını öneriyor. Üstelik, bu karar, kadının “belge ve delil sunması” koşuluna bağlanıyor.
 
* “Aile mahremiyetinin korunması” bahanesiyle, aile hukukuna ilişkin tüm davalarda duruşmaların gizli yapılmasını öneriyor. Esas olarak kadın örgütlerini sürecin dışında bırakmak, kadınları yalnızlaştırmak ve zorunlu ara buluculuğa giden yolu açmak için bu öneriyi yapıyor.
 
* Rapor, kadınların nafaka hakkını evlilik süresi ile bağlantılandırarak kısıtlıyor. “Boşanırsam nasıl yaşayacağım” diye düşünecek kadınları boşanmadan caydırmaya çalışıyor.
 
* Nafaka kısıtlamasıyla yetinmeyen Komisyon, kadınların, 1-2 yıl içerisinde mal paylaşımı davası açmazlarsa eğer, haklarını tümüyle kaybedecekleri yeni bir düzenleme öneriyor.
 
* Rapor ilahiyatçıların aile danışmanı olarak görevlendirilmesini öneriyor.