Serpil Kemalbay: Yaşananlar ihmal değil AKP'nin suçudur

  • 14:38 10 Ekim 2017
  • Siyaset

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, 10 Ekim katliamının yıldönümünde AKP'nin katliama dair sessizliğini eleştirerek, "AKP iktidarı bu katliamlarda sorumluluklarının ortaya çıkmasından ürküyor. Buralarda yaşananlar ihmal değil AKP'nin suçudur ve AKP suçunu gizlemek istemektedir" diye konuştu.

 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Serpil, konuşmasına 10 Ekim Gar katliamında yaşamını yitirenleri anarak başladı. Grup toplantısına katılanlar da yakalarına "10 Ekim'i unutmayacağız" yazılı kokartlar takarak, katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıdı.
 
'Süpürülmek istenen barışın kendisiydi'
 
Katliamda yaşamını yitirenlerin anılması için yapılmak istenen etkinliğe dönük polis müdahalesine tepki gösteren Serpil, 10 Ekim tarihinde yaşamını yitirenlerin Türkiye halklarına barışı armağan etmek Tren Garı’nda olduğuna dikkat çekti. Serpil son 2 yıldır anmanın saldırılara maruz bırakıldığını kaydederek, “Katliamı anmak isteyenler bugün tekrar sokaklardan kendi deyimleriyle 'süpürülmek' istendi. Süpürülmek istenen barışın kendisiydi. AKP iki yıldır faşizm koşullarını ağırlaştırarak tek adam rejimini kuruyor. Bunu yaparken de demokrasi güçlerine saldırıyor. İki yıl önce nasıl katliamın yaşandığı gün o dakikalarda yaralıların üzerine gaz sıkıldıysa, iki yıldır bu anma etkinliklerine de aynı şey yapılıyor. Bu neyin korkusudur? Bu korku suçlu olmanın korkusudur, suçluluk psikolojisinin yansımasıdır. 102 canımızı kaybettiğimiz bugün, AKP'nin grup toplantısında bir kelime dahi ifade kullanılmadı. Oysa tam da buraya bir kilometre uzaklıkta anma etkinliğine sıkılan gazın kokusu burada da alınıyordu. Tarihimizdeki en büyük katliamlardan biri olan bu katliamı neden bir gün olsun kınamaz" ifadelerini kullandı. 
 
Serpil konuşmasına şöyle devam etti: 
 
"Ne Suruç katliamında ne Ankara katliamında, hiçbirinde gerçek bir soruşturma yapılmadı. Olaya karışan kişiler, bunlara yardım edenler, görevini yerine getirmeyen soruşturulmadı. IŞİD'liler o mahkemelerde pamuklara sarılarak korundu. Saldırıları protesto eden halklarımız ise saldırılara maruz kaldılar. Bugüne kadar tek bir tane kamu görevlisinin yargılanmamış olmasını aslında bizler şöyle okumalıyız; AKP iktidarı bu katliamlarda sorumluluklarının ortaya çıkmasından ürküyor. Buralarda yaşananlar ihmal değil AKP'nin suçudur ve AKP suçunu gizlemek istemektedir. 
 
'Hükümetten izin almadan gösteri yürüyüşü yapılabilir'
 
Ekim ayının ilk haftasında yapılan bu protestolara karşılık hükümetin kolluk kuvvetlerinin silahla infaz ettiği bir arkadaşımızdan sonra olaylar daha da şiddetlendi. Anayasanın bir maddesidir; hükümetten izin almadan gösteri yürüyüşü yapılabilir. Sınırımız yanı başında yaşananlara karşı yapılan protestolara karşı polisin saldırması sonucu Varto'da bir arkadaşımız öldürüldü. Toplamda 54 insan bu protestolarda yaşamını yitirdi. Yaşamını yitirenlerden 44'ü partimizin üyeleriydi. Defalarca o günlerde yaşananları araştırmak için soru önergeleri verdik; fakat hiçbiri hükümet tarafından kabul edilmedi. Buna karşı Erdoğan 6-8 Ekim olaylarını partimize karşı kullanmak için gündeme getiriyor. Hitler'in bir bakanı 'Eğer bir yalanı sürekli olarak tekrar ederseniz artık o yalan bir yalan olmaktan çıkar gerçeğe döner' demişti, AKP-saray iktidarı da bunu yapıyor. Eğer gerçekten Yasin Börü'nün öldürülmesi sizi en ufak şekilde üzüyorsa, gerçeklerin ortaya çıkması için parmağınızı kımıldatınız."