Şehriban Aslan

 

DİYARBAKIR - Sur’da başlayan yıkım devam ederken, Fiskaya da yıkımla karşı karşıya bırakılmış durumda. Diyarbakır’ı Diyarbakır yapan kimliksel hattın yok edilmek istendiğini belirten HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, benliği için direnen Kürt halkı gerçeğine dikkat çekiyor. Sibel, “Bu gerçekliği ve direngenliği gören AKP, orayı hem kendi rant ve ticari alanı yapmak istiyor hem de arka planda yatan tarihsel belleği yıkmak istiyor” diyor.

 

Kürtler yıllardır kendi topraklarında devletin inkâr, imha ve asimilasyon politikaları nedeniyle sayısız zulüm ve baskıya maruz kaldı. Bu zulüm 1925 yılında uygulanan ‘Şark Islahat Planı’ ile başlarken, 1990 yılından itibaren Kürdistan köylerinin yakılıp, boşaltılması ve şimdi ise tarihi kentlerin ‘kentsel dönüşüm’ ile yıkılmasıyla devam ediyor.

 

Son dönemde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde de öz yönetimler bahane edilerek 6 mahalle yok edilirken, yıkım yasağın olmadı Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri’nde başladı. Yurttaşlar evlerini bırakmamakta kararlıyken, devlet zor kullanarak evleri boşaltıyor. Yenişehir’e bağlı Fiskaya semti de son alınan kararla yıkım ile karşı karşıya bırakıldı.

 

Kürdistan’da uygulanan yıkım politikalarını değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp de, “Kürt halkına yapılabilecek en büyük zulümler yapıldı ve değişen bir şey olmadı. Bundan sonra da değişen bir olmayacak” diye belirtti.

 

Devletin politikalarına karşı Kürt mücadelesi

 

Sur’a yaklaşımın Kürtlere yaklaşımın bir fotoğrafı olduğunu söyleyen Sibel, Sur’a bakıldığında devletin Kürtlere yönelik olan pratiğinin gözler önünde olduğunu kaydetti. Sibel, Kürtlük öğelerine dair olan her şeye saldırı olduğunu aktararak, bunun yeni bir şey olmadığını dile getirdi. Sibel konuşmasını şöyle sürdürdü:

 

“Şark Islahat Fermanı’na bakıldığında yapılanlar ortada, aradan yüzyıl geçti bugünde yapılanlar ortada. Yaklaşımların değişmediğini ve değişen tek şeyin teknolojik araçlarla daha yoğun saldırı olduğunu görüyoruz. Önemli olan bir diğer boyutta Kürtlerin değişimi… Defalarca aynı saldırılara maruz kaldı. Her saldırı sonunda kendi içinde bir eleştiri ve öz eleştiri mekaniği içinde mücadelesini yürüttü. Dolayısıyla Kürtler mevcut sürece de bakıldığında bir öncülük misyonunun üstlendiği görülmektedir.”

 

‘Amed’i Amed yapan hat yok edilecek’

 

Sibel, Sur’da 6 mahallenin yok edildiğini ve şuanda da 2 mahalleye yoğunluk verildiğine vurgu yaptı. Sur yıkımının yanı sıra Fiskaya’nın da yıkım planları içerisinde yer aldığını kaydeden Sibel, Alipaşa ve Lalebey Mahalleleri’nde yıkımın son aşamalarına geldiğini söyledi. Sibel, “Yaklaşık bir ay önce Fiskaya’nın da yıkılacağı bakanlıklar kurulundan geçti. Anlaşılan o ki Amed’i Amed yapan hat yok edilmek isteniyor” ifadelerini kullandı.

 

Direnen halk gerçeği

 

Fiskaya’nın direngenlik özelliğine de dikkat çeken Sibel, 90’lı yıllarda köyleri yakılan, yıkılan halkların Fiskaya’ya yerleştiğine vurgu yaptı. Sibel, Fiskaya semtinde şu anda koruculaşmamış ve koruculuğa karşı direnen, benliğinden vazgeçmemiş bir halk gerçeği olduğunu söyledi.

 

Amaç rant ve tarihsel bellek yıkımı

 

Sibel, “Halkla konuştuğumuzda bize, ‘90’lı yıllarda dilimiz, kimliğimiz, topraklarımız için mücadele verdik ve hedef haline geldik. Evlerimiz yıkıldı, köylerimiz boşaltıldı, çocuklarımız, yakınlarımız katledildi. Bunların başımıza geleceğini biliyorduk. Bedelini ödedik fakat geri adımda atmadık’ diyor. Bu gerçekliği ve direngenliği gören AKP, orayı hem kendi rant ve ticari alanı yapmak istiyor hem de arka planda yatan tarihsel belleği yıkmak istiyor. Kürt halkına yapılabilecek en büyük zulümler yapıldı, değişen bir şey olmadı. Bundan sonra da değişen bir olmayacak” diye konuştu.