Pervin Buldan: Tecridin kaldırılması için kadınlar daha örgütlü mücadele etmeli

  • 09:14 18 Ekim 2017
  • Siyaset

Dilan Babat/Hikmet Tunç

VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin, devlet ve hükümetin Kürt halkı üzerinde geliştirdiği kriz ve savaş konseptinin bir parçası olduğuna dikkat çeken İmralı Heyeti’nde HDP’li Pervin Buldan, özellikle kadınların tecritle geçen her gün için sokakta, alanlarda eylem halinde olması gerektiğini vurguladı. Pervin, “Abdullah Öcalan’ın temel gündem maddesi kadınlar iken, kadınların da Abdullah Öcalan’ı gündemleri haline getirmesi gerekir” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’la aile ve avukatlarının görüşmesi, üzerindeki ağırlaştırılmış tecride eklenen “hava muhalefeti”, “koster bozuk” gerekçeleriyle 5 Nisan 2016 tarihinden bu yana devlet yetkilileri ve AKP hükümeti tarafından engelleniyor. KCK konseyinin iki gün önce PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliği konusunda yaptığı açıklama ise dünyanın her yerinde büyük bir endişe yarattı. Avrupa’da birçok sosyalist kuruluş ve kadın örgütleri tecrit kaldırılana dek eylemselliklerle sokakları terk etmeyeceklerini duyururken, Türkiye sahasında ise TJA’nın “Tecrit kaybedecek, özgürlük kazanacak” kampanyaları ile mahalle ve sokaklarda çalışmaları yoğun ilgiyle devam ediyor. 
 
Tecridin kaldırılmasına yönelik özelikle kadınların örgütlenerek mücadele etmesi gerektiğini vurgulayan Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili ve İmralı Heyeti’nden Pervin Buldan, “Sayın Öcalan’ın görüş ve düşüncelerine, barış ve müzakere sürecini tekrar hayata geçirmesine en çok ihtiyaç duyulan bir dönemde, kadınların Önderliklerini sahip çıkmaları gerekiyor” çağrısı yaptı. 
 
‘Tepkiler tecrit karşısında yetersiz’
 
Ağırlaştırılmış tecridin bir an önce kaldırılmasının Türkiye halklarının yararına olacağına dikkat çeken Pervin, tecridin kaldırılmasında özellikle kadınlara büyük bir görev düştüğünü belirtti. Pervin, “AKP hükümetinin ve devletin bu ağırlaştırılmış tecridin bir an önce  kaldırılmasının Türkiye’nin demokratikleşmesi ve Türkiye’deki Kürt sorunun demokratik yöntemler ile çözümlemesi açısında da önemli olduğunu ifade etmek isterim. Bugün az da olsa, yetersiz de olsa farklı tepkiler var. Ancak bu tepkilerin, ağırlaştırılmış tecrittin kaldırılması ile ilgili yeterli olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
 
‘Özellikle kadınlar duyarlı olmalı’
 
Pervin, “Özellikle kadınların tecrit konusunda çok fazla duyarlı olmasını istiyoruz. Çünkü Sayın Öcalan barış ve müzakere sürecinde en çok üzerinde durduğu, en fazla gündeme getirdiği kadın meselesini kadınların yaşam hakkının tanımlanacağına ilişkin yasal düzenlemelerin, anayasal düzenlemelerine  ilişkin çok önemli belirlemeleri vardır” dedi.
 
‘Kadın mücadelesi tecritte etkili olacaktır’
 
Abdullah Öcalan ile düzenlenen her görüşmede temel gündem maddesinin kadınlar olduğunun altını çizen Pervin, “ Bunun için kadınların Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için, üzerindeki tecridin kaldırılması için Abdullah Öcalan’a sahip çıkmaları gerekiyor.  Ben şuna inanıyorum ki, kadınların Sayın Öcalan için verdiği mücadele, Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasında etkili olacaktır. O yüzden bütün kadınlara çağrımızdır, tüm kadınları bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.
 
Pervin, “Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kabul edilmez. Tecrittin kaldırılması için kadınların daha örgütlü, daha mücadeleci bir anlayış ile alanlara çıkmaları gerekiyor” çağrısını yeniledi. 
 
‘Sayın Öcalan’ın düşüncelerinin halka ulaşması engelleniyor’
 
Tecritle beraber Kürt halkı üzerinde yeni bir konseptin ortaya çıktığına dikkat çeken Pervin, “7 Haziran seçimlerinden sonra milletvekilli dokunmazlıklarının kaldırılması, siyasilerin cezaevlerine konulması, belediyelere kayyım atılması, şehirlerin yakılıp yıkılması ve insanların katledilmesi ile bütün bunlar Kürt halkı üzerinde hem devletin, hem de AKP hükümetinin yeni konsepti başlattığına  işaret etti. Sayın Öcalan ile görüşmelerin kesilmesinin en büyük nedenlerinde biri, Sayın Öcalan’ın Kürtler üzerindeki etkisinden kaynaklıdır” diye belirtti.
 
Pervin, “Sayın Öcalan’ın yapacağı bir çağrı ve vereceği bir demecin, Sayın Öcalan’ın dışarıya sunacağı  bir görüşün, Kürtler  nezdinde  çok büyük bir anlamı, büyük bir önemi olduğu  devlet tarafından da biliniyor” dedi. 
 
‘Öcalan’ın yapacağı bir çağrı savaş ve krizi bitirecektir’
 
AKP hükümetinin kendi iktidarını korumak adına Kürt halkını bu süreçte devre dışı bırakma amaçlı olduğunu söyleyen Pervin, “Tecrit meselesi özellikle  bu anlamda çok yoğun olarak  yaygınlaştırıldığını belirtmek isterim.  Sayın Öcalan ile yapılacak görüşmede görüşlerinin dışarıya yansıtılmaması için büyük bir çabaya girildi.  Herkes şunu çok iyi biliyor ki yaşanan kriz karşısında sayın Öcalan’ın  yapacağı bir çağrı  o krizi çözebiliyor.  Biz bunu açlık grevlerinde yaşanan çatışmalı süreçlerde  darbelerde gördük. Sayın Öcalan sadece Kürtler üzerinde de değil,  bütün Türkiye ve Ortadoğu halkları açısından önemli bir şahsiyettir. Bu yüzden devlet ve hükümetin sayın Abdullah Öcalan’ın düşüncelerinin dışarıya çıkmasını engellemeye dönüktür” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kriz bitsin isteniyorsa Öcalan ile yeniden görüşülsün’
 
Kürt halkının tecridi asla kabul etmemeleri gerektiğin vurgulayan Pervin, “Tepkimizi ortaya koymalıyız ki, tecrit bir an önce kalksın. Sayın Öcalan ile devam eden barış ve müzakere süreci tekrar  hayata geçsin.  Eğer gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesi isteniyorsa,  Türkiye’de şu anda yaşanan tüm kriz ve sorunların  bir an önce son bulması istiyorsa, devlet ve hükümet yetkililerinin Sayın Öcalan ile görüşmeleri yeniden başlatmaları gerekir” diye vurguladı.
 
‘Sorunun kaynağı tecrit’
 
Türkiye’de siyasi ve sosyal anlamda da bir kriz yaşandığını ifade eden Pervin, “Yaşamın her alanında bir kriz var, bu krizlerin temel nedeni ise Kürt sorunun halen devam etmesinden kaynaklanıyor. Sayın Öcalan üzerindeki tecritten kaynaklanıyor.  AKP hükümeti bu savaş ve kriz konseptinden beslendiği bu konsepti devreye koymuş ve sürdürüyor. Bir an önce Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit son bulmalıdır” dedi.