İmralı Heyeti: Savcının açıklamasına inanmamız ve susmamız beklenmesin!
- 13:35 19 Ekim 2017
- Siyaset
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecride ilişkin açıklama yapan İmralı Heyeti, tarihsel bir uyarıda bulunduklarına dikkat çekti. Heyette yer alan HDP Ankara Mİlletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Bu durum asla kabullenemez ve ağır toplumsal sonuçlar çıkarır. Bu yılların tespitidir, tehdit değildir. Her ikisini de denediniz, ikisinin de sonuçlarını gördünüz. Yıllarca geri adım atmamış bir halk ile karşı karşıyasınız" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin ağırlaşması ve sosyal medya hesaplarından yaşamını yitirdiğine dair yapılan paylaşımlara ilişkin İmralı Heyeti basın toplantısı düzenledi. HDP İstanbul İl Binası'nda düzenlenen toplantıya heyette bulunan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ceylan Bağrıyanık katıldı. Heyet, Abdullah Öcalan'ın, ülkenin huzuru ve barışı için tek yol olduğunu ve devletin bir an önce görüşmeleri başlatması gerektiğini vurguladı.
'En temel hakları gasp edilmiş'
Abdullah Öcalan'dan haber alınamamasına ilişkin konuşan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Sayın Öcalan şu durumda sıradan bir mahkuma dahi uygulanmayacak bir uygulama ile karşı karşıya. Yayılan haberlerin ardından savcının açıklamasına inanmamız ve susmamız beklenmesin. Sayın Öcalan'ın en temel hakları gasp edilmiş durumdadır. Sayın Öcalan bu kaotik sürece sürüklenmeden önce, herşeyi ön görmüş, perspektifler sunmuş, darbeyi dahi haber vermiş ve ülkeyle ilgili önemli değerlendirmeler yapmıştı. Şuan Sayın Öcalan'ın tüm öngörülerini bu ülke yaşıyor. Bölgenin bütün halkları ödenemez toplumsal bir travma ile zarar gördü. Bu söylediğim sadece İmralı heyeti olarak bizim görüşümüz mü? Hayır. Bu ülkenin her vatandaşı bunları biliyor ve bizden daha çok farkındalar" diye belirtti.
'Iflah olmaz Kürt düşmanlığı'
Sırrı, Abdullah Öcalan'ın tespitlerinin, öngörülerinin bu ülkenin tüm bakanları, vekilleri, başkanları, çalışanları tarafından barış sürecinde takdir edildiğine dikkat çekerek, "Ne oldu da ön görüsünü bu kadar takdir ettikleri bir insana bu kadar ağır bir tecrit uyguluyorlar? Bunun biricik açıklaması vardır, o da bölgede ki Kürt düşmanlığı bu yaşananların asıl sebebidir. İnsanları diğer canlılardan ayıran bir özellik vardır, insanlar ders alırlar. Bu ülke daha kaç defa hata yapmalıdır? Neden ders alınmıyor? Sayın Öcalan'ın değerlendirmeleri ne zaman dikkate alınırsa o gün bu ülke huzura ve barışa kavuşur. Tüm bu yaşananların en büyük sebeplerinden birisi bölgede iflah olmaz bir Kürt düşmanlığı, diğeri iktidarlarını sürdürebilmek adına daha kolay olması" sözlerine yer verdi.
'Devlet izin vermese bu haberler çıkmaz'
Bu sürecin bir, iki yıl daha böyle devam edeceğini belirten Sırrı, "2 yıldan daha uzun sürmeyecektir. Kimsenin bu ülke halklarının geleceğini karartmaya hakkı yok. Kendi hurafelerinizi bu ülkede savaş gerekçesi olarak sunamazsınız, buna hakkınız yok. HDP ve DBP'ye dönük imha operasyonları başladığı günden beri sürdürdükleri bir yalan var. Belediyelerimizin Kandil'e para, araç taşıdığını iddia ediyordu. Yalancı, riyakarlar! İnsan bugüne kadar bir tane delil getirmez mı? Koymaz mı ortaya? Hani başkanlarımız yolsuzluk yapmıştı? Bunun yanında sosyal medya meselesi de bizim için önemli bir meseledir. Hem devlet nezdinde hem siyasi ve askeri muhataplar nezdinde, 3 yıllık süreci yakından takip etmiş arkadaşlarınız olarak şunu söylüyoruz; devlet izin vermese bunlar olmaz. Yayılan bu söylentiler bizi derinden endişelendiriyor" dedi.
'Uyarıyoruz'
Hükümete tarihsel bir uyarıda bulunduklarının altını çizen Sırrı, "Barış sürecinin seçilmişleri olarak: bu ülkede sadece barışın değil, halkın daha çok yoksullaşması, gençlerin yozlaşması, ekolojik mücadelemiz, kadın mücadelemizi tanıyan birileri olarak bu savaşın sonlanması için Sayın Öcalan ile görüşülmesi gerektiğini tekrarlıyoruz. Demokrasinin yolu İmralı'dan geçiyor. Bu durum asla kabullenemez ve ağır toplumsal sonuçlar çıkarır. Bu yılların tespitidir, tehdit değildir. Her ikisini de denediniz, ikisinin de sonuçlarını gördünüz. Yıllarca geri adım atmamış bir halk ile karşı karşıyasınız. Henüz çareler tükenmemiştir. Çağrımızı yapmak istiyoruz: tankla, tüfekle bir sonuca varamazsınız. Tek yolunuz var o da bölgeye demokratik bir teklifte bulunmak. Bu demokratik teklif pratikte kanıtlanmalıdır" diye dile getirdi.
Sırrı son olarak şöyle dedi: "Bütün ciddiyetimizle bir kez daha çağrı yapıyoruz ve öneride bulunuyoruz. Öncelikle sağlık ve güvenlik koşullarını öğrenebilmek için bir gün bile sektirmeden birinci ağızdan duymak şartıyla birilerinin Sayın Öcalan ile görüşmesini istiyoruz. İkincisi müzakere sürecini ciddiyet içeren bir yaklaşım ile yeniden görüşmek gerekiyor, bunun için de bir an önce konuşulması için adımların atılmasını bekliyoruz. Toplumun tüm kesimleri tarafından bu kararımızın sahiplenilmesi gerekiyor. Siz kendiniz Sayın Öcalan'ı takdir ettiniz, o kadar güzelleme yaptınız sonra ne oldu da üç maymun oynanmaya başladı?”